Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Bağdat arasında bir süredir sert rüzgarlar esiyor. Bağdat, statüsü ve kararları tartışmalı yüksek mahkeme üzerinden IKBY’nin yetkilerini törpülüyor. Sürecin böyle devam etmesi halinde IKBY’nin yetkilerinin ve hareket alanının büyük ölçüde daralması ve giderek Bağdat’a bağlı bir eyalete dönüşmesi olası.
Aslında IKBY diyorum ama mücadele Erbil merkezli KDP ile Bağdat arasında devam ediyor. Süleymaniye merkezli KYB ise Bağdat yanlısı bir politika izliyor.
Oyun içinde oyunun, mücadele içinde mücadelenin sürdüğü bu sürecin durdurulabilmesi için IKBY Başkanı Neçirvan Barzani sık sık Bağdat’a gidiyor, detaylarına henüz ulaşamadığımız müzakereler devam ediyor.
IKBY’nin kuruluşundan beri zaman zaman Bağdat ile sert rüzgarlar esti ancak son süreç 2017 yılında başladı.
2014 yılında Irak topraklarına yayılan IŞİD ile mücadeleye katılan KDP ve KYB peşmergeleri, IŞİD’den ele geçirilen bölgelere yerleşti. Bu bölgeler arasında Kerkük gibi statüsü belirsiz, yani Bağdat ile hâlâ mücadele sebebi olan bölgeler de vardı. Ancak 2017 yılında IKBY’nin bağımsızlık referandumuna gitmesi İran ve Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerini rahatsız etti. O dönemde Amerika bile Erbil’i uyararak referandum fikrinden vazgeçmesini istedi. Velhasıl tartışmalı bölgeleri, mesela Kerkük’ü, referanduma dahil eden IKBY’nin elinde IŞİD’den ele geçirdiği çok geniş bir bölge vardı. Ancak referandum girişiminin başarısız olmasının ardından bu sonuçtan memnun olan İran, IKBY peşmergesinin kontrolündeki bölgelerden dolayı ise huzursuzdu.
İran ile yakın olan Süleymaniye merkezli KYB ile görüşen İran, KYB’ye bağlı peşmergenin IŞİD ile mücadele sonucu ele geçirdiği yerlerden çekilmesini sağladı. KDP ile KYB’nin arasının iyice açılmasına sebep olan bu gelişme, KDP’ye bağlı peşmergenin de birçok yerden çekilmesine yol açtı.
Bu arada 2017 yılında Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülke ve şirketlerle petrol anlaşmaları yapan Erbil, İran’ı rahatsız etmeye devam ediyordu.
IKBY ve Bağdat arasında bunlar olurken İran, Bağdat üzerindeki nüfuzunu giderek derinleştirdi. Son olarak İran destekli siyasetçilerin oluşturduğu Koordinasyon Çerçevesi’nin iktidarı ele geçirmesi ile birlikte, IKBY-Bağdat gerilimi yüksek mahkeme gibi kurumlar üzerinden devam eder oldu.
Bağdat önce IKBY’nin, Türkiye dahil yaptığı petrol anlaşmalarını tanımadığını duyurdu ardından uluslararası süreçlere başvurarak bu anlaşmaları iptal ettirmeye girişti.
IKBY’deki kamu görevlilerinin maaşlarının Bağdat tarafından ödenmesi, IKBY’nin gelirlerinin önemli bir kısmını Bağdat’a göndermesi gibi çok sayıda adım atıldı.
Süleymaniye merkezli KYB bu sürece pek karışmazken Erbil merkezli KDP iyice köşeye sıkıştı ve son olarak 10 Haziran’da yapılması beklenen IKBY Parlamento seçimini boykot etme kararı aldı. Önümüzdeki süreçte KDP’nin iyice sıkışması halinde yeniden bağımsızlık referandumu gibi girişimlere yönelmesi oldukça mümkün.
Ancak IKBY ve Bağdat arasında bunlar olurken bütün taraflar, hem bu süreci doğrudan etkileyecek olan hem de Irak’taki aktörleri pozisyon almaya zorlayan bir başka gelişmeye hazırlanıyor. Aktörlerin hepsi, ABD’nin Irak’tan çekilmesine kesin gözüyle bakıyor.
Velhasıl İran nüfuzunun giderek derinleştiği Bağdat, Süleymaniye’yi yanına tamamen çekmiş gibi hareket ederek Erbil merkezli KDP’yi sıkıştırmaya çalışıyor. Bu çerçevede IKBY’nin manevra alanını ve yetkilerini daraltmaya girişen Bağdat diğer taraftan ABD’nin çekilmesi sonrası oluşacak boşluğu doldurmaya hazırlanıyor.
Süleymaniye, ABD’nin çekilmesi sonrası dönemde de İran yanlısı bir tutum izleyeceğine dair sinyaller veriyor. Erbil merkezli KDP ise Türkiye ve ABD gibi ülkelerle ilişkilerini derinleştirmeye çalışarak hem yetkilerini korumaya çalışıyor hem de ABD sonrası oluşacak boşluğa hazırlanıyor.
Her halükarda Irak’ı ve IKBY’yi önümüzdeki günlerde çok konuşacağız gibi görünüyor. Küçük ölçekte KDP-KYB mücadelesinin devam ettiği bu süreçte ikinci aşama IKBY-Bağdat gerilimi, ancak Irak sahasında İran, Türkiye, ABD ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin nüfuz savaşlarının da devam ettiği göz önüne alındığında ABD’nin çekilmesi halinde bu aktörler arasındaki mücadelenin iyice şiddetlenmesi şaşırtıcı olmaz.
Evrensel / 11.04.24