Bir Merkez Bankası atamasının siyasi anatomisi - Uğur Gürses

Atanacak kişinin durumuna göre bir gün önce mevzuat düzenlemesi yapılması, aday ismin “siyasi jest” üzerine ortaya çıktığına, “öneren kimseyi” de “mevzuata uymuyor” diye kırmamak için yapıldığına işaret olmalı.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 18 Mayıs 2020
  • 23:28

Geçtiğimiz Cumartesi günü, 16 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından imzalanıp 17 Mayıs Pazar günü Resmi Gazetede yayınlanan 62 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi tek cümleden oluşuyordu. Kararname, Yüksek Öğrenim Kanununa tabi olarak devlet üniversitelerinde öğretim üyeliği görevi ile Merkez Bankası Banka Meclisi üyeliği görevinin birleşebileceğine hükmediyordu. Oysa Merkez bankası Yasası’nda, Bankanın “yönetim kurulu” sayılan Banka Meclisi’ne seçilen üyelerin görevleri, özel bir kanuna veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine dayanmadıkça, “Banka dışında teşrii, resmi veya özel herhangi bir görev ile birleşemez” yazılıydı. Mevcut üyeler, atandıkları anda, çalıştıkları üniversitede devam edemiyorlardı.
Bu belli ki 18 Mayıs Pazartesi günü yapılacak Merkez Bankası Genel Kurulu için yapılan bir hazırlık idi bu. Kişiye göre bir hazırlık olduğu apaçık bir kararname idi. Ama kimin için yapılmıştı?

Adeta adrese teslim atama

Kararnamenin kimin için imzalandığı ertesi gün tahmin edildi kulislerde. 18 Mayıs günü Banka’nın Genel Kurulu’nda Banka Meclisi’ne atanan üyelerin adları belli olduğunda durum anlaşıldı.
Görev süresi dolan Banka Meclisi üyesi Ömer Duman yeniden atanmıştı, o olamazdı. Atandığında herhangi bir üniversitede görev yapmayan Prof. Dr. Nurullah Genç’in görev süresi, 2018 yılında yeniden 3 yıllığına yenilenmişti, o da değildi. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu Bankacılık Bölümü’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Başak Tanınmış Yücememiş ise Mayıs 2019’da 3 yıllığına atanmıştı. Ama belli ki Yücememiş atama sonrası görevi bırakmıştı. Aradan geçen bir yıl içinde de hem üniversitede çalışmak hem de Merkez Bankası Banka Meclisi’nde görev yapmak gibi özel bir ihtiyaç duyulmadığına göre, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin mevcut Banka Meclisi üyeleri için çıkarılmış olması mümkün görünmüyordu.
18 Mayıs’ta Merkez Bankası Meclisi’ne yeni bir üye atandı. Bu yeni üye İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu idi.
Böylece, Merkez Bankası’nın Banka Meclisi’ne atanan akademik ünvanlı üye sayısı üçe çıkıyor. Hobikoğlu, İ.Ü. İktisat Fakültesi’nde hem “yenilik iktisadı” dersleri veriyor, hem de idari bir görevi var; Rektörlük bünyesinde “Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü yapıyor.

Google’dan çıkan nikah şahidi

Gazeteciler de iktisatçılar da ekonomi yönetimine atanan kişileri hemen “Google”layıp paylaşırlar. Bu defa da atamaların kim olduğu süratle araştırılıp yorumlanmaya başladı.
Hobikoğlu’nun ismi sorgulanınca 20 yıl öncesinden gelen bir haber ilginçti.
2000 yılında evlenen Prof. Elif Haykır Hobikoğlu’nun nikah şahitliğini, dönemin Başbakan Yardımcısı, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı haberi o dönem basında yer almıştı. Elif Haykır’ın babasının MHP Kırşehir Milletvekili Mustafa Haykır olduğunu da haberden öğreniyoruz.
Kulislerde iki iddia var. Birincisi Prof. Hobikoğlu’nun Merkez Bankası Banka Meclisine “Devlet Bahçeli kontenjanından” atandığı. Diğeriyse atamanın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından MHP lideri Bahçeli’ye “jest olarak” yapıldığı.
Her halükârda atanacak kişinin arzusunun üniversiteyi bırakmamak olduğunun Ankara’ya iletildiği anlaşılıyor; bir başka seçeneğin de olmadığı. Bunun için de özel bir kararname çıkarılarak düzenlemenin yapıldığı anlaşılıyor.
Atanacak kişinin durumuna göre bir gün önce mevzuat düzenlemesi yapılması, aday ismin “siyasi jest” üzerine ortaya çıktığına, “öneren kimseyi” de “mevzuata uymuyor” diye kırmamak için yapıldığına işaret olmalı.

Bahçeli-Albayrak iltifatları ardından

Malum, geçtiğimiz günlerde dolar kuru sert biçimde yükselip TL değer kaybederken, CHP’lileri hedef alan MHP lideri Devlet Bahçeli bir açıklama yaparak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a destek çıkmıştı. Tarih 9 Mayıs’tı. Aynı gün erken saatlerde MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Bahçeli’nin 2011’de Erdoğan’a sert muhalefet ederken attığı “tek başına MHP iktidarı” Tweetini yeniden yayınlamış, ortalık karışmış ama sonra Bahçeli’nin açıklaması gelmişti.
Bahçeli, “Çok başarılı bulduğumuz Sayın Berat Albayrak’a verip veriştiriyorlar. İnsanda biraz edep olur, biraz erdem olur, Kemal Derviş’in yardakçıları, devşirilmiş ucubeler Türk milletini kandıramazlar. Hep aynı terane, hep aynı masal, kasamız boşalmış; başka, IMF’ye gidilecekmiş; Ekonomi çok kötü yönetiliyormuş. Türkiye fırtınaya karşı bütün imkân ve iradesiyle direniyor” demişti.
Bakan Albayrak da Bahçeli’yi arayarak teşekkür etmişti: “Mücadelemize verdiği destek bizler için tarifsizdir”.
Sonuçta özel bir atama yapıldı. Hem de üniversitedeki görevlerinden ayrılmak istemeyen bir akademisyen için. Böyle bir atmosferde, atamanın yapılış biçimi ile de en başta atanan Prof. Elif Haykır Hobikoğlu’na haksızlık edilmiş oluyor.
Keşke çalıştığı alan olan yenilik iktisadı ile, idari görev yaptığı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile, yüksek lisans öğrencilerine verdiği “Toplumsal cinsiyet eşitliğinde nöroekonomik davranışlar” gibi konularla ismi konuşuluyor olsaydı. Ama burası siyasetçilerce kutuplaştırılmış bir Türkiye. Yetenekler değil oy kaygısı yarışıyor.

Yetkin Report / 18.05.20