Bilal Erdoğan'ın arkadaşı kara paraya da çözüm olur mu?- Bahadır Özgür

Türkiye'nin jet hızıyla büyüyen, Bilal Erdoğan'ın da yakınlık gösterdiği teknoloji şirketi, KKTC'ye elektronik ödeme sistemleri kuracak. Daha önce tapu kayıtlarını dijital ortama aktaran şirket, kara para trafiğine de bir çözüm getirebilecek mi?

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 21 Aralık 2021
  • 09:13

Pandeminin en yoğun günlerinde, 12 Aralık 2020’de, Lefkoşa’da görkemli bir tören vardı. The Unique Gusto adlı lüks restoran kapılarını açıyor, onur konukları olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Başbakan Ersan Saner de katılıyordu. Ev sahibi Murat Teksöz’dü. (Görsel 1)

Olağanüstü bir “başarı” hikâyesine sahip Teksöz. Türkiye’nin sessiz sedasız en hızlı büyüyen teknoloji şirketi Grid Group’un kurucusu. Şu sıralar üst üste KKTC’ye yatırımlar yapıyor. Tapu kayıtlarını dijitale aktardı; pandemide “aşı bilgi sistemi” kurdu. Ama esas büyük işi Eylül ayında Dubaili HBK Group ile yaptığı anlaşma.

Buraya döneceğiz; Kayseri Erciyes Üniversitesi’nin teknoparkında, mütevazı imkanlarla başlanan teknoloji serüveninin buralara nasıl geldiğinin bir arkeolojisini yapalım önce.

31 Ağustos 2020’de çekilen ve şirketin Twitter hesabından Bilal Erdoğan’ın, Teksöz’ü ziyaret ederek projeleri konusunda “keyifli bir sohbet eşliğinde bilgi aldığı” notuyla paylaşılan fotoğraftan geriye doğru gidelim. (Görsel 2)

***

13 Mayıs 2016’da Kayseri’de Teksoft adlı şirketi kuruyor Teksöz. Sonrası hızlı bir el değiştirme trafiği. 10 gün sonra hisselerini Hakan Harput’a devredip ayrılıyor. Şirket 3 Ekim 2016’da İstanbul Ataşehir’e taşınıyor; bir yıl sonra da şirketin sahibi Furkan Emir oluyor. 7 Aralık 2017’de ise Teksöz tekrar hisseleri alıyor ve adını Grid Group Teknoloji olarak değiştiriyor. Hisse alışverişinin detaylarına karışık olmaması için girmeyelim fakat, Teksöz’ün ayrılıp dönmesi arasında geçen zamanda adının karıştığı bir olayı hatırlatalım.

Teksöz, 30 Mart 2016’da, Samsun’da faaliyet yürüten EB Seyahat Turizm firmasının sahibi Emre Baştuğ ile beraber, Ulusoy Petrol Sanayi Ticaret’i kuruyor. Lakin işler karışıyor. Çünkü seyahat firması Ulusoy’un mirasçıları ile davalık oluyor. Kısaca özetleyelim:

Ulusoy Holding’in mal varlıkları 2008’de bir protokolle Yılmaz, Cemal ve Saffet Ulusoy kardeşler arasında pay edildi. Otobüs grubu ile marka hakkı Saffet Ulusoy’a düştü. Protokolde ayrıca 'Ulusoy' markasının başka kişi ya da kurumlara devredilemeyeceği kararlaştırıldı. Saffet Ulusoy’un 2012’de vefat etmesinin ardından mirası eşi ve çocuklarına kaldı. Tek erkek çocuğu Haluk Ulusoy’u herkes Futbol Federasyonu başkanlığından tanır zaten.

2016’da Teksöz ve Baştuğ tarafından kurulan Ulusoy Ulaşım Petrol Sanayi Şirketi'ne marka davası açıldı. Ancak “isim hakkı” finansal sıkıntıların aşılamamasıyla bir süre sonra Ulusoy Ulaşım Petrol’e devredildi. Sonrasında Ulusoy Seyahat 2017’de, Ulusoy Ulaşım ise 2018’de peş peşe iflas ettiler.
Burada başka bir ayrıntı ortaya çıkmıştı. 21 Ekim 2016’da Sabah gazetesinde yayınlanan bir haberle Teksöz’ün, akaryakıt istasyonu zinciri sahibi olan ve 2009’dan beri Ulusoy Holding’in Genel Müdürlüğü’nü yapan İmran Okumuş’un damadı olduğunu öğrendik. Okumuş’un aynı zamanda Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı olduğunu ve halen bu görevi yürüttüğünü not edelim. Teksöz de PÜİS delegelerindendi.

Okumuş’un adı kamuoyunda, FETÖ operasyonunda el konulan ve mal varlığı en yüksek şirketlerden Kaynak Holding’e 2015’te kayyum atanmasıyla gündeme gelmişti. 105 bin TL maaş aldığı ortaya çıkmış, mahkeme sonradan bunu düşürmüştü. Fakat esas olay Rıza Zarrap’ın ortağı İranlı Babek Zencani ile çektirdiği bir fotoğraftı. (Görsel 3)

Okumuş, Zencani’nin Tacikistan’daki otobüs terminali açılışına katılmıştı. Yanlarında Haluk Ulusoy da bulunuyordu. Bu ilişki bir muamma olarak kapanıp gitti.
AKP döneminde “damatlık” müessesesinin verimliliği malum. Haliyle Grid Group’un başarılarına dönelim yeniden.

***

Şirketin 7 yılda büyümesi baş döndürücü sahiden: Kalyon, Kolin, Limak, Cengiz, Makyol, Rönesans, İC İçtaş başta olmak üzere daima gündemde olan inşaat şirketlerinin tamamına hizmet veriyor; şehir hastaneleri, köprüler, İstanbul Havalimanı ve Avrasya Tüneli gibi pek çok projede imzası bulunuyor. Roketsan, THY vb. devlet kurumları ile çalışıyor. Türkmenistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan ve bazı Afrika ülkeleri ağırlıklı 23 yerde faaliyet gösteriyor. En göze batan işlerinden birisi ise Suudi Arabistan İstihbarat Teşkilatı’nın veri tabanını güncellenmesi ve dijital güvenlik hizmeti sunmasıydı.

Şimdi ciddi bir yatırıma daha girişti. Eylül 2021’de Dubaili HBK Goup ile yapılan anlaşma ile HBK teknoloji ekiplerini, alt yapısını KKTC’ye kaydıracak ve Grid ile ortak bir “elektronik ödeme sistemleri” kuracak. HBK Group ayrıca yakın zamanda kripto varlıklar için büyük yatırımlar yaptı.

Bu yatırım niye önemli peki?

MASAK 2018’de KKTC’ye bir çıkarma yapmış ve 7 casino ile bunlara bağlı 20 şirket üzerinden geriye dönük yaptığı denetimde 5 milyar dolardan fazla kayıt dışı para trafiği tespit etmişti. Bazı operasyonlar yapıldı ancak devamı gelmedi. Ayrıca KKTC’deki yasa dışı kumar cirosunun da yıllık 50 milyar lira olduğu tahmin ediliyor. İşte tüm bu faaliyetlerde para transferlerinin kimi Balkanlar’da kimi off shore adalarında kurulmuş elektronik ödeme sistemleri üzerinden yapılması kilit konu.

Teksöz’ün yapacağı yatırım bu açıdan kritik. KKTC ekonomisinin iki katını aşan büyüklüğe sahip kara paranın ilk noktada kontrol edilmesinin yolu, MASAK’ın da dediği gibi ödeme kanallarının denetiminden geçiyor.

Bakalım, Bilal Erdoğan’ın yakınlık gösterdiği Grid Group’un başarılı kariyeri belki burada da işe yarar; kim bilir…

BirGün / 21.12.21