Frankfurter Allgemeine Zeitung, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluk binasına girdikten sonra kaybolan ve öldürülmüş olmasından şüphelenilen Washington Post gazetesi yazarı Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı'nın akıbetinin Ortadoğu'daki fay hatlarını daha da belirginleştirdiği değerlendirmesinde bulunuyor:
"Suudi rejimine cephe alan Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'da kaybolması, anlaşmazlıkların eksik olmadığı Ortadoğu için iyi bir haber değil. Kaşıkçı olayı uzun zamandır var olan Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşmazlığı körüklediği gibi ihtilafların yükünü de arttırıyor. İslam dünyasının liderliği için çekişen iki ülke ayrı saflarda yer alıyor. Suudi Arabistan Müslüman Kardeşleri terör örgütü ilan edip, Katar'a ambargo uyguluyor ve İsrail ile işbirliği yapıyor. Erdoğan Türkiye'si ise Müslüman Kardeşlere yardım ediyor, Katar ile sıkı işbirliği sürdürüyor ve Filistinlilerin haklarına sahip çıkıyor. Suudi Arabistan'ın önde gelen aydınlarından Kaşıkçı giderek artan bir şekilde Suudi Arabistan'ın politikalarını eleştirmekte ve Türkiye'nin görüşlerini savunmaktaydı. Kaşıkçı olayı Ortadoğu'daki tehlikeli fay hatlarını görünür hale getirdi.”
Stuttgarter Zeitung, Türkiye'de alınan enflasyon ile mücadele kararlarına ayırdığı yorumunda ülkenin ekonomik durumundan Erdoğan taraftarlarının da rahatsızlık duymaya başladığına vurgu yapıyor:
"Şahlanan enflasyonla mücadele amacıyla başvurulan tedbirler Ankara'nın sert kararlar almaktan çekindiğini gösteriyor. Marketlerde fiyat kontrolü yaptırmak gerçek ekonomik stratejinin yerini alamaz. Erdoğan yönetimi durumu idare edebileceğine güveniyor. Ama yatırımcının kaybolan güveni böyle geri getirilemez. Erdoğan yandaşları bile alçak sesle homurdanmaya başladı. Başkan Haziran ayındaki seçimden önce istikrar vaat etmişti ama seçimden sonra kaos ve pahalılıktan başka bir şey veremedi. Dümeni sert bir şekilde kırmadığı takdirde ekonomik kriz siyasi krize dönüşebilir.”
Die Welt gazetesi ABD Başkanı Trump'ın ticaret politikasının Almanya üzerindeki muhtemel etkilerini konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
"Dünya ekonomisinin dinamizmini kaybetmesi özellikle ihracatçı bir ülke olan Almanya'yı etkiliyor. Bu durumun baş sorumlusunun adresi Beyaz Saray'dır. Donald Trump'ın yeni gümrük tarifeleri ve peş peşe gelen himayecilik tehditleri konjonktürü frenliyor. Ticaret politikası anlaşmazlığını kontrol edebilmek giderek zorlaşıyor. Çünkü ABD Başkanı kavgacı adımlarının ekonomik ve siyasi bakımlardan kendini haklı çıkardığını görüyor. Amerika Trump'ın vergi reformu sayesinde ekonomik bahar yaşarken, faturayı Alman ekonomisi ödüyor.”
Neues Deutschland gazetesi Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yeni bir finans krizinin patlak verebileceği şeklindeki uyarısının ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekiyor:
"Uluslararası Para Fonu'nun yeni bir gayrimenkul balonu ya da ticari anlaşmazlıklardan kaynaklanan riskler kadar, zenginle fakir arasındaki farkın açılması karşısında da uyarıda bulunması anlamlıdır. Euro krizi sırasında Yunanistan için de talep edilen borç tıraşı dünya ekonomisine istikrar kazandırabilir. Ancak kapitalizm prensiplerinin bir sonraki finans krizinden daha fazla tartışılmasına yol açacağından, borç yükünün paylaştırılmasına kimse yanaşmıyor.”
DW Türkçe / 11.10.18