25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'nü öngünlerindeyiz. Kadın cinayetlerine, baskıya ve çifte sömürüye karşı mücadeleyi büyütmeye ve sokaklara çıkmaya hazırlanıyoruz. Bize 25 Kasım'ın ortaya çıkış öyküsünü anlatan “Kelebekler Zamanı” adını çokça duyduğumuz bir kitap/film değil. Ancak bu kitabın/filmin anlattığı öykü, gerçek bir direniş ve mücadeleye dayanıyor. Karayipler'de küçük bir ada ülkesi olan Dominik'te yaşayan Mirabel Kardeşler'in Trujillo Diktatörlüğü’ne karşı direnişini...

1930 yılında Dominik Cumuriyeti'nde ABD destekli bir askeri darbe gerçekleştirildi. Darbeyi yapan Rafael Leonidas Trujillo iktidarı ele geçirdi. 31 yıl boyunca Dominik halkını baskı ve zorbalıkla, eşi benzeri görülmemiş bir sömürü ile yönetti. İktidarda kaldığı süre boyunca 50 bini aşkın insan katledildi. Serveti görülmemiş bir hızda büyüdü. Domink'in tarım topraklarının yüzde 60'ı, şeker kamış sanayisinin ise yüzde 65'i Trujillo ailesinin eline geçti. O dönemlerde Domink'te her 10 işçiden 8’i Trujillo ailesinin tarım arazisinde veya işletmesinde çalışır hale gelmişti.

Bu diktatöre karşı Dominik'te pek çok kez direniş yaşandı. Ancak burjuvaziye ve Amerikan emperyalizmine sırtını dayamış olan Trujillo iktidarı bütün direnişleri azgın bir devlet terörü ile bastırdı. Trujillo diktatörlüğüne karşı direnişler 1959 yılına gelindiğinde tekrar yükselişe geçmişti. Minerva, Maria ve Patria Mirabel isimli üç kız kardeş ve hatta tüm aile bu direnişin en ön saflarındaydı. 14 Haziran Devrim Hareketi'ni örgütlediler. Eşleri ve yetişkin çocukları da direniş hareketinin içindeydi. Direniş hareketi büyük bir hızla Dominik’te yayılıyor ve güç kazanıyordu. Bu süre boyunca diktatörlüğün çok kez hedefi oldular. Aile boyu tutuklandılar ve işkence gördüler. Trujillo diktatörlüğü Mirabel Kardeşleri direnişin en büyük sorumlusu olarak gördüğünü her fırsatta vurguluyordu. Üç kız kardeş hapisten çıktı. Ancak eşleri ve çocukları hala hapisteydi. Diktatörlük, Mirabel Kardeşlerin eşlerini ülkenin en uzak hapishanelerine sürdü. Üç kız kardeş eşlerinin durumunu öğrenmek için yola çıktı. Bu uzun yolda eli kanlı diktatörlük kardeşlere tuzak kurmuştu. 1960'ın 25 Kasım günü Maria, Minerva ve Patria Mirabel''in içinde bulunduğu aracın önü kesildi. Diktatörün cellatları üç kız kardeşi döverek ve tecavüz ederek katletti. Aracı ise uçurumdan atarak olanlara bir kaza süsü vermek istedi. Ancak Dominik halkı eli kanlı bu diktatörlüğü tanıyordu. Üç kızkardeşin bir kazada değil bir katliamda yaşamını yitirdiği araştırmalar sonucu ortaya çıktı. Mirabel Kardeşler'in katledilişinden yalnızca bir yıl sonra 1961 yılında Trujillo Diktatörlüğü Dominik halkı tarafından yıkıldı.

“Kelebekler Zamanı” işte bu gerçek direnişin öyküsüdür. Kitabın yazarı Julıa Alveraz, kitap için başta Mirabel Kardeşlerin ailesi ile olmak üzere birçok kişi ile konuşmuş. Kitap, Mirabel kardeşlerin çocukluğunun geçtiği ve bugün onlar adına bir müzenin bulunduğu Salcedo Köyü'nde başlıyor ve dört kızkardeşin öyküsünü anlatıyor. Dördüncü kızkardeş olan Dede Mirabel'de direniş hareketinin bir üyesi. Kardeşlerinin Trujillo Diktatörlüğü tarafından katledilmesinden sonra onları ve mücadelelerini duyurmak için elinden geleni yapıyor. Üç kızkardeşin altı çocuğunun bakımını ve sorumluluğunu üstleniyor. Salcedo Köyü'nde doğdukları evi kardeşleri anısına müzeye çeviriyor. Julia Avarez ile tanıştıklarında ise kitaba temel dayanak teşkil eden çocukluktan gençliklerine kadar kardeşlerinin bütün öyküsünü anlatıyor.

Roman büyük bir akıcılığa ve sürükleyiciliğe sahip. 25 Kasım'ın öngünlerinde, bize bu mücadele gününü “yaşamları” ile miras bırakan Kelebekler'in öyküsünü dilden dile taşıyalım.

İstanbul’dan bir DGB’li