AKP-MHP iktidarının “tam kapanma”, pandemi, Filistin gündemlerine dair politikalarına kelimenin gerçek anlamıyla ikiyüzlülük hakim.
İktidar, tam bir riyakarlık abidesi olduğunu en son örnek olarak Filistin sorununda ortaya koyuyor. Siyonist İsrail’in Filistin halkına saldırıları üzerine kınama açıklamaları eksik olmazken ne ekonomik ne de siyasi ilişkilerde herhangi bir değişikliğe gidildi. Her şey İsrail’in kınanmasından önce nasılsa, olduğu gibi sürüyor.
Bu arada İsrail’i protesto eden eylemler örgütleniyor. Eyleme katılanların orada bulunma nedenleri üzerine yorum yapmak gereksiz. Muhakkak İsrail’in yaptığı katliamı samimiyetle protesto etmek için orada olanlar da vardır içlerinde.
Burada asıl dikkat çekici şey, uygulamadaki çifte standarttır. 1 Mayıs’ta “tam kapanma” bahanesiyle devrimcilere, ilericilere saldıran polis, İsrail’i kınama eylemlerine katılanlara adeta yol gösterdi ve korumalık yaptı. Saldırı ve işkence görüntüleri olmadığı gibi, eyleme katılanlara para cezası da kesilmeyecek.
Adana Demirspor ve Giresunspor’un Süper Lig’e geçiş kutlamalarında da benzer görüntüler yansıdı.
Elbette çifte standardın ortadan kalkmasının yolu bu etkinliklere saldırılması değildir, olamaz. Keza 1 Mayıs’ta alanlara çıkan ya da hakları için eylem yapanlara saldırılmamasını beklemek gibi hayali bir iyimserliğe de gerek yok.
Fakat sermaye devletinin dümen koltuğunda oturan AKP-MHP iktidarının söylemde ikiyüzlülüğünü, uygulamada çifte standartçılığını asla gözden kaçırmamak gerekiyor.
H. Ortakçı