Partisi diyor ki, “Siyasal yaşamı ve mücadelesi bir partiye sığmayacak türden” örnek bir devrimciydi.
Eşi ve onca yolu birlikte yürümüş yol yoldaşı diyor ki, “Seni anlatmaya kalksam eksik bırakırım diye korkuyorum.”
Dört yaşında kendisini tanımış oğlu diyor ki, “Oğluna ilk hediyesi bir oyuncak falan değildi, bir Lenin posteri idi. (…) Evet, babam hiçbir zaman sıradan bir baba olmadı, çünkü bize fazlasını verdi. O yüzden şu an özlediğim kişi sadece babam değil, özlediğim kişi benim en yakın yoldaşlarımdan birisidir.”
Oğlunun yoldaşı olmuş bu güleç gözlünün kendisiyle oynaması için yolunu gözleyen üç yaşında “Civciv” dediği yoldaşı da olmuş. O da diyor ki, “Seni tanıdığımda üç yaşındaydım. (…) İlkin senin o neşeli güzel yüzünü kaydettim hafızama.”
Çocukluğunda onun hikayelerini duyarak büyüyen ve ona yoldaş olmuş birisi diyor ki, “Sonra yoldaş olduk, dinlediğim hikayeler ise, gerçek…”
Onu sokakta, eylemde, zindanda, mücadelenin her anında tanıyan dostları diyor ki, “Güven veren kişiliği, davasına sarsılmaz bağlılığı, tükenmek bilmez çalışma azmi, işkencelerde başı dik, mütevazi, önder bir kişilik, devrimci hareketlere yaklaşımında ilkeli, olgun, hoşgörülü, umut ve inançla dolu bir dost ve yoldaştı…”
O adanmışlık düsturunu kendilerine rehber edinen ‘71 devrimci önderlerinin zorlu mirasını gönüllüce almış, mücadele kılavuzu kılmış ve nefesinin yettiği yere kadar hakkıyla taşımış militan bir devrimci, komünist olmuştur.
Ve böyle olduğu için yaşamı bir partiye sığmayacak örnek bir devrimci, sonsuzluğa uğurlanırken genç komünist yoldaşlarının omuzlarında taşınan “parti bayrağı”, yüreklerinde acısı öfke, “yumruklarında bilinç” oluyordu.
Dostlarının dediği gibi, “Onu elinde bayrağıyla hatırlayacağız…”
Genç Komünistler’in mücadelesinde kutup yıldızı olan Sinan yoldaşa asla veda değil, MERHABA, MERHABA, MERHABA!
Teslim yoldaşın 29 Eylül 2018’de fiziken aramızdan ayrılışının 4. yılındayız. Yine bir Eylül ayında ve hüzün doluyuz. Yine gülen gözleriyle duruyor karşımızda Sinan yoldaş. Ve yine veda ve gözyaşı yok. Biliyoruz ki, onu anmak “inadına devrim ve sosyalizm” demekten geçiyor.
İçten devrimci duygularla MERHABA SİNAN YOLDAŞ, MERHABA!
M. İmran
Not: Yazıda, H. Fırat’ın derlediği ve Eksen Yayıncılık tarafından basımı yapılan “Teslim Demir - Devrime adanmış yarım asır” adlı kitap esas alınmıştır…