Kaza değil cinayet!

Bu rejim, karşısına dikilen güçlü bir toplumsal muhalefet olmadığı için işçi sınıfını, emekçi kitleleri ve gençliği güvencesizlik cenderesine itmeye devam etmektedir.

  • Mücadele postası
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 30 Ekim 2023
  • 22:30
ikon

Kapitalist devlet mekanizması ve onun dümeninde bulunan iktidarın uyguladığı rant ve özelleştirme politikalarının ürünü olan ihmaller zincirinin sonucunda Aydın Güzelhisar KYK Kız Öğrenci Yurdu'nda öğrencilerin kullandığı asansörün halatları koptu. Zeren Ertaş isimli öğrenci asansörün düşmesi sonucunda hayatını kaybetti. Zeren Ertaş’ın hayatını kaybetmesinin ardından çeşitli illerdeki KYK yurtlarında eylemler düzenlendi. Öğrenci gençliğin eylemlerde dile getirdiği talepleri dinlemek bir yana, AKP-MHP rejimi polisi/jandarmayı gençlerin üzerine saldırttı. Öğrencilerin sorunlarıyla ilgilenmesi gereken yurt müdürlükleri ise polis kafasıyla olaya yaklaşıp eylem yapmak isteyen öğrencileri tehdit ederek üzerlerinde baskı kurmaya çalıştı.

Zeren Ertaş’ın hayatına mal olan rantçı zihniyet, öğrencilerin eylemlere başlaması üzerine “asansörlere periyodik bakım” yapmaya başladı. Çeşitli illerdeki KYK yurt müdürlükleri öğrencilere alelacele "periyodik bakım" açıklaması yapılarak asansörler devre dışı bırakıldı. Böylelikle KYK yurt müdürlükleri göstermelik olarak "periyodik bakım" yutturmacasını pazarlayarak öğrencilerin kitlesel olarak harekete geçmesine karşı önlem almaya çalıştı.

***

Yaşanan bu "kaza" da Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen ve her yıl yüzlerce işçinin hayatını kaybetmesine neden olan “iş kazaları” da özünde birer cinayetten başka bir şey değildir. Bunlar, kapitalist devlet ve onun uzantıları olan resmi kurumların liyakatsizliğini, çürümüşlüğünü; işçi sınıfına, emekçi halkımıza ve gençliğe gelecek vaat edemeyeceğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Çünkü kapitalist sömürünün bekçisi olan AKP-MHP rejiminin uyguladığı vahşi neo liberal politikalar özelleştirmeye, kamusal alanların daraltılmasını (örneğin ilerici bir kurum olan TMMOB'un pek çok yetkisinin elinden alınması vb.) esas alıyor, teknik işleri ise insan yaşamını hiçe sayan yamyam şirketlerin "inisiyatifine" bırakıyor. Bu rejim, karşısına dikilen güçlü bir toplumsal muhalefet olmadığı için işçi sınıfını, emekçi kitleleri ve gençliği güvencesizlik cenderesine itmeye devam etmektedir.

Kapitalist rant, yağma, talan, sömürü ve ölüm düzenine karşı tek çıkış yolumuz devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltmektir!

Yaşam hakkımızı savunmak için örgütlü mücadeleyi yükseltelim!

Gaziantep Üniversitesi'nden bir öğrenci