Her ay işçi ve emekçilerin maaşlarından otomatik olarak yaptığı kesintilerin yanı sıra sık sık arttırılan dolaylı vergilerle onları daha fazla yoksulluğa ve açlığa sürükleyen dinci-faşist iktidar, söz konusu sermaye olunca bol keseden dağıtmaya devam ediyor.
Açıklanan son bütçe planı ile birlikte AKP-MHP iktidarı başta yandaşları olmak üzere birçok kodamanın sermayedarın vergi borçlarını almayacağını duyurdu. Bütçe planına göre 2024 yılında kapitalistlerin ödemesi gereken ancak alınmayacak olan vergilerin toplamı 2 trilyon 210 milyar TL’dir. Alınmayacak vergiler 2025 yılında 2.7 trilyon, 2026’da ise 2.6 trilyon lira olarak belirlenmiştir.
Üç yılın toplamında sermayeye hibe edilecek miktarın toplamı ise 8 trilyon 211 milyar TL olacak. Kapitalistlere yapılan bu kıyak, önümüzdeki yıl işçi ve emekçinin cebinden çıkacak verginin %70’in üzerinde artması anlamına geliyor.
Asgari ücretlinin maaşından dahi her ay 2 bin TL kesinti yapan iktidarın kapitalistlere yaptığı bu kıyaklar ilk olmadığı gibi farklı şekillerde devam da ediyor. Bu ise, kendilerine “yerli/milli” etiketi yapıştıranların hangi sınıfa hizmet ettiklerini gözler önüne seriyor.
Yandaşlara özel vergi affı
Yıllar içinde birçok defa kapitalistlere yapılan vergi afları gündeme gelirken bunların çoğu “ticari sır” gibi safsatalarla toplumdan gizleniyor.
Listeye bakıldığında “vergi kıyağı”nın en çok saray rejimine yakın kapitalist asalaklara yaradığı görülüyor:
*Demirören Grubunun 2018 yılında Ziraat Bankası’ndan çektiği 750 milyon dolarlık kredi borcunun silindiğine dair haberler çıktı. Bu büyük soygunun araştırılması için mecliste soru önergesi verildi. Ancak AKP-MHP takımı, “ticari sır” diyerek soruları yanıtlamaktan kaçtı. Bu krediyle Doğan Medya’yı satın alan Demirören ise “yandaş medya” olarak rejime hizmet etmeyi sürdürüyor.
*Tayyip Erdoğan’a yalakalıkta sınır tanımayan Mehmet Cengiz’de kıyaktan pay alanlardan biri. 11 yılda 19.7 milyar liralık devlet ihalesi alırken 2005-2009 yıllarına ait 424,4 milyon lira vergi borcu ise affedildi!
*Gerici-faşist iktidarın medyadaki önde gelen tetikçilerinden Yeni Şafak gazetesinin sahibi Albayrak Grubu’na ait Albayrak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş’ye kesilen 55.7 milyon TL’lik vergi cezası da 2010’da 1.2 milyon TL’ye düşürüldü. Yani yandaş medya olmanın ödülü olarak 54,5 milyon TL Yeni Şafak patronlarının cebinde kaldı.
*Kanal A’nın patronları Kaya kardeşlere ait Elektromed Şirketine ait 135.6 milyon TL’lik vergi borcunun da 129.8 milyon TL’si 2010’da silinirken şirket sadece 5.8 milyon TL vergi ödedi.
*Devlet ihalelerinin alımında başı çeken “beşli çete” içinde yer alan Kalyon grubuna ait 9.5 milyar TL’lik vergi borcunun tümü silindi.
4 Ekim 2017 itibariyle yansıyan bir başka tabloda ise holdinglere ait 3 milyar 106 milyon lira tutarındaki borcun yüzde 97,6’sının “affedildiği” ve söz konusu holdinglerin sadece 74 milyon 515 bin lira vergi ödediği basına yansımıştı.
Yıllar içinde birçok şirket ve kapitalistin vergi borçları yüzde 90’ın üzerinde “affa” uğramış, temsili ödemelerle bu borçlar sıfırlanmıştır. Öyle ki Türkiye’nin en büyük tekellerinden biri olan Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın 9 milyon liralık vergi borcu da yüzde 92.8 indirim ile 650 bin liraya düşürülmüştü.
Peşkeşler teşvik adı altında sürüyor
Dinci gerici iktidarın kapitalistler için doğrudan yaptığı bu vergi aflarının yanı sıra teşvik adı altında sunduğu peşkeşler de yüklü bir meblağ tutuyor.
Sadece 2023 yılının ilk beş ayında “vergi indirimi, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, KDV iadesi, sigorta pirimi işçi hissesi desteği, sigorta pirimi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi, faiz veya kâr payı desteği” adı altında şirketlere 6 bin 918 teşvik verildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Haziran 2023 verilerinde ise 1249 teşvik verildiği; Yatırım adı altında 69 milyar TL’den fazla, İthal makine ve teçhizat adı altında ise 1 milyar doların biraz üzerinde bir peşkeş yapıldığı açıklanmıştı.
***
Sermayeye hizmette sınır tanımayan; başta yandaşları olmak üzere bütün kapitalistleri ihya etmek için canhıraş bir çaba sergileyen dinci gerici iktidar açlık ve yoksulluk çukuruna ittiği işçi ve emekçileri ise vergi ve zam furyası altında ezmeye devam ediyor.
Asgari ücretliden dahi her ay iki bin TL kesinti yapılırken ilk altı ayın ardından bir üst vergi dilimine giren çalışanlardan daha yüksek kesintiler yapılıyor. Dolaylı vergilerle de işçi ve emekçilerin her lokmasından yapılan kesintiler de her fırsatta arttırılıyor.
Sürekli artan girdi fiyatları nedeniyle aldıkları kredi borçlarını zamanında ödeyemeyen çiftçilerin ise tarım araçları haczediliyor, elektrikleri kesiliyor.
Okuyabilmek için kredi çekmek zorunda kalan üniversite öğrencileri için de herhangi bir “af” çıkarılmazken, gençliği bu borçlar altında ezmeye devam ediyorlar.
Kapitalist sistemin saray rejimi elitle yaptığı bu vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmak, peşkeşlere son vermek için tek çıkar yol sınıfa karşı sınıf bilinciyle mücadeleyi büyütmektir. Aksi taktirde AKP-MHP koalisyonu gitse de başa gelecek diğer partiler de aynı şekilde sermayeye hizmet etmeye devam edecekler.
E. Yalçın