Fotoğraftan gerçeğe, gerçekten fotoğrafa… “Fotoğraflar yalan söylemez, ama yalancılar fotoğraf çekebilir”

3 Kasım 1940’ta aramızdan ayrılan Hine’ın çektiği fotoğraflar bugün sendika odalarının, işçi derneklerinin ve sınıf mücadelesinden yana olan kurum ve kuruluşların duvarlarında yer almaktadır. Yaşamı ile sınıf mücadelesine omuz veren Lewis Hine’ın anısı önünde saygı ile eğliyoruz.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 03 Kasım 2019
  • 08:50

“Yıllardır Maine’nin konserve fabrikalarından Teksas’ın tarlalarına binlerce sanayi topluluğunda, sürüklenip duran çocuk işçileri izledim. Onların trajik hikayelerini dinledim ve kazanma şanslarının bulunmadığı bu endüstri oyunundaki mücadelelerini gördüm. Keşke edindiğim deneyimleri, tanık olduğum yaşamları size kuşbakışı izletebilseydim.” (Lewis Hine)

Lewis Hine yaşamını işçilerin, özellikle çocuk işçilerin yaşamlarını ölümsüzleştirmeye adamış bir fotoğraf sanatçısıdır. 26 Eylül 1874 tarihinde dünyaya gelen Amerikalı Hine, aynı zamanda bir sosyologdur. Chicago ve Coloumbia üniversitelerinde sosyoloji eğitimi görmüştür. Fakat onu işçi fotoğrafları çekmeye iten en önemli sebep, eğitim hayatına başlamadan önce kendisinin de fotoğraflarını çektiği çocuk işçiler gibi bir yaşamdan geliyor olmasıdır. Kendisi de günde 12-13 saat çalışarak yaşamını sürdürmek zorunda kalmıştır. İşçilikten gelmesi ile toplum biliminin eğitimini alması birleşince işçi sınıfının yaşamına daha bir ilgi ile yaklaşma imkanını yakalaması zor olmamıştır.

Öğretmenlik de yapan Hine’ın fotoğrafçılık yaşamı, çalıştığı bir okulda kendisine bir fotoğraf makinesi hediye edilmesi ile başlar.

Fotoğraflarında çoğunlukla çocuk işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını ölümsüzleştiren Hine, tekstil, maden, gazete dağıtımcılığı, konserve ve istiridye ayıklama işleri gibi birçok sektörde çalışan çocukların fotoğraflarını çekmiştir. Öyle ki tekstilde çalışan çocukların kendilerinden kat kat büyük makinelere boyları yetmediği için tırmanarak çalışmak zorunda kaldıklarına tanık olmuştur. Bu durum Hine’de sınıf kininin daha da artmasını sağlamıştır. Bunun üzerine fabrikalara girmeye ve sorunların daha çok gün yüzüne çıkmasını sağlamaya çalışmıştır. Fabrikalara girmek için kılık değiştirmiş, serseri, itfaiyeci vb. kılıklara girerek kendince sınırları aşmaya çalışmıştır.

Hine 1904’de oluşturulmuş Ulusal Çocuk İşçiler Komitesi’nin görevlendirmesi ile şehir şehir gezerek işçi yaşamlarını çekmiştir. 1905 yılında Ellis Adası’ndaki göçmen işçilerin yaşamını çekmesi onun için önemli bir yerde durmaktadır.

Hine, çektiği fotoğraflarla çocuk işçiliğe karşı mücadele ve bu kapsamda çıkarılan yasalar konusunda etken olmuştur. Bundan dolayı Amerikan sermayesinin de çeşitli baskılarına maruz kalmıştır. Çünkü o ucuz işgücü olan çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasına hizmet ediyordur. Ulusal Çocuk Emeği Komitesi için yaptığı çalışmalar nedeniyle ölüm tehlikeleri atlatmış, tehdit edilmiş, saldırıya uğramıştır.

Yaşamını sömürünün resmedilmesine adayan Hine’ın değeri yaşadığı dönemde çok bilinememiştir. Hatta bir süre sonra çektiği fotolar demode görülmeye başlanmıştır. Tabi bu bakış “sanatçı”ların bakışıdır. Oysa onun çektiği fotoğraflar bugün bile güncelliğini korumaktadır.

Hine, yaşamının son yıllarını yoksulluklar içerisinde geçirmiştir. 3 Kasım 1940’ta aramızdan ayrılan Hine’ın çektiği fotoğraflar bugün sendika odalarının, işçi derneklerinin ve sınıf mücadelesinden yana olan kurum ve kuruluşların duvarlarında yer almaktadır.

Yaşamı ile sınıf mücadelesine omuz veren Lewis Hine’ın anısı önünde saygı ile eğliyoruz.

F. Deniz