Ukrayna savaşı İsviçrelileri emperyalist politikalara yakınlaştırıyor

Batının emperyalist medyasının ağzıyla Ukrayna yanlısı ve Rusya karşıtı söylemler alabildiğine yayılıyor. Kepazelikte sınır tanımayan ve kirli bilgilerin kaynağı olan Batılı sermaye basını meşrulaştırılıp, topluma benimsetiliyor.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 26 Nisan 2022
  • 22:20

Ukrayna’da başlayan emperyalist savaşla beraber, İsviçre solunun ve özellikle Sol Parti ile Yeşiller Partisi’nin Ukrayna yanlısı tutumu, toplumda ciddi bir etki yaratıyor. İşçi ve emekçileri temsil eden bayraklar savaş karşıtı eylemlerde seçim bahanesiyle yasaklanırken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’ye video konferans aracılığıyla seslenme olanağı sağlanıyor. Batının emperyalist medyasının ağzıyla Ukrayna yanlısı ve Rusya karşıtı söylemler alabildiğine yayılıyor. Kepazelikte sınır tanımayan ve kirli bilgilerin kaynağı olan Batılı sermaye basını meşrulaştırılıp, topluma benimsetiliyor.

12-14 Nisan günlerinde, Sotomo Araştırma Enstitüsü ve Blick gazetesi savaş ve savunmayla ilgili bir anket gerçekleştirdi. 20 bin kişinin katıldığı araştırma, NATO’ya yaklaşım, Avrupa hava savunmasına katılım, Ukrayna savaşı, ordu bütçesi, F-35 savaş uçağı vb. konularda sorular içeriyordu.

Araştırmaya göre, katılımcıların %41’ine karşın, %56’sı NATO ile “daha yakın iş birliği” sağlanmasını istiyor. NATO ile “daha yakın iş birliği” sorusuna evet diyenlerin oranı, Sol Parti sempatizanları arasında %76’yı, Yeşil Parti sempatizanlarında ise %73’ü buluyor.

NATO’ya katılma sorusuna ise katılımcıların yüzde 33’ü “evet” derken, yüzde 62’si “hayır” cevabı veriyor.

İsviçre’nin Iron Dome isimli Avrupa hava savunma sistemine katılımı, ankete katılanların %65’i tarafından destekleniyor. Iron Dome’a destek, kendisine ekolojist diyenlerde %82 ve sosyalistlerde %77’ye çıkıyor. Bu sonuçlar, solcu partiler tarafından gerçekleştirilen sözde savaş karşıtı eylemlerin, özünde kendi taraftarlarını savaş aygıtı olan NATO’ya yakınlaştırdığını, Rusya karşıtlığını büyüttüğünü ve tarihte yaşandığı gibi, kendi burjuvazisini desteklemeye ittiğini gösteriyor.  

Anketteki bir diğer soru ise “Ülkemiz, Rusya tarafından saldırıya uğrayan Ukrayna sivil halkıyla dayanışmada bulunmalı mı” şeklinde. Ukrayna halkıyla dayanışmaya hiçbir katılımcı karşı çıkmazken, %44’lük bir kesim, İsviçre’nin Ukrayna için daha güçlü bir şekilde angaje olmasını istiyor. Katılımcıların %62’si İsviçre tarafından Ukrayna askerlerine mihver ve kurşun geçirmez yelek gönderilmesini kabul ederken, silah gönderilmesine %66 oranında karşı çıkılıyor. Silah göndermeyi onaylayanların oranı yüzde 32. Ankette, Avrupa Birliği’nin Rus gazına ve petrolüne getireceği ambargoya İsviçre’nin katılması ise %64 oranında destekleniyor. 

Son olarak, Sosyalist Parti tarafından F-35 savaş uçaklarının alınmasına karşı başlatılan girişim %64 (%53 hayır, %11 daha çok hayır) oranında reddedilirken, katılımcıların ancak %30’u (%21 evet, %9 daha çok evet) tarafından doğru bulunuyor. Kendine sosyalist diyen katılımcıların bile sadece %47’si girişimi onaylıyor. Ankete katılanların %53’ü ise bu uçakların derhal satın alınmasını istiyor (%45 evet). Ayrıca katılımcıların %55’i de orduya ayrılan bütçenin yükseltilmesinden yana.

Tarihte Sosyalist Parti’nin duruşu

Birinci emperyalist paylaşım savaşı öncesinde Zimmerwald ve Kiental konferansları İsviçre Sosyalist Partisi (PSS) tarafından düzenlendi. Kiental konferansında merkezci bir çizgi takınan PSS ve başındaki Robert Grimm, Lenin’in “emperyalist savaşı burjuvaziye karşı bir iç savaşa dönüştürme” fikrine ve Zimmerwald soluna karşı muhalefet etti. Alman sosyal demokrasinin etkisi altında kalan İsviçre solu, 1914 yılında burjuvazi ve devlet tarafından fark edilmek için tüm yetkileri Federal Konsey’e devreden yasayı onaylamıştı. İkinci emperyalist paylaşım savaşı öncesi faşizmin yükselmesi sürecinde ise taktiksel değişim adı altında hükümet kurumlarında yer alma fikrini savunmuştu.