28 Ocak gece yarısı İran’da bir silah fabrikasına İnsansız Hava Araçları (İHA) ile saldırı düzenlendi. İsfahan kenti yakınlarındaki askeri fabrikaya yapılan saldırıda can kaybının olmadığı açıklandı. Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadı.
Saldırıda İHA’lardan birinin vurulduğu, ikisinin ise müdahale sırasında infilak ettiği bildirildi. İranlı yetkililer saldırı “korkakça bir harekettir” derken, Ukrayna, “sizi uyarmıştık” açıklamasında bulundu. İran Devlet Haber Ajansı (İRNA) “silah fabrikasında patlama ve motor yağı fabrikasında yangın çıktığını” doğruladı. Savunma Bakanlığı, “dün gece İsfahan şehri yakınlarındaki devlete ait bir silah fabrikasına insansız hava araçları tarafından saldırı düzenlendiğini söyledi. Bir İHA düşürüldü ve diğer iki İHA müdahale sırasında patlayarak küçük hasara neden oldu” dedi.
Ukrayna’dan açıklama
İran püskürtülen saldırıyı “korkakça bir hareket” olarak nitelerken, Ukrayna “daha önce sizi uyarmıştık” diyerek, saldırının Ukrayna ile bağlantılı olduğunu ima etti. Ukrayna hükümeti, Rusya'nın İran’a ait insansız hava araçlarını kullandığını iddia ederek, saldırıyı dolaylı şekilde üstlendi. Neonazi işbirlikçisi Zelenskiy rejiminin bu küstahça tutumu, emperyalistlere sırtını dayamış olmasından kaynaklanıyor.
İran, İsrail'den “şüpheleniyor”
İran için “olağan şüpheli” Siyonist İsrail rejimidir. Zira bu rejim İranlı bilim insanı nükleer fizikçi Mohsen Fakhrisadeh'in öldürülmesi dahil olmak üzere İran topraklarında defalarca bu ve benzeri korsan saldırılar düzenlemişti. İran bu saldırının arkasında da Siyonist rejiminin olduğuna kesin gözüyle bakıyor.
“İran’a saldırının arkasında İsrail var gibi görünüyor”
ABD savaş bakanlığı Pentagon, “cumartesi akşam saatlerinde İran’da askeri bir fabrikaya düzenlenen İHA’lı saldırının arkasında İsrail’in olduğu görülüyor” dedi. Pentagon sözcüsü General Patrick Ryder, saldırıda ABD kuvvetlerinin yer almadığını söyledi.
ABD’nin bu açıklaması ilk önce Wall Street Journal gazetesine yansıdı. Ardından Reuters Haber Ajansı’na konuşan Amerikalı bir yetkili, İsrail’in olaya müdahil bir görüntüsü olduğunu söyledi. Her ne kadar ABD, İran’a yapılan bu saldırıda yer almadığını söylese de onay verdiği kesindir.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Orta Doğu ziyaretine çıktı
Bu gelişmelerin yaşandığı zaman diliminde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Orta Doğu ziyaretine çıktı. Blinken Mısır, İsrail ve Batı Şeria’da 31 Ocak’a kadar temaslarda bulunacak. ABD Dışişleri Bakanı 30 Ocak’ta Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El-Sisi ve Dışişleri Bakanı Samih Şükrü ile görüşecek. Blinken’ın ziyaretinin bölgede gerilimin arttığı bir döneme denk gelmesi tesadüf olmasa gerek. İsrail’in Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik katliamları, İran’a provokatif saldırısı, Ukrayna Savaşı’nın geldiği aşama göz önüne alındığında, ABD’nin bölgeye ziyareti “hayra alamet” değil. İsrail’de 29 Aralık 2022’de altıncı kez başbakanlık koltuğuna oturan aşırı sağcı Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcı faşist iktidarı “yargı reformu” adı altında, adeta ülkede aykırı bir ses çıkmasın diye yargıyı kendine bağlamak istiyor. Hükümetin bu planlarına karşı İsrail’de haftalardır kitlesel protestolar yapılıyor.
Geçtiğimiz günlerde İsrail’in Batı Şeria’da yaptığı saldırıda 9 Filistinli hayatı kaybetmişti. Akabinde İsrail’de düzenlenen bir saldırıda 7 kişi hayatını kaybetti. Bu gerilim ortamında İran’a yapılan saldırı ve Blinken’ın ziyareti ele alındığında, ABD ile İsrail’in bölgede yeni oyunlar peşinde olduğunu söylemek için kain olmak gerekmiyor. Blinken’ın “beşinci kol” İsrail’den önce ilk sırada Mısır’ı ziyaret etmesi, Orta Doğu’nun kukla rejimlerine verdiği “değere” kanıt olarak gösteriliyor.
Gitmişken, “Batı Şeria’ya geçecek olan Blinken, Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas ile diğer Filistinli yetkililerle göstermelik bir görüşme yapacak ve kimi örgütü/kurum temsilcileriyle bir araya gelecek. Her zamanki tam bir sahtekarlıkla “iki devletli çözüm” lafları ederek hem Filistinlileri oyalamaya çalışacak hem bölgenin Arap kukla rejimlerinin sırtını sıvazlamış olacak.
Blinken’ın İsrail’deki temaslarında Ukrayna’daki savaşı ve İran’ın nükleer programını gündeme getirecek olması, ziyaretin amacının bölgede “gerilimi düşürmek” değil, yeni kirli oyunlarına piyon aramak olduğu aşikardır.