“Zafer Açıkgözoğlu'nu unutmadık, unutturmayacağız!”

İş cinayeti sonucu hayatını kaybeden Zafer Açıkgözoğlu'nun ölümünün 10. yılında İTF Monoblok önünde yapılan eylemde taşeron çalışmaya, iş cinayetlerine ve örgütsüzlüğe dikkat çekildi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 14 Ağustos 2024
  • 14:30

İş cinayeti sonucu hayatını kaybeden Zafer Açıkgözoğlu'nun ölümünün 10. yılında İstanbul Tıp Fakültesi Monoblok önünde eylem yapıldı.

DEV TEKSTİL ve TOMİS’in de aralarında bulunduğu çok sayıda sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcisinin destek verdiği eylemin İstanbul Tabip Odası, SES İstanbul Şubeleri ve İstanbul İSİG Meclisi çağrısını yaptı. Eylemde ilk sözü Dr. Coşkun Canıvar aldı. Zafer Açıkgözoğlu’nun 2013 Haziran ayında iş “kazası” geçirmesi ve sonraki süreci aktarıldı ve şunlar denildi:

“Çapa’da üç yıl içinde iki iş cinayeti yaşanmıştı. Yasalar, yönetmelikler kağıt üzerinde kaldıkça, kapitalistler, patronlar, yöneticiler, şirket sahipleri göstermelik olarak uyguladığı sürece bizi meslek hastalıklarından ve iş cinayetlerinden koruyacak yol yok.”

Çapa İşçi Sağlığı Meclisi’nin kuruluş süreceğine de değinilen konuşmada “Sağlık emekçilerini koruyacak olan örgütlülüktür” dedi

“Zafer’in öyküsü Türkiye işçi sınıfının, madencilerin, çocuk işçilerin, göçmen işçilerin öyküsüdür” denilen açıklamada her yıl en az iki bin işçinin iş cinayetinde hayatını kaybettiği hatırlatıldı.

İSİG Meclisi adına Av. Onur Deniz yaptığı konuşmada “Öfkeliyiz, aradan 10 yıl geçti, hukuki olarak bir arpa boyu yol alamadık” dedi ve hukuki süreci aktardı. Alınan raporlarla yaşananların iş “kazası” olduğunu ispatladıkları belirtilen konuşmada yerel mahkemeden sonuç beklendiği belirtildi. Konuşma “Ne Zafer’i ne Soma’yı ne de her yıl iş cinayetinde yitirdiğimiz onlarca arkadaşımızı unutmadık” denilerek tamamlandı.

Ardından Zafer Açıkgözoğlu’nun babası Abdullah Açıkgözoğlu konuştu ve “29 yaşındaki bir gencin değeri 12 bin TL olabilir mi?” diyerek tepki gösterdi.

SES adına konuşan Aydın Erol, tüm kamu kurumlarında iş cinayetlerine ilişkin “bu işin fıtratında var” anlayışının oturduğunu belirterek mücadele edenlerin uğradığı baskılara değindi. Konuşmanın devamında “Sermaye en küçük maliyeti bile karşılamak istemiyor. Buradaki eksiklikleri tespit edecek bir denetim yapılmıyor” denilerek yandaş sendikalara tepki gösterildi. “Biz fiilen mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” denilen konuşmada “Zafer, iş cinayetleri mücadelemizde bir sembol olarak kalmaya devam edecek” vurgusu yapıldı.

İTO yönetiminden Ertuğrul Oruç yaptığı konuşmada sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte sağlıkta taşeron sisteminin getirildiğine dikkat çekti. Oruç konuşmasına şöyle devam etti:

“Sağlık işçilerinin haklarını yitirmesinin hemen ardından doktorların da haklarını yitirdiğini İTO olarak biliyoruz. Esnek çalışma rejiminin, kemer sıkma politikalarının tüm emekçiler gibi doktorlar üzerinde de nasıl bir baskıya dönüştüğünü biliyoruz. Bu yüzden tüm emek ve meslek örgütleriyle beraber sağlıkta baskı, mobbing, taşeronlaştırmaya karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Son olarak yapılan konuşmada Çapa’da İstanbul Tıp Fakültesi’nde yakın zamanda yaşanan iş “kazaları” ve iş cinayetleri hatırlatıldı. Konuşmaların ardından Zafer Açıkgözoğlu’nun hayatını kaybetmesine neden olan logar kapağına çiçekler bırakıldı.

Eylem boyunca “Zafer’i unutma, unutturma!”, “Çalışırken ölmek istemiyoruz!”, “Zafer için adalet istiyoruz!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/ İstanbul