Türkiye kapitalizminin yaşadığı krizin faturası emekçilere ödetilmeye çalışırken, sendikaların başına çöreklenen ağalar da sermaye ve siyasi iktidara bu çabalarında yardım ediyor. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da krizle ilgili açıklamasında “aynı gemideyiz” demagojisine eşlik etti. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Atalay, “İktidarı ve muhalefeti, sivil toplum örgütleri hepsi birlikte davranmak durumundadır. Gün, Türkiye’ye sahip çıkma günüdür” dedi.
Ekonomik kriz olgusunu ABD ile ilişkilerdeki krize indirgeyen Atalay, şovenizm soslu açıklamasında, “krizle mücadele” konusunda işçilerin de elini taşın altına koyacaklarını öne sürdü. Bir işçi sendikaları konfederasyonun başında olmasına rağmen, krizi yaratan patronları ve siyasi iktidarı savunan Atalay, bir kez daha işçileri namluya sürerek şunları ifade etti:
“Türk halkı birlik ve beraberliğini koruyarak daha önce birçok sorun ve krizin üstesinden gelmiştir. Bugün yaşadığımız olumsuz tablonun da geride kalacağına inanıyoruz. İşçisinden işverenine, medyadan sivil toplum örgütlerine kadar herkese büyük sorumluluk düşmektedir. Kimsenin ‘bana bir şey olamaz’, ‘benim keyfim yerinde’ deme lüksü yoktur. Herkes ülke üzerinde oynanmak istenen oyunun farkında olmalıdır.
Türkiye’nin kalkınmasında, ekonomik gelişmesinde işçilerin alın teri bulunmaktadır. Geçmişte tüm olumsuzluklara rağmen, özveriyle üretim sürdürülmüş ve işyerlerine sahip çıkılmıştır. İşçilerimiz bugün de elini taşın altına koymaktan çekinmeyecektir. Kaliteli ve verimli üretim için çalışacaktır. Mesele memleket meselesi olduğunda tutumumuz herkes tarafından bilinmektedir.”