Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!
İşçilere, emekçilere, kadınlara, gençliğe, sendikalara, ilerici kurumlara, partilere, kardeş Kürt halkına dönük saldırıların artarak sürdüğü bir dönemden geçiyoruz. En temel demokratik hakkını kullanan işçilerin eylemleri, yürüyüşleri azgınca saldırıya uğruyor. Anayasal bir hak olan sendikal örgütlenme hakkı kod 29 ile işten atma saldırısı ile gasp ediliyor. Demokratik hak ve özgürlüklere yönelik saldırılar artıyor. Sermaye iktidarına muhalif ilerici güçler sistematik olarak saldırıya uğruyor.
Bunun son örneği Halkların Demokratik Partisi – HDP Adana milletvekili Tülay Hatimoğulları’nın Ankara’nın göbeğinde yaşadığı saldırı girişimi olmuştur. Kendilerini polis olarak tanıtan 2 kişi zor yoluyla ve tehditle evine girmeye çalışmıştır. Üstelik olayın ardından Tülay Hatimoğulları’nın saldırganlar hakkında yapacağı suç duyurusunu kabul edecek savcı dahi zor bulunmuştur.
Ülkemiz her geçen gün çok daha büyük bir karanlığın içine doğru sürüklenmektedir. Mevcut hukuksal normlar ve yasalar dahi yok sayılmakta, demokratik hak ve özgürlükler ayaklar altına alınmakta ve son olarak da en temel hak olan yaşam hakkı tehdit edilmektedir. Geçmişten bugüne “faili meçhul”ler ile işçi hareketini ve toplumsal muhalefeti dizginlemeye çalışanlar yine aynı yöntemleri kullanmaya başlamışlardır. Amaç korku salmak, işçi ve emekçilerin sömürüye ve baskıya karşı mücadelesine engel olmaktır.
Unutulmamalıdır ki; bu tür saldırıların faili işçi ve emekçileri emek sömürüsü üzerinden çarkları dönen sermaye iktidarının ta kendisidir.
Kapitalist üretimin çarkları dönsün, işçiler kölece çalışmaya boyun eğsin, sermayedarların kârları daha da büyüsün diye işçileri mezhepsel ve milliyetçi ayrımcılıkla birbirlerine düşman etmeye çalışanlar da onlardır.
Bu koyu karanlığa mahkum değiliz. En basit bir demokratik hakkın bile güvence altına alınabilmesinin tek yolu işçilerin ağır çalışma ve yaşam koşullarına karşı mücadeleye katılmasıdır.
İnsanca bir yaşam ve çalışma koşulları için birleşik, devrimci bir işçi hareketini yaratalım.
Alınterimizi azgınca sömürenlerden, katliam ve baskı ile geleceğimizi karartan sermaye iktidarından hesap soralım!
Ücretsiz izin saldırısına karşı mücadelemiz ve sonrasında Kod 29’a karşı Sinbo direnişimiz süresince verdiği soru önergeleri ile direnişimizin sesini meclise taşıyan ve sınıf dayanışmasını büyüten Tülay Hatimoğulları'na geçmiş olsun diyoruz.
Baskılar bizi yıldıramaz!
Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!
Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası
(TOMİS)
28 Eylül