İşçi sınıfının büyük bir kesimini bir araya toplayan tekstil işkolunda işçilerin sorunları bitmiyor. Fazla mesailerden kötü yemeklere, idare baskısından yoğun sömürüye kadar birçok sorun yaşanıyor. Çeşitli fabrikalardan işçiler sorunlarını Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’nın (DEV TEKSTİL) sosyal medya hesaplarına aktarıyor.
DEV TEKSTİL’e yazan Tokat’taki Ülkü Tekstil işçisi yaşadıkları yemek sorununa ilişkin şunları aktarıyor: “Yemeklerden kıl ve kurt çıkıyor. İşçiler imza toplayıp yönetime durumu bildirmelerine rağmen önlem alınmıyor.
İşçilerin birçoğu çıkan yemekleri yiyemiyor.”
Antep’te bulunan Gümüşoğlu Tekstil’de de işçiler mesaiye kalmaya zorlanıyor. Mesaiye kalmaları için işçilere zorla evrak imzalatılmaya çalışılıyor.
Festival Halı’da çalışan bir işçi ise fabrikadaki telefon yasağını ve ağır çalışma koşullarını şu ifadelerle aktarıyor: “Bize telefon kullanmak yasak diyorlar. İşe girip çıkarken X-Ray cihazı kurdular, sanki vatan hainiymişiz gibi zannediyoruz kendimizi. Ailelerimizin işletmeyi aramalarını söylüyorlar. ‘Başlarına bir şey gelmiş olsa nasıl haberdar olacağız’ dediğimiz zaman ustaların numaralarını verdiriyorlar. Benim eşim ustayla niçin muhatap olsun.
Sırtımızda bobin doldurup çalışıyoruz. Bel fıtığı olmayan yok. Yükümüz zaten ağır. Bize ‘sabredin’ diyorlar. Başka bir şey demiyorlar. Ayrıca bu şartlarda üretim istiyorlar. Canımızın ağrısından kendimizi zor atıyoruz eve. İşin zorluğuna dayanamayıp çıkmak isteyene istifa etmesi için psikolojik baskı yapıyorlar.”
Antep’teki Saryün Halı’da çalışan bir diğer işçi ise maaşlarının geç yatırıldığını anlatarak şunları söylüyor: “Maaşımızı düzgün alamıyoruz. Ayın 20’sinden aşağıya maaş yatmıyor. İşçiler mağdur durumda. Toplanıp gidiyoruz; ‘birbirinizin gazına gelmeyin, işinize bakın’ diyorlar. Emeğimizi sömürüyorlar. Fabrikada insanca çalışma ortamı yok.”