Sun Tekstil’in taşeronu olan Simo Tekstil’de patron 200 işçinin haklarını vermeden fabrikasını kapattı. Simo Tekstil işçileri, alacaklarının verilmesi için başlattıkları direnişlerine 23. gününde devam etti.
Simo işçileri 2 Aralık’ta Sun Tekstil’in Torbalı’daki fabrikasının önüne gitmiş, “esas yüklenici firma sizsiniz” diyerek ödenmeyen kıdem tazminatlarını, senelik izinlerini ve kalan maaşlarını istemişti. Sun Tekstil polis çağırarak “kendi işçilerinin olmadığını yalnızca kiracıları olduklarını” söyleyerek işçilerin kendi mülklerine girmelerinden kaynaklı şikayetçi olmuştu.
İşçiler 9 Aralık’ta Alsancak’ta Sun Tekstil’in müşterisi olan ZARA mağazasının önünde bildiri dağıtarak seslerini duyurmaya çalıştı ve alacaklarını Simo Tekstil ya da Sun Tekstil’in ödemelerini istedi. 10 Aralık’ta da işçiler Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki PTT giderek toplu halde İndie Teks, Maks and Spenser. Tesko Türkiye müşterilerine mektup gönderdi ve haklarının ödenmesini istediler.
Mektubun tamamı bu şekilde:
“Sayın yetkili,
Bizler Sun Tekstil’in taşeronu Simo Tekstil işçileriyiz. Çalıştığımız fabrikada sizin markanız için de binlerce ürün ürettik.
Bir gün fabrikamızın kapandığını, işsiz kaldığımızı öğrendik. Aylarca liralık maaşımız, onlarca saat fazla mesai ücretimiz, kimimizin on yılı aşkın kıdem tazminatı, yıllık izin paralarımız ve kimi başka haklarımız ödenmeden işsiz kaldık.
Size bu mektubu yazıyoruz. Yazıyoruz çünkü sosyal uygunluk konusunda altına imza attığınız davranış kuralları ve etik ilkeler gereği sorumluluğunuz bulunuyor. Bizler, sizin ürünlerinizi ürettik ve bunun karşılığını alamadık. Sorumluluğunuz var ve bundan kaçamazsınız.
Sun Tekstil’in bunun tersini iddia ettiğini, Simo Tekstil ile üretim ilişkisini bir yıl önce kestiğini söylediğini biliyoruz. Doğru söylemiyorlar. Elimizde bunun tersini kanıtlayacak belgeler bulunmaktadır. Gerekirse sizinle veya kamuoyu ile paylaşacağımızı bilmenizi isteriz.
Yirmi üç gündür hakkımız olanı almak için direniyoruz. Direnişimiz çoğu günler fabrikamızın önünde, bazen Sun Tekstil önünde, bazen de şehir merkezinde mağazalarınızın önünde devam ediyor. Hakkımız olanı alana kadar direnişimizin devam edeceğini, gerekirse başka fabrikalarınızın ve mağazalarınızın önünde sesimizi duyuracağımızı bilmenizi isteriz.
Eğer uymayı taahhüt ettiğiniz sosyal sorumluluk ilkelerine, yalnızca markalarınıza prestij kazandırmak için imza atmış değilseniz; sizleri verdiğiniz sözleri tutmaya, yayımladığınız davranış kurallarında yazılı olan sorumluluklarınızı yerine getirmeye çağırıyoruz.”
Kızıl Bayrak / İzmir