Sendikalardan ‘anti-emperyalizm sosu’na bulanmış şovenizm

Sermayenin işçi ve emekçiler içindeki ajanları olan gerici sendikalar, işçi ve emekçilerin talepleri için hiçbir şey yapmazken, onları Efrîn saldırganlığına yedeklemek için şovenizmi körüklemeyi sürdürüyorlar.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 14 Şubat 2018
  • 12:57

Sermaye devletinin işçi sınıfı ve emekçiler içindeki ajanları olarak hareket eden “sendika” kılıfındaki ihanet şebekeleri şimdi de işçi ve emekçileri şovenizmle zehirlemek için birbirleriyle yarışıyorlar.

İşçi ve emekçi kitleleri kirli ve emperyalist savaşlara yedeklemek ve bu sayede sermayenin dayattığı sömürü ve kölelik koşullarını sessiz sedasız bir şekilde kabul etmelerini sağlamak için çaba sarf eden bu ihanet şebekeleri, Efrîn’e yönelik saldırganlığı da benzer bir propagandaya konu ediyorlar.

İşçilere reva görülen 1608 TL’lik sefalet ücretini onaylayan, işten atma saldırıları, grev yasakları, baskı ve aşağılama uygulamaları karşısında seslerini dahi çıkarmayan sendika bürokratları işçi ve emekçileri Efrîn’e yönelik saldırganlığa yedeklemek için çabalarını da ‘anti-emperyalizm sosu’na batırmaktan da geri durmuyorlar.

Memur Sen’den sokak çağrısı

Kamu emekçilerini hükümetin dayattığı sefalete ikna etmek için her daim hazır kıta duran, emekçileri hakları için sokaklardan, grevlerden uzak tutmak için elinden geleni ardına koymayan Memur Sen, Efrîn işgaline destek için ülke genelinde eylem çağrıları yaptı.

Memur Sen’in 14 Şubat saat 12.00 için yaptığı eylem çağrısında, “Emperyalizm ve eli kanlı terör örgütlerine karşı ülkemizin sürdürdüğü mücadeleyi desteklemek amacıyla tüm Anadolu ayaktayız, emperyalizme karşı savaştayız” ifadeleri yer aldı.

Sözde emperyalizm karşıtlığı ile yapılan çağrıya sendikaya üye emekçilerin yedeklenmesi için sendika şubeleri de canhıraş bir çaba harcadıklarını ilan ettiler.

Türk-İş: Kahraman askerlerimizin yanındayız

Türk-İş bürokratları da işçilere şovenizm zehrini akıtırken şu açıklamayı yaptı: “TÜRK-İŞ camiası olarak dualarımızla ve bütün gönlümüzle devletimizin ve kahraman askerlerimizin yanındayız.

“Afrin Harekatının 22. gününde hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz. Allah, Mehmetçiğimizi korusun, Ordumuzu muzaffer kılsın.”

Türk Metal işçileri silahlı şova alet etti

Metal işçilerinin boynunda bir prangaya dönen ve satış sözleşmelerine mahkum eden Türk Metal ise üyesi olduğu konfederasyonun çabasını bir adım daha ileriye taşıdı.

Türk Metal Sendikası Kırıkkale Şube Başkanı Zekai Tufan, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Kırıkkale Silah Fabrikası'nda üretilen Milli Piyade Tüfeği’nin (MPT-76) askerlere gönderilmesi şovunda hazır bulundu. İşçilerin hakları için eylem dahi yapılmayan bu fabrikada bir grup işçiyi de bu şova yedekleyerek havaya ateş ettirmiştir.

İş cinayetleri karşısında üç maymunu oynayan Türk Metal’in şefi Pevrul Kavlak, Atak helikopterinin düşürülmesinin ardından zaman kaybetmeden başsağlığı açıklaması yapmayı ‘ihmal etmedi.’

Petrol-İş’ten emperyalizm soslu şovenizm

Asker ölümlerinin artmasıyla birlikte Erdoğan’ın bunu olağanlaştırmak için yaptığı “Savaş bu, tabi ki olacak böyle şeyler” açıklamasından kendisine ödev çıkaran Petrol-İş Merkez Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Ali Ufuk Yaşar ise “ilk kez şehit vermediğimiz gibi, son olmayacağı da aşikardır” dedi.

Sözde emperyalizm karşıtlığı sosuna bulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Yıllardır sürdürdüğümüz terörle mücadele kapsamında ilk kez şehit vermediğimiz gibi, son olmayacağı da aşikardır. Verdiğimiz şehitler bizleri derinden yaralamakla birlikte, haklı mücadelemizde asla yolumuzdan döndüremeyecektir. Üstelik; terörü besleyen ve bu coğrafyada yıllardır dökülen kan ve gözyaşının asıl müsebbibi olan emperyalist güç odakları, milletimiz tarafından açıkça görülmektedir.”

Harb-İş’ten kampanya

Türk Harb-İş ise işçileri daha aktif bir şekilde bu şoven saldırganlığın parçası yapmak için merkezi olarak bir kampanya furyası başlattı.

İlk olarak başlattıkları imza kampanyası ile sendikanın yetkili olduğu bütün iş yerlerinde işçilerin bu saldırganlığın yanında olduklarını beyan etmelerini sağlamaya çalıştı.

Bu çerçevede Çorlu Şubesi Efrîn işgaline katılan askerlere taşınabilir şarj aletleri gönderdi. Bunu yaparken de Gelibolu, Çanakkale ve Çorlu’daki üyelerini bu gericiliğe yedekledi.

Tarım-İş kurban kesti

Tarım-İş Sendikası ise işçileri yedeklemek için kurban keserken şu açıklamayı yaptı: “Ülkemizin birlik ve beraberliğini korumak için teröristlere karşı cansiperane görev yapan koçyiğit mehmetçiklerimiz için Tarım-İş Sendikası olarak koçlar kurban edip, dualar ettik.”