Geçtiğimiz hafta iki aylık maaşları yatırılmadığı için ve bir yılı aşkın süredir maaşların geç ödenmesine karşı iş durdurma eylemi yapılmıştı. Eylemin sonunda kimsenin işten atılmayacağı sözü ve maaşların en geç 18 Mart’ta tam olarak ödeneceği söylendi. İşçiyi denetlemek için patronun ön ayak olarak getirdiği Türk-İş’e bağlı Türkiye Çimse-İş Sendikası temsilci seçiminin yapılması için de işçiler sendikadan talepte bulundular. Atama usulü yapılan temsilci seçimleri için sandık kurulması ve gerekli prosedürlerin halledilmesi için imza toplamaya başladılar. Yapılan eylemde ve sonrasında da ortada görünmeyen temsilcilere karşı öfke büyüktü.
Maaş yatırıldı, kıyım başladı
Şubat maaşı 17 Mart’ta yatırıldı sonrasında 18 Mart’ta ve bugün ondan fazla işçinin işene son verildi. 18 Mart sabahı ilk işten çıkarma haberini duyan işçiler topluca idari binaya gelerek işten çıkarmanın önüne geçmeye çalıştılar. Bir kişinin işten çıkmasının ardından devamının geleceğini söyleyen işçilere yönetim fabrikayı kapatma, tazminatsız işten atma tehditleri savurdu ve atılan kişinin amacının başka olduğu söylendi. Bu esnada fabrikaya jandarma geldi. Jandarmaya ve tazminatsız işten atma tehditlerine karşı işçiler bir süre işbaşı yapmadı. Sermaye ve kolluk güçleri, “terör” demagojisiyle işçilerin birliğini parçaladı ve bir grup işçi iş başı yapma kararı aldı, bunun üzerine diğer işçiler de iş başı yaptı. Jandarma zoru ile fabrikadan çıkarılan işçiler olurken, ardından işten atmalar devam etti.
“Sosyal-demokrat patronlar”
İşçiler, Sanikey sermayedarlarının kendilerini sosyal-demokrat olarak gördüğünü belirtiyor. Toplantılarda ve çeşitli konuşma alanlarında hükümetin ekonomi yönetimini ve gerici politikalarını eleştiren sermayedarlar maaş ödemelerinde uzun zamandır yaşanan zorluğu da buna bağlıyor. Oysa ucuz işçilik olanaklarını sunan AKP’ye ve onun sunduğu orman kanunlarına fazlası ile borçlular.
Üretimini ve satışlarını arttıran, küçük ölçekli birkaç makinadan onlarca makina ve farklı alanlarda fabrikalara on yıl gibi kısa bir zamanda erişen ve bugün işçi düşmanlığında sınır tanımayan Sanikey sermayedarları, bu zenginliklerini AKP’nin işçi aleyhine olan yasaları ve kurduğu baskı rejimi sayesinde elde etmiştir. Çimse-İş bürokratlarını da bu süreçte işçilerin sesini kesmekte özel bir rol oynamıştır.
Kızıl Bayrak / Gebze