“Onaylı Randevu Sistemi kaosu büyütüyor”

Onaylı Randevu Sistemi'nin 1'inci ayında basın açıklaması yapan İTO, uygulamadaki aksaklıkları ve sistemin randevu bulmadaki zorlukları çözmediğini belirtti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 12 Haziran 2024
  • 09:30

İstanbul Tabip Odası (İTO) Onaylı Randevu Sistemi'nin birinci ayında sorunları anlattı. İTO, gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla Sağlık Bakanlığı’nın Onaylı Randevu Sistemi'nin birinci ayını doldurmasıyla birlikte uygulamadaki aksaklıkları ve sistemin randevu bulmadaki zorlukları çözmediğini belirtti.

Açıklamayı okuyan İTO Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç, Sağlık Bakanlığının randevu sorununu yurttaşların neden bu kadar çok randevu talep ettiğini anlamak yerine uygulamada değişikliğe giderek çözülebilir olarak görmesinin hatalı olduğunu ifade etti.

Açıklamasının devamında Oruç şunları dedi:

"Sağlık Bakanı, hekime başvuru sayısında bir sorun görmediği için sorunu randevu sayısını artırarak çözmek istemektedir. Hali hazırda muayene süreleri zaten kısa. Ama bu bile uzun gelmiş olacak ki muayene sürelerinin 1-2 dakikaya kadar indirildiğine şahit olduk."

İstanbul Tabip Odası’nın randevu sistemi ve sağlık hizmetlerinde gelişim için talepleri ise şu şekilde:

“Tedavi etmeyi değil hastalandırmamayı hedefleyen, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği bir sağlık sistemi anlayışına geçilmeli,

Hastalıkların oluşmasının en önemli sebebi yoksulluğa bağlı yeterli beslenmeme, dinlenmeme, kötü şartlarda yaşama ve stres altında kötü şartlarda çalışmaktır. Toplumdaki hastalık sıklığını azaltmak için yoksulluğu önleyecek tedbirler alınmalı, çalışma yaşamı insani şartlara göre düzenlenmeli,

Her hastanın ihtiyacına uygun sağlık hizmetine ulaşmasını sağlayacak sevk zinciri sistemine geçmeye dönük adımlar atılmalı,

Sevk zincirinin en önemli halkası olacak olan Aile Hekimliklerinin insan gücü, tıbbi malzeme, bina vb. koşullarının iyileştirilerek koruyucu hekimlik merkezli bir görev tanımı yapılmalı,

İyi işleyen bir kamu sağlık sisteminde özel sağlık sermayesi yaygınlaşamaz ve büyüyemez. Ancak mevcut tabloda büyümeye ve serpilmeye devam etmektedir. Kamunun özel sağlık sermayesinin büyümesini teşvik eden politikaları terk edilmeli, bu kaynaklar kamu sağlık alanına aktarılmalı,

Sağlığı özelleştiren, piyasalaştıran, doktoru ucuz emek haline getiren, halkın sağlık hakkını gasbeden Sağlıkta Dönüşüm Programı derhal terk edilmeli, yerine eşit, ücretsiz, nitelikli, kamu eliyle sunulan bir sağlık anlayışına geçilmelidir.”