PTT iş yerlerinde vaka sayıları artarken, onlarca işyeri karantinaya alındı. Sömürü ise katlanarak devam ediyor. Salgın süreci boyunca PTT emekçileri “virüs taşımak istemiyoruz” demesine rağmen yoğun tempoda çalışma devam etti. Alınan önlemlerin yetersizliğine dikkat çeken PTT emekçileri aynı zamanda personel yetersizliğine dikkat çekiyor. BirGün'den Rıfat Kırcı'nın haberine göre, PTT emekçileri salgına karşı maske ve ve dezenfektan dışında hiçbir önlem alınmadığını ve iş yüklerinin arttığını ifade ediyor.
“Kovmakla tehdit ediyorlar”
Zonguldak’ta PTT Merkez Şube’de çalışan ve kronik hastalıkları nedeniyle yüzde 46 engeli olan bir memur kendisinin zorla çalıştırıldığını aktarıyor. “Şeker, tansiyon ve kalp hastasıyım. Bypass ameliyatı oldum. Nöropatik ağrılarım var. Yüzde 46 engelliyim ve risk grubundayım” diyen PTT emekçisi, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Amir ‘işi yapacak personel yok’ diyor. Personel alın o zaman. Taşeronda üniversite mezunu bir sürü genç var. Hepsi de düşük ücretle çalışıyorlar. Ben hastayım; beni zorla işe çağırdılar. İdari izindeydim, 25 gün önce zorla işe çağırdılar. Gelmezsem kovulacağımı söylüyorlar. Benim elimde Cumhurbaşkanlığı belgesi var. İdari izinli sayılmam gerektiğine dair e-nabız uygulamasında bildirim var. Ancak istedikleri zaman çağırabileceklerini söylüyorlar.”
“Bir odaya 1000 kişi girip çıkıyor”
Çalışma ortamının hijyenden yoksun olduğunu ve günde en az 150 kişiyle işlem yaptığını anlatan PTT emekçisi, “Benim yanımda 2 kişi daha var. 3 kişi çalışıyoruz, onlar da işlem yapıyor. Bir günde en az 500 kişi girip çıkıyor odaya” diyor ve ekliyor: “Biz üst kattayız, alt katta da 3 kişi çalışıyor, günde eder bin kişi. Her gün dezenfekte edilmesi gerekiyor ortamın. Bir tane odacımız var, çamaşır sulu paspasla siliyor yerleri, o kadar. Temizliği o kadının tek başına yapması mümkün değil. Amirlere söylüyoruz, ‘Kurumun temizliği personele ait’ diyorlar. Zonguldak zaten vakaların yüksek olduğu bir il. Bu şartlarda virüsten ne kadar korunabiliriz?”
“Engelli de olsan çalışacaksın”
Çalıştığı kurumda engelli ya da kronik hasta olup çalıştırılan başka arkadaşlarının da olduğunu aktaran PTT emekçisi, “Bize ‘Engelli de olsan çalışacaksınız’ deniyor. ‘Benim hayati tehlikem var, nasıl çalıştırırsınız beni’ diyorum, ‘Sen tehlikedeysen biz de tehlikedeyiz’ yanıtını alıyorum” diyor.
PTT emekçisi, taleplerini ise şöyle sıralıyor: “Biz engelli ya da kronik hastalığı olanların çalıştırılmamasını, esnek çalışmanın uygulanmasını istiyoruz. Hijyenik bir çalışma ortamı için gerekli dezenfeksiyon işlemlerinin yapılmasını ve personel sayısının artırılmasını talep ediyoruz.”
“Temizlik personeli yok”
Samsun’da dağıtımda çalışan PTT emekçisi Kübra Evliyaoğlu Bektaş ise “Gün içinde yaklaşık 100-150 kişiyle muhatap oluyoruz. Aynı araç içinde iki kişiyiz. 46 köye dağıtım yapıyoruz. Gönderileri birbirimize iletirken, o gönderiler en az on kişinin elinden geçiyor. Bırakın düzenli dezenfeksiyonu, postanemizi temizleyecek personelimiz, hatta güvenlikçimiz dahi yok. Tek kişinin çalıştığı postanelerin geçici süreliğine kapatılması gerek” ifadelerini kullanıyor.
“Covid tedavisi devam eden hastayı işe çağırdılar.”
Aynı zamanda KESK Haber-Sen 2 No'lu Şube Basın-Yayın, Eğitim, Sosyal ve Dış İlişkiler Sekreteri olan Bektaş, vahim bir iddiayı da dile getiriyor. Covid-19 tedavisi devam eden bir çalışanın işe çağrıldığını söyleyen Bektaş, şöyle diyor: “Bir arkadaşımız Covid oldu. Hastaneden taburcu edildi, tedavisinin evden devam edilmesine karar verildi. Ancak arkadaşımızı ‘iş ne olacak’ diye çalışmaya çağırdılar. Whatsapp gruplarında ‘Rapor almayın, işinizin başına geleceksiniz’ diye emir yağdırıyorlar.”
Rapor alan, karantinaya giren arkadaşlarının tehdit edildiğini de anlatan Bektaş, “Bir arkadaşımın annesi Covid’e yakalandı. Amir, ‘Göreve geleceksin, hastalığı bahane edip işten mi kaytarıyorsun’ gibi sözlerle arkadaşıma şiddet uygulamış. Oysa meslektaşımın annesi 55-60 gündür yoğun bakımda. Bu konuya ilişkin müfettiş talep ettik. Sonrasında da dava açacağız.” diye konuşuyor.