* 1,3 milyona makam arabası alıp, üstüne bunu “kampanya vardı” diye arsızca savunan,
* İSDEMİR işçilerinin sözleşme yetkisinin mahkemede olmasından kaynaklı kaybolan 3 yılını değil de kendi aidat gelirini düşünen
* İşçiler için 3 yıla sıfır (0) zam, sendika için ise 17 milyona imza atan,
* Sözde temsilcisi olduğu işçilerin bu kadar sorunu varken çıkıp ağzına tek kelime almayan, ama patron-bakan kapılarını eskitmekte eksik kalmayan,
* Türkiye’nin en önemli sözleşme süreci olan MESS grup sözleşmesinde, ne işçisine ne de kamuoyuna bir hedef, bir istek veya talep belirtmeyen;
TM’nin ikiz kardeşi, iktidar değneği Özçelik-İş ne yapıyor? Ya da Özçelik-İş’te neler oluyor? Bu kadar pislik neden şimdi ortalığa saçılıyor?
Geçtiğimiz günlerde Özçelik-İş’in gerçekleşen başkanlar kurulu toplantısında, herkesin bildiği ve konuştuğu haberler şube başkanları tarafından sorun edilmiş. Bu duruma karşı fahiş fiyatla alınan makan aracı satılarak, 50 bin lira olan maaşın düşürülerek zedelenen “itibarlarının” yeniden tesis edilmesini talep etmişler.
Toplantı sonrasında Yunus Değirmenci’nin “kendisinin arkasından birilerinin iş çevirdiği” şeklinde birşeyler söylediği de konuşulan temel bir gündem.
Bunlardan anlayacağımız; Özçelik-İş içinde bulunan mevcutları gibi koltuk ve saltanat meraklısı birileri, sözde sendikanın yönetimini ve rantını kendisine almak için işçilerinden sürekli gizlenen böylesi bilgileri servis ediyor.
Amaçları muhtemelen işçilerin rahatsızlığını kullanarak Özçelik-İş’teki zenginliğin başına kendilerinin geçmeleri.
Metal işçilerine belirtelim ki, ne mevcut yönetim ne de onun işbirlikçi çizgilerini ortaya haber diye saçanlarin, “işçi” diye bir derdi yok!
Bu işin başını çekenlerin ne Özçelik-İş’in sarılığına, ne çizgisine ne de durduğu yere bir lafları yoktur. Bu kişiler, işçilerin canına okuyan AKP iktidarına ve patronlara da tek bir laf etmiyorlar.
Tescilli bir ağa olan Yunus Değirmenci’nin Özçelik-İş’te tek başına herşeye hakim olmasına ve kendilerinin rant alanlarına da el atmasına karşı çıkıyorlar. Haberler ile de yıpratıp, kendileri başa geçerek aynı icraatlarla devam etmek istiyorlar.
İSDEMİR sözleşmesi, makam araçları, maaş gibi haberlerin ortaya çıkarılmasının sebebi ise işçilerin taraf edilmeye çalışılması.
Kısacası burada işçileri taraf etmeye çalışılan “it dalaşı”nın işçilere tek bir yararı vardır; o da zaten bildikleri işbirlikçi sendikal anlayışın yeni delillerle yeniden belgelenmesi. O kadar.
Bunun dışında Özçelik-İş’e üye işçiler bu “it dalaşı”nda herhangi bir tarafta yer almamalı, kendisini kullandırmamalıdır. İşçilerin kendileri, başlı başına bir taraf olarak bu ağalar takımından ve onların ayak oyunlarından hesap sormalıdır.
Özçelik-İş üyesi işçiler, bunun için fabrikalarda yan yana gelmeli, birliklerini kurmalı ve zamanla diğer fabrikalarla irtibata geçerek birliği geliştirmelidir. Bu ağa takımının dalaşından işçiler yararına birşey çıkmayacağı açıktır. Böyle dertleri de yok zaten. Kölece çalışmanın yasalaştırıldığı ve giderek daha fazlasını yapmak isteyen patronlara ve AKP iktidarına karşı, Özçelik-İş üyesi işçiler başka bir yerden medet ummamalıdır.
Çözüm metal işçilerinin birliğindedir!
Metal İşçileri Birliği