“Mücadeleci Sendikalar” merkezi noktalarda bildiri dağıtımları yaparak, işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta Taksim’de olmaya çağırıyor.
DİSK/Enerji-Sen, DEV TEKSTİL, DGD-SEN, Mağaza Market-Sen, ÖĞRETMEN SENDİKASI, İnşaat-İş, İNŞAAT-SEN, Kataş-Sen, TEKSTİL GÜÇ-SEN ve TOMİS' inde yer aldığı "Mücadeleci Sendikalar", "Geri alacağız, Taksim bizimdir” çağrısı yapıyor.
“Şantiyeler, tekstil atölyeleri, depolar, tersaneler, metal fabrikaları, termik santraller, su arıtma tesisleri, elektrik dağıtım firmaları, plazalar, özel okullar, emek verdiğimiz her yer çektiklerimize şahit.
Ama sadece dertlerimize değil aynı zamanda direnişlerimize ve mücadelelerimize de şahit.
İnsanca yaşamak için, güvenceli çalışmak için her gün bir kavga içerisindeyiz. Her gün verdiğimiz kavgayı büyütmeye, 1 Mayıs’ta Taksim’e çağırıyoruz. Çünkü, Taksim’i kazanmak, kazanılmış haklarımızı gasp etmeye yönelik saldırılara dur demektir, biliyoruz.
Herkesi Taksim’ e çağırıyoruz!
Çünkü, bu memlekette insanca yaşam kavgası emeğiyle, alınteriyle geçinen herkesin kavgasıdır biliyoruz. Çünkü Taksim yasağına karşı çıkmak, insanca yaşam kavgasına sahip çıkmak demektir.
Meclis önünü mücadele alanı haline getiren özel sektör öğretmenlerinden öğreniyoruz, taban maaş hakkına sahip çıktığımız için Herkes Taksim’e diyoruz.
Şantiyeleri inşaat patronlarına dar eden, iş cinayetlerine karşı “Çalışırken ölmek istemiyoruz” diyen inşaat işçilerinden öğreniyoruz, hiç bir engel tanımadan Herkes Taksim’e diyoruz.
Patronun hangi partiden olduğuna bakmadan birleşen taşeron belediye işçilerinden, taşıma ve kargo işçilerinden öğreniyoruz, kol kola Herkes Taksim’e diyoruz.
Tekstil patronlarının düşük ücret baskılarına direnen, OSB’leri direniş alanına çeviren tekstil işçilerinden öğreniyoruz, birleşerek Herkes Taksim’e diyoruz.
Sömürü ve denetim cehennemi depolarda “Artık sendikalıyız” diyen emekçilerden öğreniyoruz, direne direne Herkes Taksim’e diyoruz.
Enerji patronlarına çatılardan ders veren, sarı sendika zincirini kıran enerji işçilerinden öğreniyoruz, her şart ve koşulda Herkes Taksim’e diyoruz.
Madenlerde katliamlara karşı mücadele ederken, depremlerde, afetlerde seferber olan maden işçilerinden öğreniyoruz, Herkes Taksim’e diyoruz.
Patronların yasa tanımamak için iş kanununda hile yaparak çalıştırdıkları moto kuryelerin direniş konvoylarından öğreniyoruz, Herkes Taksim’e diyoruz.
Metal patronlarının iktidarla birlikte uyguladığı grev yasaklarını tanımayan metal işçilerinden öğreniyoruz, yasakları kaldırmaya Herkes Taksim’e diyoruz.
Salgınlarda ve afetlerde halkın yaralarını saran ama güvencesizliğe mahkum edilen sağlık emekçilerinden öğreniyoruz, dayanışmayla Herkes Taksim’e diyoruz.
Tüm gün halkın haber alma hakkı için koşturan, gerçekleri yazdığı için hapsedilen ama susmayan basın emekçilerinden öğreniyoruz, hakikatin gücüyle Herkes Taksim’e diyoruz.
Memleketin hür ve güzel günleri için, eşitliğe, özgürlüğe kapı açılsın diyerek tüm sınıf kardeşlerimizi çağırıyoruz.
1 Mayıs 2024’te herkes Taksim’e”