KHK ile gelen “sözleşmeli öğretmenlik” köleliği

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın “sözleşmeli öğretmenlik” konusundaki sorulara verdiği yanıtlar, öğretmenlere KHK ile dayatılan köleliği gözler önüne serdi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 21 Aralık 2017
  • 09:57

“Taşerona kadro” vaatleri ve yeni aldatmacalarıyla göz boyayan sermaye devletinin, bu iddialarının aksine, güvencesiz ve esnek çalışmayı yaygınlaştıran ve sömürüyü ağırlaştıran uygulamaları dikkat çekiyor. Bu uygulamalardan biri de darbe girişiminin ardından KHK ile hayata geçirilen “sözleşmeli” öğretmenlik. Öğretmenlerin kadro hakkını OHAL rejimiyle gasp eden sermaye devletinin bu çerçevede hayata geçirdiği uygulama ise öğretmenleri tamamen köleliğe sürüklemiş durumda.

Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin haberine göre, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, ücretli öğretmenliğe dair sorulara verdiği yanıtlar sorunların çığ gibi büyüdüğünü de gözler önüne serdi.

Eşit işe üçte bir maaş

Ücretli öğretmenlerin okullarda ek ders ücreti karşılığında ders okutmak üzere görevlendirildiğini belirten Yılmaz, güvencesiz olarak çalışan bu öğretmenlerin ücretlerine ilişkin bilgi verdi. CHP ve HDP’li milletvekillerinin soru önergelerini yanıtlayan Yılmaz, haftada 30, ayda 120 saat çalışan bir ücretli öğretmene bin 211 lira, aynı işi yapan kadrolu öğretmene ise 3 bin 618 lira ödediklerini açıkladı. Kadrolular ile ücretliler arasındaki fark net 2 bin 406 liraya ulaştı.

Bakanlığın ‘tasarrufu’ 4.5 milyar lira

Yılmaz, öğretmenlerin tepkilerine karşın “Türkiye’de en saygın, en itibarlı mesleklerden biridir” dese de hükümetin ücretli öğretmenlikle itibardan değil öğretmen ücretlerinden tasarrufu dikkat çekti. Öğretmen başına ayda 2 bin 400 lira ‘kâr’ eden bakanlığın, sayıları 150 bini bulduğu belirtilen ücretli öğretmenlere vermeyerek bakanlık bütçesine kattığı tutar 4.5 milyar TL’ye ulaştı.

Potansiyel dikkate alınmıyor

Yılmaz yanıtında, MEB’in öğretmenlik hayali bulunan yüz binlerce öğretmen adayına yönelik politikalarını anlattı. Eğitim fakültelerindeki yüz binlerce öğrenci ve 400 bini aşan öğretmen adayı atanmak için uğraşırken bakan Yılmaz, bekleyenlerin dikkate alınmadığını belirterek “Öğretmen atamalarına ilişkin kontenjan belirleme işlemlerinde potansiyel aday sayısı değil alan öğretmenliğinin ülke genelindeki ihtiyaç durumu dikkate alınmaktadır” dedi.

Öğretmen açığı 100 bini aştı

Yılmaz’ın yanıtında Ekim 2017 itibariyle ülke genelinde resmi eğitim kurumlarında branşlar bazında net öğretmen ihtiyacı 109 bin 238 olarak açıklandı.