Kayseri Türkiye’nin önemli sanayi kentleri arasında yer alıyor. Yaklaşık 6 milyar dolarlık üretim yapılıyor ve yaklaşık yarısı ihraç ediliyor. Kayseri’de üç organize sanayi bölgesi ve bir de serbest bölge bulunuyor.
İlde sanayileşme süreci 1926 yılında Tayyare Fabrikası ve Bünyan Halı İpliği Fabrikası ile başlamıştır. 1935 yılında ise Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası faaliyete geçirilmiştir. Şu anda Kayseri’de üç Organize Sanayi Bölgesi, on altı Küçük Sanayi Sitesi, bir Serbest Bölge ve bir Teknoloji Geliştirme Bölgesi bulunmaktadır.
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde 1.199 işletmede yaklaşık 65 bin kişi istihdam edilmektedir. Mimar Sinan Sanayi Bölgesi’nde 201 işletmede yaklaşık 5 bin, İncesu Organize Sanayi Bölgesi’nde 28 işletmede 1.100 işçi çalışmaktadır. Kayseri Serbest Bölge’de 102 firmada 4.046 kişi istihdam edilmektedir. Erciyes Teknopark’ta ise 207 işletmede 884 kişi çalışmaktadır.
Türkiye’de sanayi işletmelerinin yüzde 24’ü İstanbul, yüzde 9’u Bursa, yüzde 8’i Ankara, yüzde 5’i Konya, yüzde 5’i İzmir, yüzde 3’ü Kayseri, yüzde 2’si Antep, yüzde 2’si Denizli, yüzde 2’si Adana, yüzde 2’si Kocaeli, yüzde 2’si Tekirdağ, yüzde 2’si Manisa, yüzde 2’si Balıkesir, yüzde 2’si Hatay ilinde olmak üzere toplam yüzde 70’i, on dört ilde faaliyet göstermektedir.
En kârlı ilk 500 işletme içinde HES Hacılar Elektrik, Boytaş, Hasçelik Kablo, Boyteks, Merkez Çelik, Orta Anadolu Tekstil, Mega Metal, YATAŞ, Boyçelik, Kumtel, İstikbal, ERBOSAN, Sersim, Çetinkaya, Femaş fabrikaları yer almaktadır.
En karlı ikinci 500 firma içinde yer alanlar ise şunlar: Çetinkaya Mensucat, Coreal Alüminyum Kablo, Şahin-Melek Et ve Et Mamulleri, Gürkan Ofis Mobilyaları, Kilim Mobilya, Mondi Yatak Yorgan, Metal Matris, Meysu, Has Çelik ve Halat San, Karsu Tekstil, Şirikçioğlu İplik, Başyazıcıoğlu Tekstil ve Çinkom Çinko Kurşun Metal.
Kayseri’de büyük fabrikalarda her şey denetim altında. Bu fabrikalarda çoğunlukla sendika var. Ücretler diğer fabrikalara göre 200-300 lira daha yüksek. Ama çalışma koşulları çok sıkı. Tuvalete bile izinle gidiliyor. Çoğu fabrikada kart uygulaması var. Kimi yerde erkek işçilere mesai bitimine ya da molaya bir saat kala tuvalete gitme yasağı getiriliyor.
Kayseri’de ağır çalışma koşulları nedeniyle meslek hastalıkları ve iş kazaları eksik olmuyor. İşçilerin önemli bir kısmı bel fıtığı ve boyun fıtığı sorunlarıyla boğuşuyorlar. İş kazalarının çoğu örtbas ediliyor. Patronlar sıkıntı yaşamamak için işçileri anlaşmalı özel hastanelere yönlendiriyorlar. Çoğu zaman işçiler baskı altına alınıyor.
Fabrika sisteminden bıkan işçiler iş değiştiriyorlar ve çok geçmeden kölece çalışma koşullarının her yerde uygulandığını görüyorlar. Kayseri’de de kırdan kente göç var. Başlangıçta biraz para kazanıp köye dönmek isteyen işçiler, çok geçmeden kent merkezinde kalıcı olmaya ikna oluyorlar. Zira para biriktirmek bir yana zar zor geçiniyorlar.
Kayseri’de kadın işçi sayısı giderek artıyor. Organize Sanayi Bölgelerinde 2000’lerin başında çalışan toplam kadın sayısı 1500 civarındayken, 2018 yılında 8900’e ulaşmış durumda. Metal işkolunda da artık kadınlar çalışıyorlar.
Kayseri’nin önde gelen fabrikalarının hemen hepsinde sendika var. Çoğu Hak-İş’e bağlı sendikalar: Öz Ağaç-İş, Çelik-İş, Öz İplik-İş... Kimi tekstil fabrikalarında ise Türk-İş’e bağlı TEKSİF örgütlü. Bazı büyük metal fabrikalarında Türk Metal örgütlü.
Kayseri’de sendikalaşma süreçleri patronların denetiminde gerçekleşiyor. İşçiler sendikal düzeni yaşayarak görüyorlar. Patronların izin vermediği bir sendikal örgütlülüğe imkansız gözüyle bakıyorlar. Sendikacıları ve işyeri temsilcilerini patronun adamı olarak görüyorlar.
Patron sendikaları asgari ücret seviyesini geçmeyen sözleşmelere imza atıyorlar. Ağır koşullara, iş kazalarına ses çıkarmıyorlar. Üretimin patronun istediği gibi gitmesi için dahi sendikaları kullanıyorlar. Bu nedenle işçiler patron sendikacılığına güvenmiyorlar.
İşçiler patronun her istediğini yapmanın sorunlarını çözmediğini görüyorlar. Her geçen gün daha fazla işçi insanca yaşamaya yetmeyen düşük ücretlere, patron sendikacılığına, iş kazalarına karşı daha fazla mücadeleye yöneliyorlar. Fiili olarak greve çıkıyorlar.
Fiili kitlesel grevin en önemli örneği 2015 Şubat’ında BOYTAŞ’ta yaşandı. İki günlük grev BOYDAK grubuna ait tüm fabrikaları etkiledi. Grevin çapının büyümemesi için BOYDAK Holding diğer fabrikalarında çalışan işçileri iki gün izinli saydı. İki gün boyunca tüm fabrikalarda üretim durdu.
Fiili grev Boydaklar ile Hak-İş arasındaki toplu sözleşme oyununu bozdu. İlk altı ayda yüzde 4, ikinci altı ayda yüzde 4 ücret artışı rafa kalktı. İlk altı ay yüzde 13, ikinci altı ay yüzde 13 ücret ve sosyal haklarda artış öngören sözleşmeye patron imza atmak zorunda kaldı. Yaşadıkları hayatı esir hayatına benzeten işçiler grev silahının ne demek olduğunu gördüler.
Gelinen yerde toplu işten çıkarmalar birbirini izliyor. Buna karşın IŞIK Soba, Solon ve en son BOYDAK’ta olduğu gibi işçiler yüzlerini daha fazla mücadeleye dönüyorlar. Hakları ve gelecekleri için mücadele eden Kayseri İşçi Birliği etrafında daha fazla kenetleniyorlar. Krizden kaynaklı işçilerin öfkesinin ve mücadele isteğinin arttığı böylesi bir dönemde Kayseri İşçi Birliği, var olan birikimine yaslanacak, işçilerin birlik, dayanışma ve mücadele merkezi olma misyonunun hakkını verecektir.
Kayseri İşçi Birliği