Karacan yad edildi, Lastik-İş “yolunda devam” dedi!

Genel kurulun da, daha önceki birçok sürecin de gösterdiği üzere, kendi sorunlarımızın çözümü için lastik işçileri olarak öznesi olduğumuz bir mücadele hattı örmemiz gerekmektedir. Sendikanın başına çöreklenmiş sendika bürokratlarının süpürülmesi için fabrika fabrika örgütlenmemiz, lastik sektöründe birlik içinde davranmamız temel bir zorunluluktur.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 01 Mart 2019
  • 17:18

Mafyalaşmış sendika bürokrasisine karşı lastik işçilerinin birliği!

 

Abdullah Karacan’ın DİSK Lastik-İş Sendikası’nın genel merkez yönetiminden şubelere uzanan yirmi yıllık saltanatı lastik işçilerinin üzerine karabasan gibi çökmüştü. 20 yıl boyunca Lastik-İş’teki tüm süreçler Karacan ve sülalesinin ihtiyaçlarına göre şekillendi. Karşısına aday çıkanlar tehdit edildi, sendikal süreçleri eleştiren işçiler işten atıldı. Yalnızca bürokratlaşmış bir sendikal düzen değil, baştan aşağı mafyalaşmış bir tarz yerleşti.

Mafyalaşmış tarzının sonucunda 13 Kasım 2018 tarihinde vurularak ölen Abdullah Karacan’ın ardından sendikanın ilk genel kurulu 23-24 Şubat tarihlerinde gerçekleşti. Genel kurulun toplamına bakıldığında TİS veya genel kurul süreçlerinin öncesinde ortaya konan tepkiler genel kurula yansımadı. Karacan’ın bir işçiye saldırması, saldırı nedeniyle kendini korumak isteyen işçi tarafından öldürülmesi ve işçinin tutuklanması sırasında dışa vurulmaya çalışılan hoşnutsuzluk genel kurul sürecine taşınmadı veya taşınamadı.

Bunun böyle olmasında şaşılacak bir yan yok elbette. Karacan’ın saltanatı, kurduğu bir düzen üzerinden sürüyordu. Karacan olmasa da düzeni sürüyor. Lastik-İş’te onunla yol yürüyenler, onun sayesinde yerini sağlamlaştıranlar, hepsinden de önemlisi lastik fabrikalarının patronları aynı düzen hüküm sürsün istiyorlar. 23 ve 24 Şubat’ta gerçekleşen genel kurulun tek hedefi Karacan’ı yad etmek ve Lastik-İş’te işlerin kaldığı yerden süreceğinin ilanını yapmaktı.

300 delegenin katıldığı 28. Olağan Genel Kurul’un ilk günü konuşmalar ve seçim adaylığının ilanı ile geçti. Birinci gündeki tüm konuşmalarda, Karacan’ı anma, övme ve onun “geleneğinden” ilerleme sözlerinden geçilmiyordu. Abdullah Karacan, Lastik-İş’in onursal genel başkanı ilan edildi. Karacan’ın mafyalaşmış sendikal anlayışının devam edeceğinin altının çizildiği genel kurulun birinci gününde DİSK genel merkez yönetimi ve DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri, tıpkı cenaze sırasında olduğu gibi, Lastik-İş’in yönetim anlayışına ve Karacan’a alkış tutmuş oldular.

Karacan’dan sonra genel merkez sekreteri olan Abdullah Sarı genel başkan olmuştu. Genel kurulda Abdullah Sarı’nın başkan adayı olduğu tek liste olacağı duyurulmuştu. Listeye, Karacan’ın yeğeni Muhammet Batuhan Karacan, Kocaeli Şube Başkanı Yusuf Bayraktar, Kocaeli Şube Yönetim Kurulu üyesi Gökhan Atalay alınmadı. Bunun üzerine ikinci gün gerilimle başladı ve saat 15.00’e kadar seçimlere geçilemedi. Listeye alınmayanlar yönetime aday oldular.

İkinci gün de koltuk savaşları ile geçti. Alaaddin Sarı ve listesinin yönetime seçildiği genel kurul, lastik işçilerinin sorunları, talepleri ve örgütlülüğü adına ileri bir adım olmadığı gibi, aynı saltanata sarılanlar, lastik işçilerinin birliği ve mücadelesi karşısında set olmayı sürdüreceklerdir.

Genel kurulun da, daha önceki birçok sürecin de gösterdiği üzere, kendi sorunlarımızın çözümü için lastik işçileri olarak öznesi olduğumuz bir mücadele hattı örmemiz gerekmektedir. Sendikanın başına çöreklenmiş sendika bürokratlarının süpürülmesi için fabrika fabrika örgütlenmemiz, lastik sektöründe birlik içinde davranmamız temel bir zorunluluktur.

Taleplerimizi belirleyelim,

Birliğimizi kuralım,

Mafyalaşmış sendika bürokratlarını süpürelim!

Lastik İşçileri Birliği