Kamu emekçilerinin ‘iş güvencesi’ sermaye devletinin hedef tahtasında. Şubat ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, referandumun ardından “kamu personel reformu” adı altında yeni düzenlemeler yapacaklarını belirtmişti. Kamuda iş güvencesinin “tapulu mal gibi olmasının doğru olmadığını” ifade eden Müezzinoğlu, bu yeni düzenlemeler ile kamu çalışanlarının haklarına yönelik saldırıların boyutlanacağını ortaya sermişti.
Önceki gün ise Erdoğan katıldığı ‘Gençlerle büyük buluşma’ adlı programda kamuda ‘özel sektör modeli’ istediğini belirtti. Referandum sonrasında kamu personel sisteminde değişiklikler yapılacağını bir kez daha ilk ağızdan duyuran Erdoğan, kamudaki tüm istihdam biçimlerinin masaya yatırılacağını ve kamuda performans sistemine geçilerek ‘ömür boyu’ iş güvencesine son vereceklerini açıklamış oldu.
Gençlere siyaset alanında ve kamuda alan açtığı yalanları ile göz boyamaya çalışan Erdoğan, asıl olarak kamuda yandaş kadrolaşma heveslerinin de üzerini örtmeye çalışıyor. Erdoğan, başkanlıktan sonra, başkanın dışarıdan rahatlıkla eleman alacağına belirtti ve “Mesela 12 yıl dolmadan birisi müsteşar olamaz. Bu yanlış bir şey, değişmesi lazım. Temenni ederim ki o dönemde parlamentoda bir uzlaşma sağlanır da bunlar da kalkar. Şimdi özel sektöre bakın. 25 yaşında bir gencin ama iyi yetişmiş bir gencin, bakıyorsunuz 5 milyar dolar, 10 milyar dolarlık bir şirketi babası ona veriyor, o yönetiyor. Bütün mesele nedir? O kabiliyetin olmasıdır” diye konuştu.
OHAL KHK’ları ile devrimci, demokrat, ilerici kamu emekçileri ihraç edilerek kamu alanında kendi cephelerinden dikensiz gül bahçesi yaratmayı hedefleyen sermaye devleti, gerici kadrolaşmayı hızlandırmayı, kamu alanındaki tüm birimlere yandaşlarını yerleştirmeyi amaçlıyor.