Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu, “Halk için bütçe, demokratik bir ülke istiyoruz” talebi ile İzmir’de bölgesel bir miting düzenledi.
KESK, “Yoksulluğa, işsizliğe, sömürüye, savaşa karşı insanca bir yaşam, demokratik bir ülke istiyoruz”, Birleşik Metal-İş sendikası “Patronların kölesi olmayacağız, metal işçileri direniyor” pankartı ile katılırken, birçok siyasi parti ve demokratik kitle örgütü de kriz ve savaş politikalarına karşı talepleri ile mitinge katıldılar. Devrimci Gençlik Birliği (DGB) ise “Krizin faturasına ve geleceksizliğe hayır! Depresyon değil kapitalizm öldürür” pankartı ve flamaları ile katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’nda saat 12.30’dan itibaren toplanma başladı. Saat 13.00’te yürüyüşe başlanarak Gündoğdu Meydanı’na gelindi. Yürüyüş boyunca “Krizin bedelini patronlar ödesin!”, “Söz yetki karar çalışanlara!”, “Savaşa değil emekçiye bütçe!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “KHK gidecek biz kalacağız!” vb. sloganlar atıldı.
Gündoğdu Meydanı’na gelindiğinde mitinge katılanlar selamlandı ve işçi ve emekçilerin mücadelesinde, demokrasi ve devrim mücadelesinde şehit düşenler adına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Ardından basın açıklamasını KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Ali Kılıç okudu. Kılıç “Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal, toplumsal bunalım gittikçe derinleşmekte ve bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan her kesin, hepimizin geleceğe dair umutları karartılmak istenmektedir” dedi. Kılıç “AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne IMF tasfiyelerine göre belirlediği ekonomi politik tercihleri bu ülkeyi her gün biraz daha fazla uçuruma sürüklemektedir” diyerek devam etti.
Kılıç KHK ile ihraçlara değinerek “15-20 sene okuyup türlü türlü sınavlardan, güvenlik soruşturmalarından, arşiv araştırmalarından, bin bir badireden sonra girdiğimiz işten bir satırlık yazıyla ihraç edildik” dedi. “KESK olarak iktidarın bu hukuksuz uygulamalarına karşı, arkadaşlarımızın uydurma gerekçelerle ihraçlarına karşı mücadele etmekten vazgeçmedik” diyen Kılıç, “Ne sizden merhamet bekliyoruz, ne de talimatınızla işleyen organlardan bir beklentimiz. Bizim bir talebimiz var. Bizler ‘hak verilmez alınır’ diyen bir geleneğin içinden gelenleriz. 130 haftadır alanlardayız. Tek bir KESK’li dahi dışarıda kalmayıncaya kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kılıç son olarak “Haksızlığa, zulme, adaletsizliğe, yolsuzluğa ve yoksulluğa, krize, güvencesizliğe, zamlara, keyfiliğe, kadın cinayetlerine, çocuklara yönelik istismara, gericiliğe, emeklileri devlete yük gören köhnemiş yalaka zihniyete karşı isyanımız her gün biraz daha büyüyerek devam etmektedir. Bizler krize, açlığa, sefalete, yoksulluğa, bize dayatılan biat kültürüne karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek “Gelin hep birlikte mücadelemizi büyütelim” çağrısı yaptı.
Kılıç’ın ardından KESK Eşgenel Başkanı Aysun Gezen konuştu. Gezen “Bu ülkenin %90’ınını oluşturan bizleri yok sayarak bir avuç kesim lüks ve sefa içinde yaşıyor ve yeni yıla yine işçiler, emekçiler rekor kıran işsizlik oranlarıyla, yüksek enflasyonla, hayat pahalılığıyla girdi. Bu ülkeyi uluslararası mali sermayenin yağmasına açanlar, ucuz iş gücü cenneti yaratanlar emekçiler için ise cehennemi yaşatmaktadırlar” dedi.
Gezer bütçenin emekçilerin ücretlerinden kesilen vergilere değinerek, 2020 yılında vergi adaletsizliğinin derinleşmeye devam ettiğini belirti. Gezen, “Güvenlik ve savunma sanayi harcamaları adı altında silahlanmaya, savaş politikalarına aktarılan bütçe işçi ve emekçilere gelince krizi göstermektedirler. Yatırım yok, üretim yok, istihdam, iş güvencesi yok, insanca yaşanacak bir ücret yok” diye konuştu.
Son olarak şu talepleri sıralayan Gezen mücadele çağrısını yeniledi:
* Kriz bahanesi ile yaşanan işten çıkarmalara, ücretsiz izinlere son verilsin.
* İş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilsin.
* Kadınların sürekli ve güvenceli işlerde istihdam edilmesinin önündeki tüm engeller kaldırılsın.
* Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar geri alınmalı.
* Tüm emekçilerin ücretlerinin insanca yaşanacak bir seviyeye çekilmesi için ek zam yapılmalı.
* Demokrasiyi yok eden tüm uygulamalara, hukuksuzluklara, kayyumlara son verilmeli, halkın iradesi tanınmalı.
* KHK ile ihraç edilenler tüm haklarıyla iade edilmelidir.
* Vergide adalet için, emekçilerin, halkın üzerindeki vergi yükünün azaltılsın
Kızıl Bayrak / İzmir