50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri ile kamuya ait işyerlerinde iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi düzenlemesi 3. kez erteleniyor. 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işyerleri az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli olmak üzere 3 gruba ayrılıyor. Buna göre 50’den az çalışanı olan otel, pansiyon, yurt gibi az tehlikeli işyerlerinde 1 Temmuz 2014’ten itibaren iş güvenliği uzmanı görevlendirmek zorunlu olacaktı. Ancak uygulama birden fazla kez ertelendi ve ilgili madde 8 yıldır yürürlüğe girmedi. Son erteleme içinse geçtiğimiz hafta harekete geçildi. AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar ve AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir tarafından verilen kanun teklifi Komisyon’dan geçti. Teklif Meclis Genel Kurulu’nda görüşülüyor.
Gazete Duvar’da yer alan Aynur Tekin’in haberine göre teklifin gerekçesi “Pandemide yüzyüze eğitim verilemediği ve ilgili sınavlar yapılamadığı için oluşacak uzman açığını önlemek” olarak açıklanıyor. Ancak uzmanlar, uygulamanın işverene maddi yük getirmemek için ertelendiğini belirtiyor.
Afet uzmanı Dr. Kubilay Kaptan, bakanlıklar tarafından verilen işçi güvenliği eğitimi, mesleki eğitim ve hayat boyu eğitimlerin pandemi sebebiyle durdurulduğunu ve şu anda sahada çalışan işçilerin pek çoğunun bu eğitimleri almadan çalışmaya devam ettiğini belirtiyor:
“İş güvenliği eğitiminin Covid-19 salgınını fırsat bilerek ister yüksek ister hafif risk altındaki işyerlerinde verilmemesinin hiçbir dayanağı yok. Bugün nasıl o işyerleri çalıştırılmaya devam ediyorsa güvenlik eğitimleri de aynı şekilde aksatılmadan verilmeli. Çünkü iş güvenliği konusu hiçbir zaman bir tarafından yontulacak bir mesele değildir.”
***
Dr. Kaptan, patronların çok büyük bir bölümünün ek maliyet getireceği ve zaman kaybına neden olacağı gerekçesiyle iş güvenliği uygulamalarını hayata geçirmediklerini vurguluyor. Patronların kanun ertelemelerinden ve düzenlemelerin rafa kaldırılmasından memnun oldukların belirten Kaptan şöyle konuşuyor:
“Şunu kavrayamıyoruz iş güvenliği önlemi almadan çalışmak işveren açısından da oldukça sıkıntılı, tehlikeli bir durum. Güvenlik tedbirlerini sağlamak sadece işçi güvenliği için değil işverenin sürekli bir hizmet verebilmesi için önemlidir.
“Bizim ülkemiz ufak nedenlerden büyük facialar yaşanan bir ülke. Bunu isterseniz en son Sakarya’daki fabrika patlamasında isterseniz Aladağ’daki yurt yangınında görebilirsiniz. Az tehlikeli çok tehlikeli fark etmiyor. Çalışanlarımız eğitim almadığı için ne kendilerine ne de oradaki kişilere yardım edemiyorlar.”
Aladağ’daki yurtta az tehlikeliydi
İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası Başkanı İrfan Sayar da ertelemenin yeni kazalara yol açacağını ifade ediyor. Aladağ’da 12 kişinin yangında vefat ettiği öğrenci yurdunun da az tehlikeli işyeri statüsünde bulunduğunu hatırlatan Sayar, “Otel, yurt, pansiyon, misafirhane, okul, dershane gibi yerlerde yasanın ertelenmesi mantıksızdır. Yılda 430 bin iş kazasının meydana geldiği ve en az bin 500 kişinin hayatını kaybettiği bir ülkedeyiz. İş kazaları karnemiz çok kötüyken bu ertelemeyi anlayamıyoruz” diyor.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası‘na göre işverenlerin, iş güvenliği tedbirleri almakla yükümlü olduğunu belirten Sayar, uygulamanın ertelenmesinin bu duruma tezat oluşturduğunu söylüyor:
“İşveren para kazanma ve üretim hırsıyla iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almayabilir. İş güvenliği uzmanı burada hatırlatıcı ve yol gösterici bir rehberdir. Yasada iş güvenliği uzmanının rehber ve danışman olduğu açık bir şekilde yazar. İşverene neyi yapıp neyi yapmayacağını yazılı bir şekilde tebliğ eder. Eğer işveren yapmaz ise bu artık tamamı ile işverenin sorumluluğundadır.”
“Çıktıktan 11 yıl sonra yürürlüğe girmesi akılla açıklanamaz”
TMMOB İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışma Grubu Başkanı Bedri Tekin ise “Bir kanunun bir maddesinin kanun çıktıktan 11 yıl sonra yürürlüğe girmesini akıl ile açıklamak mümkün mü?” diye konuşuyor. Tekin, “pandemide eğitimlerin aksaması ve ilgili sınavların yapılamaması sebebiyle oluşacak uzman açığının önlenmesi” gerekçesini de gerçekçi bulmadığını belirtiyor.
“Uzmanlar meslekten uzaklaşıyor”
Öte yandan Bedri Tekin, bu tür ertelemenin iş güvenliği uzmanlarını meslekten uzaklaştırdığını söylüyor:
“İş güvenliği uzmanları uzmanlık yapmayı bırakıyor ve 5 yılda bir yenilenmesi gereken iş güvenliği uzmanlığı belgelerini yenilemiyorlar. Örneğin; 30 Kasım 2018 tarihinde 112 bin sertifikalı iş güvenliği uzmanı vardı, ancak bunlardan 34 bini fiilen iş güvenliği uzmanlığı yapıyordu. Ekim 2019’da sertifikalı iş güvenliği uzmanı sayısı 72 bin 517’ye uzmanlık yapanların sayısı ise 27 bine düştü. Çalışma koşulları nedeniyle uzmanlık yapmaktan vaz geçiliyor. Yani eğitimlerden, sınavlardan sonra uzman sayısı artmıyor. Kişiler belge alsalar da sürekli öteleme nedeniyle uzmanlık yapmıyorlar.”