İş cinayetinde yaşamını yitiren devrimci inşaat işçisi Duran Baysal ölümünün 6. yılında İstanbul Finans Merkezi şantiyesi önünde anıldı.
Dev Yapı-İş Sendikası, İnşaat-İş Sendikası, Birleşik İşçi Kurultayı’nın çağrısı gerçekleştirilen anmaya Kaldıraç Hareketi ve Duran’ın yoldaşları katıldı. 3 Mart Dünya İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü'nde yapılan eylemde Duran Baysal nezdinde; Kozlu'da, Tersanelerde, Davutpaşa'da, Esenyurt'ta, Ostim'de, Soma'da, Ermenek'te, Torunlar'da, Şirvan'da, 3. Havalimanı şantiyesinde, Hendek havai fişek fabrikasında, Güngören'de, Akkuyu'da ve her gün ortalama 6 işçinin canına mal olan iş cinayetlerinde katledilen tüm işçiler anıldı.
“Duran sadece sınıfının değil halkının da insanıydı”
Kaldıraç Hareketi adına yapılan konuşmada şunlar ifade edildi:
“Tüm halkların katillerini çöplüğe gönderecek bir savaş var. Burjuvaziyle işçiler arasında sınıf savaşı var. İşçi sınıfı her gün dört sınıf kardeşini toprağın altına gömüyor. Duran onlardan biriydi. Duran sadece sınıfının değil halkının da insanıydı. Biz bugün, Duran, sınıfının kavgasında yaşıyor diyoruz. Tüm işçileri Duran’ın nezdinde sınıfının safına davet ediyoruz”
Basın metnini okuyan Şahin Uçar şunları ifade etti:
“İşçilerin çalışırken canını alan, daha fazlasını sakatlayan ve meslek hastalıkları sonucu ölümüne neden olan ücretli kölelik düzenine karşı sürdürülen mücadeleyle, yıllar içinde toplumsal bir duyarlılık ve bilinç gelişti ancak işçi cinayetleri hız kesmedi; Kadın-erkek-göçmen-çocuk; yaşı, cinsiyeti, kökeni fark etmeksizin her yıl binlerce işçi iş cinayetlerinde can vermeye devam etti, ediyor. Devam ediyor, zira özellikle 2002'de başa getirilen AKP hükümeti eliyle yürütülen 'neoliberal' sermaye politikaları, çalışma yaşamının Özal döneminden artakalan tüm yerleşik yapısını dağıttı”
“Ocak ayında en az 111 işçi yaşamını yitirdi”
İşçilerin inşaatlarda, maden ocaklarında, tersanelerde, tekstil-mobilya-metal imalathanelerinde, tarla-bahçe yollarında can vermeye devam ettiğine dikkat çeken Uçar şunları vurguladı:
“Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2021 yılında en az 2170 işçinin iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Geçtiğimiz Ocak ayında yaşamını yitiren işçi sayısı ise tespit edilebildiği kadarıyla en az 111 kişidir”
“Bir zenginin asansörden düşerek öldüğünü duymadık”
Uçar açıklamanın devamında şunları ifade etti:
"Plazada yaşayan bir zenginin asansör düşmesi sonucu hayatını kaybettiğini hiç duymadık! Ama İstanbul Mecidiyeköy'ün göbeğindeki Torunlar Plaza inşaatında, 10 işçi beli kırılarak öldü. Daha fazla yük taşısın diye swiç sistemi iptal edilmiş asansör raydan çıktı ve 10 işçi 32. kattan zemine çakılarak can verdi. Unutmak mümkün mü? Ya Ermenek katliamında, 'Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?' diye soran Ayşe Gökçe anneyi!... Ya da Adana'da prese sıkışarak can veren 13 yaşındaki Ahmet Yıldız'ı nasıl unuturuz?"
“Ölmemek için örgütlenmeye çağırıyoruz”
Ölmemek için tek yolun örgütlü mücadele yürütmek olduğunun altını çizen Uçar, şu vurguyu yaptı: “Ortak çağrımızdır; işçi kanıyla beslenen bu köhnemiş sömürü düzenine sessiz kalmamak için, insanca yaşanabilir bir ücret ve insana yaraşır koşullarda çalışma hakkımız için, iş cinayetlerinde ölmemek için tüm işçi kardeşlerimizi örgütlenmeye, sendikalarımıza üye davet ediyoruz.”
Anma, “Çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganıyla sona erdi.