Sakarya Hendek’te bulunan Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 7 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetine ilişkin açılan dava görüldü.
“Davamız Türkiye’de kapitalizmin en ucuz kalemi işçi olmasın diyedir”
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 5. duruşması öncesi aileler ve avukatlar basın açıklaması gerçekleştirdi.
Patlamada abisi Halis Yılmaz'ı kaybeden Merve Nur Yılmaz, abisinin iş cinayetlerinde katledilen yüzlerce işçiden biri olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“Bundan sonra denetimsizlik başka canlar almasın, cezasızlık işçi katliamlarına davetiye çıkarmasın diye, parayı insan hayatının önüne koyan bu sisteme bir işçiyi bir emekçiyi daha etmemek için Hendek'te adalet istiyoruz.”
Açıklamada söz alan davanın avukatı Can Atalay “Davamız Türkiye’de kapitalizmin en ucuz kalemi işçi olmasın diyedir” dedi.
Açıklamanın ardından duruşma salonuna geçildi. Duruşmada tanık ifadelerine yer verildi.
“Patronların itibardan tasarruf olmaz ilkesi işçilerin canı pahasına işliyor.”
Açıklamanın ardından duruşma salonuna geçildi. Duruşmada tanık ifadelerine yer verildi.
“Hendek için Adalet” sayfasından yapılan dava aktarımında şunlar ifade edildi:
“Sanık tanığının anlatımıyla öğreniyoruz ki,işçiler için gerekli önlemleri almayan fabrika patronu özel koruma ve şoför tutmaktan imtina etmemiştir. Patronların itibardan tasarruf olmaz ilkesi işçilerin canı pahasına işliyor.”
“Benim çocuğuma kaçak barut ürettirirken kimse benim sorumluluğum yok diyemez”
İş cinayetinde ölen Halis Yılmaz'ın babası mahkemede şunları ifade etti:
“Sorumlu müdürler, iş güvenliği uzmanı sizler kanuna uyacaktınız. Kanunsuz emir dinlenilmez öyle duyduk, şimdi benim sorumluluğum yok diyemezsiniz. Benim çocuğuma kaçak barut ürettirirken kimse benim sorumluluğum yok diyemez.”
Avukat Can Atalay, dosyaya gelen bilirkişi nihai raporunu değerlendirdi. Atalay’ın beyanı sırasında sanık Yaşar Coşkun kötüleştiğini söylemesi üzerine hakim çıkarılmasına izin verdi.
Avukat beyanlarıyla devam eden duruşmada Av. Can Atalay, bilirkişi raporunun eksikleri üzerinden neden ek rapora gönderilmesi gerektiğini ve mevcut delilerin olası kast ile insan öldürme suçunu açığa çıkardığını beyan etti.
Av. İlknur Ebiz Yıldız ise “Memlekette her gün iş cinayeti yaşanırken Yargıtay yaklaşımı açısından anlayış değişikliğine ihtiyaç olduğu açıktır. Mevcut yaklaşımla iş cinayetlerinin durdurulamadığı gerçeği ortadadır” dedi.
Av. Gülşen Uzuner, “Buradaki üretim biçimi, üretimin örgütlenmesi meselesi ölümlerin bizzat sebebidir. Asli kusur tali kusur özel hukuk meselesidir. Bu yargılama açısından sanıkların ortak kusuru söz konusudur” dedi.
Sanık Yaşar Coşkun, savunmasının katliamın “sabotaj” olduğunu iddia etmekte ısrarını sürdürdü. Coşkun “Bunlar sermaye düşmanı, işveren düşmanı, ülkenin kalkınmasını istemeyenler. Hesabını sorun” diyerek ailelere ve avukatlara sözlü saldırılarına devam etti.
Sanık patron Ali Rıza Ergenç, Coşkun'un avukatı Soma davasına atıfla müvekkilinin Alp Gürkan gibi kurtarılması çağrısı yaptı.
Sanık patron Ali Rıza Ergenç, Coşkun'un avukatı işçilerin işyerinde silah zoruyla çalışmadıklarını, işten kaçınma hakları olduğu savunusu yaptı.
Mahkeme sanıklar hakkında tutukluluğa devam kararı vererek davayı 6 Aralık 2020 tarihine erteledi.