Bakırköy Belediyesi’nde DİSK Genel-İş İstanbul Avrupa Yakası 2 No’lu Şube üyesi işçiler, toplu iş sözleşmesi (TİS) hakları için başlattıkları eylemleri sürdürüyor. Bakırköy Meydanı’nda hafta içi her gün 11.00-17.00 saatleri arasında direniş çadırı kuran işçiler her Çarşamba basın açıklaması gerçekleştiriyor.
Bakırköy Belediyesi’nde işten çıkarılan işçilerden biri söz alarak Bakırköy Belediye başkanı Bülent Kerimoğlu’nun yaptırdığı “Sağlık Çalışanlarına Saygı Anıtı”na değinerek şunları vurguladı:
“Bizler biliyoruz ki bu anıtın yapılma amacı sadece medyada kendi reklamını yaptırmak ve yandaş basın üzerinden halka kendini iyi addettirmektir. Bunları biliyoruz çünkü aynı Bülent Kerimoğlu pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının haksız yere maaşını düşürmüştür. Yemek paralarını brüt 5 liraya indirmiştir. Bunlar yetmezmiş gibi bu adaletsizliğe karşı çıkanları işten çıkartmıştır.”
“Kuralsız ve güvencesiz çalışmak istemiyoruz”
Ardından direnen işçiler adına basın açıklamasını okuyan Nazife Toprak 2018 yılından beri kurallı ve güvenceli toplu sözleşme için mücadele ettiklerini hatırlatarak Bakırköy Belediyesi’nde yaşanan hukuksuzlukları şu şekilde sıraladı:
“Temmuz 2020 tarihinden itibaren zam alamayan Bakırköy Belediyesi şirket işçilerine, işten atılma ve ücretsiz izne gönderilme başta olmak üzere, maaşların düşürülmesi, yemek paralarının brüt 5 liraya indirilmesi, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırılma dayatılmaktadır. Bu olumsuzluklarla birlikte, sendikal baskı yapılmış ve zorla baskı ile hak kaybına sebep olan bir çok farklı evraklar imzalatılmıştır. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği, 4857 sayılı iş kanunu, 6356 sayılı sendikalar ve toplu sözleşme kanunu yok sayılarak, kanunsuzluk, hukuksuzluk ve adaletsizlik Bakırköy Belediyesi’nde devam etmektedir.”
Toprak açıklamanın devamında taleplerini sıralayarak belediye yönetimine şu şekilde seslendi:
“Bakırköy Belediyesi işçilerinin istediği, anayasal ve demokratik haklarıdır. Taleplerimiz günün şartlarına göre en masum ve en basit taleplerdir. Kuralsız ve güvencesiz çalışmak istemiyoruz. Kanunsuzca işten atılan işçi arkadaşlarımız işlerine geri alınsın istiyoruz. İşçilerin toplu sözleşmesi yapılsın istiyoruz. İşçilerin demokratik ve anayasal talepleri yerine getirilsin istiyoruz. İşçilere yapılan zorlama ve baskılar son bulsun istiyoruz.”
Topyekûn saldırılara karşı topyekun mücadele
Hafta içi her gün 11.00-17.00 saatleri arasında Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda direniş çadırı kurduklarını, her Çarşamba 12.30’da basın açıklaması yapıldığını ve işçi düşmanlığına karşı imza topladıklarını duyuran Toprak son olarak şunları ekledi:
“Bakırköy Belediyesi'nde yaşananlar yalnızca buraya özgü de değil. Dört bir yanımızda grevler, direnişler var. Sinbo, SML Etiket, Bayrampaşa Belediyesi, Tur Assist, Carrefour, AdkoTurk, Bel Karper, Cargill, Uzel, Xiaomi gibi birçok işçi kardeşimiz, Kod 29'a, keyfi işten atmalara, sendika düşmanlığına karşı direniyor. Bizim burada kazanmamız demek, diğer işçi kardeşlerimizin de kazanması demektir. Bizim kaybetmemiz işçi sınıfımızın kaybetmesi demek. Bu yüzden tüm direnişleri önemsemeliyiz. Ayrıca tüm işyerlerinde yaşanan sorunlar da ortak sorunlarımızdır. Patronlar, belediye başkanları, sermaye iktidarı işçi düşmanlığı yapıyorlar. Hepimize saldırıyorlar. Bu topyekûn saldırılara karşı topyekûn mücadele etmeliyiz. Birleşik ve kitlesel bir işçi sınıfı hareketi için emek harcamalıyız.”
Açıklamaya BDSP ve TOMİS destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul