Grup Atlantic’de işçi kıyımı devam ediyor. Bayramın hemen ardından 100’e yakın işçinin atıldığı ifade ediliyordu. Bu hafta içi ise yaklaşık 40 kişinin çıkışının yapıldığı söyleniyor. Yani anlaşılan o ki fabrikadaki işçilerin neredeyse üçte biri kapı önüne konuşmuş durumda.
Dünyanın en büyük havlupan üreticilerinden birisi olmakla övünen, birçok ülkede fabrikaları olan, üretilen ürünlerin tamamını ihraç eden fabrika tam bir gözü dönmüşlükle, emek düşmanlığıyla KULLAN-AT İŞÇİLİK dayatıyor. Üretimin düştüğü, siparişlerin iptal edildiği vb. gerekçeler tam anlamıyla bir yalan. Günlük üretilen ürün sayısı belli, en ucuza satılanın fiyatı belli. Hatta serbest bölgede dördüncü depo kiralandı, ürünler stoklandı.
Tüm bunlar ortada ama ama dert o değil! Henüz tam nedeni bilinmese de, atılan adımlar yeni bir üretim planlamasına işaret ediyor. Yıllardır sırtlarından çok fazla kazandıkları işçileri bir gecede kapı önüne koyarak, yaşamda para ve kâr dışında hiçbir şey tanımadıklarını gösteriyorlar.
Grup Atlantic sendikalı bir fabrika. Türk Metal’in bulunduğu bu fabrikada tüm bunlar yaşanırken peki sendika ne yapıyor? Yönetimin, Fransız sermayesinin değnekçiliğini yapıyor. İşçilerden toplanan aidatlarla, işçilere düşmanlık yapıyorlar. Bu kriz koşullarında, işçilerin ekmeğine kan doğrayan saldırılara omuz veriyorlar. Fabrikanın şeflerini vs. anladık, onlar yönetime yaranmak için her türlü insani değerlerini bir kenara bırakabiliyorlar. Ama sözde sendikanın sözde temsilcileri de kılını kıpırdatmıyor hatta işçileri ikna etmeye çalışıyorlar.
Grup Atlantic işçisi KULLAN-AT işçiliği kabul etmemeli. Birlik olmalı, ekmeğine ve onuruna sahip çıkmalıdır. Yarın sıranın kime geleceğini beklemeden hem yönetime hem de sözde sendikaya tepkisini göstermelidir. Arkadaşım yoksa üretim de yok demelidir. Atılan arkadaşlarına sahip çıkmalıdır.
Ege İşçi Birliği