10 Şubat 2014'te İstanbul Hadımköy'deki Greif fabrikasını toplu sözleşmedeki talepleri için işgal eden işçilerin yargılandığı davanın ilk duruşması Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görülüyor. Duruşmanın hakimi değiştiği için, bugünlük atanan hakimle duruşma gerçekleştiriliyor.
Saat 11.00’e doğru başlayan duruşma 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin küçük salonunda görülürken dosyada sanık olmayanlar ve avukatlar dışında kimsenin salona girmesine izin verilmedi.
Kimlik tespitinin ardından ifadeler alınmaya başlanırken dosyaya geçici olarak bakan hakim, direnişi bırakarak polise ifade veren 87 kişinin ifadesinin değiştirilmemesini istedi. İtiraz üzerine Greif fabrikasında baş temsilci olan Orhan Purhan ifade vermeye başladı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlayamadıklarında patronun yasa dışı olarak fiili lokavt kararı aldığını bunun üzerine sendikalı işçiler olarak fabrikayı terk etmediklerini belirten Purhan fiili-meşru çizgide taşeronların kaldırılması için mücadele yürüttüklerini vurguladı.
87 işçinin çoğu ifadesini değiştirdi
Direnişten ayrılarak tazminatlarını alabilmek için yönlendirildikleri karakolda ifade veren 87 işçiden çoğu ise, ifadede geçen “yasa dışı greve temsilcilerin zoruyla katıldım” minvalindeki ifadeleri kabul etmeyerek, karakoldaki ifade taslağına imza attıklarını söyledi, greve kendi istekleriyle katıldıklarını belirtti.
İşçilerin ve destekçilerin beyanlarıyla süren duruşmada 115 kişinin ifade vermesinin ardından işçileri savunmak için ÇHD’li avukatlar konuştu.
Av. Bülent Şimşek, Greif'teki taşeron patronları bile şikayetçi değilken dava açılmasının hukuksuzluk olduğunu belirterek derhal beraat kararı verilmesini istedi.
Av. Zeycan Balcı, işçilerin eyleminde cebir ve şiddet olmadığı için suçun unsurlarının oluşmadığını vurguladı ve Greif ile başka işyerlerinde taşeronun getirdiği kötülüklere dikkat çekti. Direniş sürerken şirket yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonucu tüm işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, direnişten sonra da fabrikaya tek bir taşeronun sokulmadığını belirterek işçilerin talebinin de zaten bu olduğuna dikkat çekti. İş durdurma ve grev yapmanın haklılığına vurgu yapan Balcı da derhal beraat kararı verilmesini istedi.
Av. Gökmen Yeşil de işçilerin suç işlemediğini vurgulayarak derhal beraat kararı verilmesini istedi. Av. Mürsel Ünder “görevi yaptırmamak için direnme” suçunun gerçekleşemeyeceğine, fabrikaya baskın yapan polislerin işçilerden 10 kat daha kalabalık olduğuna dikkat çekerek derhal beraat kararı verilmesini istedi.
Avukatların beyanlarının ardından duruşma 15 Nisan 2019 günü saat 09.30’a ertelendi.
Kızıl Bayrak / İstanbul