“Nefes alamıyorduk”
Engelli kadrosundan bir kadın işçi ise Farplas’taki kölece çalışma koşullarına dair şunları anlattı:
“Örneğin sandalye bulamıyordum. Makinelerin arasında aramak zorunda kalıyorduk. Ben ortopedik engelliyim ek süre istiyordum fakat vermiyorlardı. Bu engele rağmen diğer sağlıklı arkadaşlarımla aynı sürede gidip gelmek zorunda kaldım.
Molalarda ihtiyaçlarımı gidermeye zamanım kalmıyordu. Bana hiçbir şekilde kolaylık sağlamadılar. Nefes alamıyorduk. Mesela yerimize kimseyi bulmadan tuvalete gidemiyorduk. O kadar insanlık dışı koşullara maruz bırakıldık. Tuvalet ihtiyacını karşılayamadığı için kaçıran arkadaşlarımız vardı.
Beni makinede çalıştırmak istediler kabul etmedim. Bu nedenle beni ücretsiz izne yolladılar. Sadece devlet desteği aldım. Kredi çekmek zorunda kaldım borçlandım. İçeride baskı, mobing artmış durumda. Tuvalete hiçbir işçi tek başına gönderilmiyor.
Ayrıca yönetim işçilerin su içmesini dahi engelliyor, sebilin başına kimseyi göndermiyor. Hatta içeride işçilere yanınızda pet şişe taşıyın makineyi asla terk etmeyin diye baskı uyguluyor. Bakımcıların vardiya amirlerini, set up operatörlerini dahi üretimde çalıştırıyorlar. İçeride böyle baskılar var.
Bizim buradaki direnişimiz içeriden daha fazla işçinin atılmasına karşı da yapılıyor. Bu alanı terk edersek daha fazla işten atılma olur bu alanı terk etmiyoruz.”
“Sen susarsan, ben susarsam patronlar kazanır”
Eski bir Farplas çalışanı direnişteki arkadaşlarına desteğe geldiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Ben de eski bir Farplas işçisiyim 10 ay öncesinde emeklilik nedeniyle ayrıldım. 10 ay sonrasında fabrikaya geldim arkadaşlarımın direnişine destek ve dayanışma için. Eğer Farplas'tan çıkmasaydım emin olun ki yine burada fabrika önündeki direnişte olurdum. Ben işçiyim, her yerde her alanda işçi direnişlerinde olmak gerekiyor. Bugün arkadaşlarıma destek için geldim. Tüm işçi kardeşlerimi gönülden selamlıyorum. Diğer işçileri de buraya kapıya benim gibi destek olmaya çağırıyorum. Kimse susmasın! Sen susarsan, ben susarsam patronlar kazanır. Farplas bir yol açtı, başka yerlerde de direnişler var. Yolun sonu aydınlık.”
“Gece vardiyasında bayat ekmek, tarihi geçmiş yoğurt veriyorlardı”
Direnişte olan işçilerden Direnişçi Orhan Öztürk ise zorunlu mesai dayatmalarını anlatarak şunları ifade etti:
“Mesailere kalma dayatmalarına maruz bırakılıyorduk. Düğünümüze, hastamıza gidemiyorduk. Mesaiye kalmadığımızda tutanak tutuyorlardı. Bunun dışında üç hafta üst üste gece vardiyasına bırakıldım. Başka bir sorun da kışın işler düştüğünde insanları zorunlu izne yolluyorlardı. Senelik izinden düşünüyorlardı. Senelik izni olmayanlar eksiye düşüyordu. Yazın da işler yoğun olduğundan kimseyi izne göndermiyorlardı. Gece vardiyasında bayat ekmek, tarihi geçmiş yoğurt veriyorlardı. Düşük zamlara karşı direnişimiz başlamıştı. Bugün yaşadığımız bu tüm sorunlara karşı direniyoruz.”
“20 lira gibi komik zamlar verildi”
Farplas’ta çalışan Set up operatörü de çalışma koşullarını şu şekilde anlattı:
“Operatörlerin zamları çok düşüktü. 4,5 yıllık çalışanlara dahi 20 lira gibi komik zamlar verildi. Operatörlere makine başından ayrılıp su içmeyi dahi yasakladılar. Su içmek istediği zaman takım liderinden bunu talep etmesi isteniyor. Bu korona virüsün olduğu süreçte, yani sendikal bir mevzu olmadan önce rutin bir uygulamaydı. Operatörün bir saniye dahi makineyi bırakıp gitmesini istemiyorlardı. Ben set up operatörüydüm, bu baskılara doğrudan maruz kalmıyordum fakat operatör olan arkadaşlarımın yasadığı bu sorunlara karşı çıktım. Bunun için direnişteyim.”
Kızıl Bayrak / Gebze