“Evde kal” çağrısı ve “evde kalamayan” işçiler

Buz dağının görünmeyen yüzünde işsiz kalan, ücretsiz izne çıkarılan, zorunlu olarak yıllık izinleri dayatılan ve halen çalışmak zorunda kalan milyonların yaşamı var.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 28 Mart 2020
  • 08:45

Burjuvazinin ünlü isimleri tek bir koro halinde “Evde kal Türkiye” diye çağrı yapıyor. Ancak bu çağrıyı yapanların yaşamına baktığımızda; tuzları kuru, yedikleri önünde yemedikleri arkasında olan ve bizim sayemizde servetlerine servet katmış burjuvalar olduğunu görüyoruz. İlk bakışta çok masum ve insani görünen bu çağrının örttüğü başka bir dünya, başka bir sınıf gerçekliği var. Bu örtü ile o gerçekliği görünmez kılmaya, gözlerimizi boyamaya çalışıyorlar. O “masumane” çağrı ile bu sınıf gerçekliğini yok sayarak insanlığa sesleniyorlar.

Ama buz dağının görünmeyen yüzünde işsiz kalan, ücretsiz izne çıkarılan, zorunlu olarak yıllık izinleri dayatılan ve halen çalışmak zorunda kalan milyonların yaşamı var. Yani günü gününe yaşamak zorunda olan milyonlar. Şimdi kalkmış bu burjuvalar koro halinde “Evde Kal Türkiye” diyorlar.

“Evde Kal Türkiye” demek için;

* Üretimin/hizmetin zorunlu olduğu sektörler haricinde bütün işçiler ücretli izne çıkarılmalı,

* Üretimin/hizmetin zorunlu olduğu sektörlerde (enerji, gıda, sağlık, belediye hizmetleri vb) çalışma süreleri kısaltılmalı, koronavirüse karşı tüm koruma önlemleri eksiksiz ve nitelikli bir şekilde alınarak gündelik olarak denetlenmelidir,

* Herkese ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli tarama testi yapılmalıdır,

*İşçi ve emekçilerin temel gıda ve sağlık ihtiyaçları devlet tarafından ücretsiz karşılanmalıdır,

*Ev kiraları devlet tarafından karşılanmalı, elektrik, su, doğalgaz salgın dönemi boyunca ücretsiz olarak verilmelidir.

Bunlar ilk elden alınması gereken önlemlerdir. Bu önlemler alınmadan yapılan “Evde kal Türkiye” çağrıları büyük bir aldatmacadır.

Bu aldatmacayı parçalayacak olan da işçi sınıfıyla emekçilerin bu talepler için örgütlenip mücadele etmesidir.

Bursa’dan bir Kızıl Bayrak okuru