Bir tarih nasıl da lime lime ediliyor nasıl da sermaye önünde biat zemini kuruluyor. DİSK her gün tarihine yeni bir leke sürerek ilerliyor. Belediyelerde işçiler düzen muhalefetinde koltuk kapma uğruna toplu sözleşmelerde ihanete uğruyor. Metal sektöründe MESS'e boyun eğiliyor. Tekstil sözleşmelerinde ihanetin ardı arkası kesilmiyor. Diğer yanda iş cinayetleri durak bilmiyor. Ama bu durum DİSK'i uzaktan yakından ilgilendirmiyor. Ne başını ne sonunu… çünkü buna dair bir program yok, ilke yok, yol-yöntem yok!
Bir burjuva partisi gibi nerede işçi düşmanı varsa, DİSK orada bitiyor. Ağızlarında aynı klişe kelimeler "demokrasi ve özgürlük!” Yani şu fabrikalarda işçiye düşük ücreti, mobbingi, işsizliği, ölümü reva gören "demokrasi ve özgürlük"! İşçilerin sendikalaşma hakkına saldıran, polis copunu ve kelepçesini takan "demokrasi ve özgürlük"!
Açıkçası DİSK'in tarihine her gün yeni bir kara leke sürülüyor.
Biliyoruz, DİSK'in tarihini sizler yapmadınız, hangi bedeller üzerinden DİSK ortaya çıktı, hangi mücadeleler üzerinden kendini var etti biliyoruz. Siz şu anda o mirası yiyor, o tarihi silme görevi görüyorsunuz yaptıklarınızla...
Tarih işçi sınıfını göreve çağırıyor, dönem ve şartlar buna uygun biçimde ilerliyor. 2022 yılı buna bir hazırlıktı ve bu yükü omuzlarında taşımaya çalışan biz sınıf devrimcileri işçi sınıfının davasını büyütme görevine dört elle sarılacağız. O sığındığınız koltuklarınızı Çimsetaş işçisini kenara attığınız gibi biz de sizin o kokuşmuş bürokrasinizi yıkıp bir tarafa atacağız, yakındır.
İzmir’den bir demir-çelik işçisi