Bursa’da kurulu bulunan Destek Otomotiv Yan Sanayi fabrikasında Türk Metal Sendikası’nda örgütlenen 100’e yakın işçi işten çıkarıldı. Fabrikada yetkiyi aldığını açıklayan Türk Metal Sendikası buna rağmen işten atmaların devam ettiğini söyledi.
Evrensel'den Uğur Ökdemir ve İhsan Çelepkolu’nun haberine göre fabrika iç ve dış bahçelerinde aileleriyle birlikte direnen işçilere destek ziyaretleri sürüyor. Öte yandan fabrika içinde bekleyen işçiler, önceki gece çevik kuvvet tarafından fabrika dışına çıkarılma girişimiyle karşılaştı. Yapılan görüşmeler sonrası polis geri çekilirken fabrika içinde ve dışında işçilerin bekleyişi devam ediyor.
8 gündür eylemde olan Destek Otomotiv işçileri, yaşadıklarını anlattı.
Haklarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz
Sendikaya üye olduğu ve hakkını aradığı için işten çıkarıldığını söyleyen Seval Atış, “İki yıldır burada çalışıyorum. Bazı haklarımız elimizden alınmaya çalışıldı bu pandemi sürecinde. Hakkımızı istiyoruz, alana kadar da direnmeye devam edeceğiz” dedi.
7 yıldır fabrikada çalıştığını ve asgari ücret aldığını söyleyen Kevser Aladağlı da “Mesaiye kaldığımız için 4’üncü, 5’inci ayda vergi dilimine giriyoruz ve maaşımız düşüyor. Sendikaya üye olduk hakkımızı almak için. Tek başımıza yapamayacaktık. Hepimizin durumu aynı. Üye olduğumuz için işten çıkarıldık. Hakkımızı alana kadar buradayız” dedi.
7 yıldır Destek Otomotiv’de çalışan Nurkiş Vatansever ise “Mağdur durumdayız. Bu şekilde nereye kadar gider bilmiyorum ama haklarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Tuvaletin önüne kamera koydular
32 yıldır fabrikada çalıştığını ifade eden Naim Akarsu, "Zor şartlarda bekliyoruz burada ailelerimizle birlikte. En kısa zamanda bu işin çözülmesini istiyoruz" diye konuştu.
Dört buçuk senedir çalıştığını söyleyen Nusrettin Özkan da “Sendikaya üye olduğumuz için işten çıkarıldık hiçbir açıklama yapılmadan. İçerde mobbing uygulandı, tuvaletin önüne bile kamera konuldu. Bu olmaz dedik ama dinlemediler. Cumartesi molalarımız 20 dakikaya düştü. İşe başladığımızda o baskıyla ne kadar iş yapabiliriz” dedi.
Pandemi de ailemin yüzünü görmeden çalıştım, karşılığı bu mu?
Özkan ise şunları belirtti:
“Sadece eve bildirge yolladılar, onda da yalan yanlış bilgiler yazmışlar. Fabrikayı zarara uğrattılar, kafasına göre izin alıyor gibi olur olmaz şeyler söylediler. Pandemi döneminde cumartesi ve pazar günleri ben ailemin yüzünü göremeden çalıştığım halde gönderdikleri bildirgede işi aksattığımızı, çalışmadığımızı söylediler. Vekalat vermek için kimliklerimizi alamadık içerden. Korumalar izin vermedi. Tek tek götürdüler insanları. Arkadaşlarımız kıyafetlerini alamadılar. 8 gündür iş kıyafetlerimizle kalıyoruz. Kartonlar üzerinde kalıyoruz. Haklarımızı almak istiyoruz. Bir çay suyunu bile vermediler. Karşı güvenlikten alıyoruz suyu. Keşke bunlar olmasaydı. Hakkımızın karşılığını alamadığımız için sendikaya üye olduk. 25 yıllık elemanın kapıda durmasını görmezden geliyorlar. Bu sorunun bir an önce çözülmesini istiyoruz.”
Bize "hak talep edemezsiniz" dediler
33 senelik, 25 senelik ustaları eleman vasıflarına tekrar çevirdiklerini ifade eden bir başka işçi de şunları vurguladı:
“Biz ne dersek o olacak, bunun dışında hak talep edemezsiniz, dediler. Bizim sendikaya üye olduğumuzu anladıklarında ilk başta 15, 16 kişiyi kapının önüne koydular. 22 senelik eleman kapının önüne geldiğinde 'Kartını ver, bilgilendirme yapacağız' dediler ve dışarda bırakıldı. Sonra patron gelip 'Burada beklemeyin, defolun, karşıda bekleyin, ben size göstereceğim' dedi. Diğer arkadaşlarımızı da işten çıkardı. 8 gündür arkadaşlarımız burada tuvaleti kullanamıyor. Fabrikaya badigardlar getirtildi”
Polis bizi fabrikadan çıkarmak istedi
Fabrikaya önceki akşam çevik kuvvetin geldiğini söyleyerek devam eden işçi şunları ifade etti:
“Herhangi bir kağıt yok savcılıktan ama bizi çıkarmak istediler. Söylemleri 'İçerde yıkım oluyor, dağıtım oluyor'. Ama gelip gördüler öyle bir şey yok, geri gitti polisler. İçerde sürekli baskı mobbing var. 25 senelik 30 senelik elemanlar burada asgari ücretlerle çalışılıyor. Vergilerde dahil olduğunda maaşımızı kurtarmak için cumartesi, pazar işe geliyoruz. Kendi hayatımızdan, ailemizden vazgeçip geliyoruz. Karşılığı bu olmamalıydı. Daha önce emekli olan arkadaşlarımızı çağırıp içerde çalıştırmaya çalışıyorlar. Üretimi devam ettirmeye çalışıyorlar. Burası ekmek yediğimiz yer tekrar içeri girmek istiyoruz ama dışarıya empoze edilen buraya zarar veriyormuşuz. Bizim istediğimiz haklarımızı vermeleri ve içeri girip çalışmak.”