Çelik-İş Dytech’ten sonra Tofaş işçisini de Türk Metal’e sattı!

Metal İşçileri Birliği, Dytech’in ardından, Çelik-İş yönetiminin Tofaş’ta da işçileri satmasına ilişkin açıklama yayınladı. MİB işçileri kendi birliklerini kurarak hesap sormaya çağırdı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 03 Mart 2017
  • 07:52

Metal İşçileri Birliği Dytech’in ardından, Çelik-İş yönetiminin Tofaş’ta da işçileri satması üzerine açıklama yayınladı.

Satışa neden olan kimi gelişmelerin üzerinde durulan açıklamada “... ne olursa olsun sonuç şudur ki, Tofaş’ta ya da Dytech’te tek amacı bu fabrikalardaki işçinin aidatına konmak, Türk Metal’e karşı koz olarak kullanmak ve bu fabrikaların geçişin etkisini başka ranta çevirmekten başka bir çıkarı olmayan Çelik-İş’in yönetimi büyük bir ihanete imza atmıştır” denildi.

İşçilerin Çelik-İş’e geçmeye başladığı günden bugüne Tofaş işçisini uyardığını hatırlatan MİB, işçileri kendi birliklerini kurmaya ve sendika ağalarından hesap sormaya çağırdı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Tofaş işçisi satışın hesabını soracak,
Birliğiyle yolundan yürümeye devam edecek!

 

Çelik-İş dün Dytech’te işçiyi tam anlamıyla Türk Metal’e sattı. 2015 Mayıs’ında Türk Metal’i silen Dytech işçisi kararlı mücadelesiyle Çelik-İş’e geçmiş ve tüm saldırılara rağmen birliğini bozmamıştı. Yetki süreci her ne kadar mahkemede devam etse de, Dytech işçisinin gücüyle Çelik-İş yönetimi Dytech işçisiyle toplu sözleşme için görüşmelere başlamıştı.

Ancak ne olduysa dün oldu, Çelik-İş yönetimi bir açıklama yayınlayarak Dytech’ten çekildiğini açıkladı. Yaptığı yazılı açıklamada da sürecin uzadığını ve patronun bu durumu kullandığını, bu nedenle de anlaşma umudu olmadığı için Dytech’ten çekildiğini ileri sürmekteydi. Bugüne kadar yılları bulan süreçlere rağmen hiç eşi benzeri görülmedik bir durumdu. Dytech işçisinin anında yaptığı tespit son derece doğruydu: Çelik-İş yönetimi Dytech işçisini TM’ye satıyordu. Nitekim bir gün sonra Türk Metal’ciler Dytech’in önünde bittiler, işçiyi geri çevirmek üzere işe koyuldular.

Fakat satış sadece Dytech işçisiyle de kalmıyordu. Dytech işçisinin satıldığı aynı gün içerisinde Tofaş’ta da pis kokular geliyordu. MİB olarak bu satış ihtimaline, “Dytech satıldı, sırada Tofaş mı var?” sorusuyla işaret etmekteydik.

Nitekim son gelen bilgilerle Tofaş işçisinin de satıldığı kesinleşmiştir.

Çelik-İş yönetimi Dytech’ten sonra Tofaş işçisini de satmıştır!

Nasıl mı oldu bu?

Önce çeşitli oyunlar çevirerek ve yalanlar söyleyerek Tofaş işçisinin mücadelesinin en büyük silahlarından olan Diriliş Tofaş’ı susturdular. Hem de Tofaş işçisi 1 Mart’ta Türk Metal’den istifa ederek toplu olarak Çelik-İş’e geçmeyi planlandığı bir aşamada, tam da 28 Şubat günü Tofaş’tan işten çıkarıldıktan sonra Çelik-İş’te işe başlayan eski sözcü İbrahim Gürkan, öncülere bir mesaj göndererek “Tofaş benim için bitti, ayrılıyorum” mesajı gönderdi. Böylelikle 1 Mart geçiş planı baltalanırken sonradan, İbrahim Gürkan’ın Çelik-İş’te daha üst görevlere getirildiği anlaşıldı. Tofaş işçisi büyük güne hazırlanırken arkasından hançerlenmişti!

Tofaş’ta onca bedeli ödeyen ve hala işten atma tehditlerine rağmen Çelik-İş’te kalmaya devam eden yüzlerce işçi neye uğradıklarını şaşırdılar, şaşkın ve satılmanın büyük öfkesi içerisindeydiler. Boşu boşuna genel merkeze ulaşmaya çalıştılar ancak kimse onlara dönmedi, aramadı, yönetimden hiç kimse İbrahim Gürkan ne yaparsa yapsın biz yolumuza devam ediyoruz demedi. Aksine “İbrahim tam yetkilidir, onu dinleyin” gibisinden dolaylı sözler edildi. Böylelikle Tofaş işçisine hiçbir şey yapmayın, ne haliniz varsa görün deniliyordu.

Tüm bunlar ve daha pek çok veri Çelik-İş yönetiminin Dytech ile birlikte Tofaş’tan da çekilip işçiyi Türk Metal’in kollarına attığını gösteriyor. Belli ki direnişin içinden çıkıp Çelik-İş’te maaşlı çalışan İbrahim Gürkan gibi biri de yönetimin bu satışına ses çıkarmıyor ve ortak oluyor. Koltuk ve daha yukarılara gelmek uğruna Tofaş işçisini yüz üstü bırakıyor. Çelik-İş yönetimi ile birlikte işçiyi Türk Metal’in kollarına itiyor.

Peki ne uğruna yapılıyor bu?

Göründüğü kadarıyla başta Maysan olmak üzere İsdemir ve diğer Çelik-İş’in örgütlü olduğu fabrikalarda saldırı halinde olan Türk Metal ile ortak bir yol bulmak, Dytech ve Tofaş’a karşılık Maysan ve İsdemir gibi fabrikalardaki saltanatı sürdürmek için!!!

Elbette elimizde bu satışın neyin karşılığı olduğuyla ilgili kesin belge yok. Ama ortada duran tüm parçalar birleştirildiğinde başka türlü bir sonuç çıkmıyor. Elbette MESS ve hükümetin bir müdahalesi de olabilir, bu da mümkündür.

Fakat ne olursa olsun sonuç şudur ki, Tofaş’ta ya da Dytech’te tek amacı bu fabrikalardaki işçinin aidatına konmak, Türk Metal’e karşı koz olarak kullanmak ve bu fabrikaların geçişin etkisini başka ranta çevirmekten başka bir çıkarı olmayan Çelik-İş’in yönetimi büyük bir ihanete imza atmıştır.

MİB olarak en başından itibaren Tofaş işçisinin Çelik-İş tercihine karşı durduk, uyardık, özellikle yeni bir sendika kuruluşunun gündemde olduğu dönemde aktif bir şekilde mücadele ettik. Tofaş işçisi büyük ölçüde Çelik-İş’e üye olduktan sonra da uyarılarımızı sürdürdük, bir işçi birliğinde örgütlenmenin, böylelikle söz ve karar hakkını kullanmanın, işçi kıyımları ve saldırılar karşısında Tofaş işçisine kaybettiren Çelik-iş yönetimini bir yana bırakarak mücadeleyi örgütlemeye çağırdık.

Ancak ne yazık ki, tüm bu uyarılarımıza rağmen işler bu noktaya geldi.

Bu aşamada Tofaş ya da Dytech işçisinin yapması gereken zaten baştan ne mal oldukları belli olan bu sendika beylerinden hesap sormaktır. Yaptıkları cezasız kalmamalıdır.

Öte yandan da umutsuzluğa kapılmamalıdırlar. Yapılması gereken Dytech’te ve Tofaş’ta işçi birliğini kurup gerekirse başka bir sendika, örneğin Tomis çatısı altında bu mücadeleyi sürdürmektir.

Bu son satışla da ortaya çıkmıştır ki, Türk Metal gibi satılmış patron uşakları gibi Çelik-İş gibi sendikalar da çürümüş ve sendika beylerinin çıkar yuvası haline gelmiştir. İşçi sınıfı bu şebeke ve çıkar yuvalarını dağıtmadan hiçbir ciddi kazanım elde edemez.

Ama metal işçisi bunu yapacak güçtedir. Ne yazık ki Tofaş’ta ve Dytech’te işçi kardeşlerimiz Türk Metal’den kurtulduk derken aynı işbirlikçi sendikal düzenin ağına düşmüşlerdir. İşçi satmakta son derece mahir olan ve aynı zamanda hepsi büyük birer bey olan bu sendika yönetimlerinin sultasını yıkmadan metal işçisine kurtuluş gelmeyecektir.

Hep beraber, birliğimizle, örgütlülüğümüzle bu zorlukların üstesinden geleceğiz.

Kahrolsun her türden sendika ağaları!

Yaşasın işçilerin birliği!

Metal İşçileri Birliği
2 Mart