Sakarya Hendek’te bulunan Burda Bebek fabrikasında Petrol-İş’e üye olan işçiler işten atılmış ve fabrika önüne çadır kurarak direnişe başlamıştı.
Burda Bebek sermayesi üye çoğunluğu sağlayan Petrol-İş yetki almasına rağmen sendikayı tanımayarak masaya oturmamış, işten atma saldırısını devreye sokup, içeride baskı ve tehditleri artırmıştı. Atılan işçilerin 88 gün boyunca çocuklarıyla, aileleriyle, işçi dostlarıyla sürdürdüğü direnişi bugün (15 Şubat) bir açıklamayla sonlandırıldı. Yapılan açıklamada şöyle denildi:
“İşçi sınıfının haklarını zorbalıkla, işsizlik ve açlık tehdidiyle engelleyen ve Burda Bebek işletmesinin bugünkü haline gelmesini sağlayan çalışanların toplu sözleşme hakkını ellerinden alan patronu kınıyor ve ona bugünleri unutmayacağımızı, bulunduğumuz her platformda nasıl bir işçi düşmanı olduğunu anlatacağımızı hatırlatıyoruz.
Değerli arkadaşlar,
Burda Bebek direnişçileri olarak şu gördüğünüz çadırda tam 88 gün geçirdik. Normal bir işe gider gibi her sabah buraya geldik, çadırımızı temizledik, çayımızı hazırladık, grev önlüklerimizi giydik ve içeride çalışmaya devam eden arkadaşlarımıza seslendik.
Direndik. Kadınlar olarak direndik. İşçiler olarak direndik. Kadın işçiler olarak direndik.
Sesimizi ancak bu kadar duyurabildik.
Fakat, biliyoruz ki, içerideki arkadaşlarımız buraya gelemedilerse de, bizlere açıkça destek olamadılarsa da, yüreklerinde, vicdanlarında biz vardık.
Biz onların umut ışığı olduk.
Biz içeride çalışanların iyi ki varlar dedikleri sesleri olduk.
Burada biz onur için direndik.
Haklarımız için direndik.
Çocuklarımızın geleceği için direndik.
Hakaretler son bulsun, insanca çalışmak istiyoruz demek için direndik.
Her tehdide rağmen direndik.
İftiralara rağmen yılmadık.
Petrol-İşe üye olduk, gurur duyduk.
İstifa etmemiz için zorbalık gördük, vazgeçmedik.
İşten atıldık, yılmadık.
Biz buradayız. Gönüllerdeyiz, kalplerdeyiz, biliyoruz.
Bugün greve çıkacağız ve bitireceğiz.
Çünkü sendika demek birken iki, ikiyken dört, dörtken ondört, ondört iken, yüz, yüz iken beş yüz olmak demektir.
Eğer yüzlerce işçi burada olmaz ise, bizim de durmamızın anlamı yoktur.
Burada grevimize son vereceğiz ve çadırımızı sökeceğiz, çay ocağımızı da kapatıyoruz.
Ama, hiç kimse sanmasın ki, sona geldik.
Hayır, yeni başlıyoruz.
Bir işyerinde eşitsizlik varsa, sendika da olacaktır.
Bir işyerinde adaletsizlik varsa, sendika da olacaktır.
Bir işyerinde geçim sıkıntısı varsa, sendika da olacaktır.
Bir işyerinde açlık, yoksulluk, sefalet, hakaret, zorbalık varsa, hiç kimsenin kuşkusu olmasın, orada petrol-iş var olacaktır."