“Bu haksızlık son bulmalıdır!”

İşten atılan Petrol-İş Mutlu Akü temsilcisi kaleme aldığı mektupla fabrika yönetimini ve sendika bürokratlarını teşhir etti.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 08 Mayıs 2024
  • 12:30

Petrol-İş Sendikası’nın yetkili olduğu Mutlu Akü fabrikasında temsilcilik yapan Erkan Çiftçi, 15 Nisan tarihinde haksız yere işten atıldı. Çiftçi, işten atılma sürecini, Mutlu Akü sermayesi ile Petrol-İş bürokratlarının tutumlarını teşhir eden ve kamuoyuna çağrı içeren mektubunu Petrokimya İşçileri Birliği sayfası üzerinden yayınladı.

Erkan Çifti’nin kamuoyuna sunduğu mektup şu şekilde:

“Merhaba ben Erkan Çiftçi. Mutlu Akü’de 18 yıldır çalışmaktaydım, bunun 4 yılında temsilcilik yapmaktaydım. Toplu İş Sözleşmesi gereğince bizlerin her hafta perşembe günü izni var. 13 /14 Mart günleri izinli olmama rağmen işe gelmediğim öne sürülerek iş akdim feshedildi. 14 Mart’ta olan olayın savunmasını benden 5 Nisan’da istediler. Paydos saatime 20 dakika kala apar topar savunma istediler. 15 Nisan’da yıllık izinde olduğum halde beni arayıp tazminatsız çıkış verdiklerini ilettiler. Ben de bağlı bulunduğum Petrol-İş Sendikası’nın İstanbul 2 Nolu Şubesini arayarak bilgi vermeme rağmen tarafıma dönüş yapılmadı. Genel merkez yöneticisi Ahmet Baranlı başkanın telefonunu arayarak durumu izah ettim, kendisi de benim genel merkeze gitmemi istedi, ben de genel merkeze gittim. Bununla alakalı bana “temsilci sendikamızın namusludur böyle bir şey olamaz” denildi ve Petrol-İş İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Engin Bedir’i arayarak “izinden perşembe günü gelir gelmez direk merkeze geleceksin” diye söylendi. Sonrasında da Engin Bedir başkana “cuma günü eylem vs. ne gerekiyorsa yapılacak” diye söylendi ve ben de buna şahit oldum. Cuma günü de fabrikanın önüne gittiğimde hiçbir merkez yöneticisi ve sendikam arkamda durmadı, beni yüzüstü bıraktılar. Beni bir hafta oyalayıp ortalığın soğumasını beklediler ve çalışanlar bana destek vermek istediklerinde işyeri temsilcileri “kapıya çıkarsanız işveren sizi tazminatsız çıkarır” diye çalışanları tehdit etti. Zaten benim fabrikada olmamı istemeyenlerin genel merkez başkanı ve şubenin olduğunu öğrendim. Benim 4 tane evladım var ve 18 senedir bu fabrikada çalışmaktayım. Hırsızlık yapmadım, görevimi kötüye kullanmadım, tazminatsız çıkış verilmesini kınıyorum.

Bu işten atma saldırısı Mutlu Akü işçisine yapılmıştır, Petrol-İş’e yapılmıştır, örgütlülüğe yapılmıştır. Ancak sendikanın bu saldırıya karşı hiçbir şey yapmaması tüm işçi sınıfına zarar vermektedir. Bu sessizlik gösteriyor ki Mutlu Akü sermayesi ile sendika iş birliği içerisindedir. Her şeyi masa başında, patronla pazarlık ile çözenler işçinin iş güvencesini, onların tabiriyle “sendikanın namusu” olan temsilciyi satmışlardır. Her işten atmada, her düşük zam dayatmasında, baskı ve mobbing yaşandığında, kısacası her saldırıda lafta esip gürleyenler mücadeleden kaçmaya devam ederek işçi sınıfımıza ihanet etmektedirler. Derhal yaşanan bu haksızlık son bulmalıdır, işimi geri istiyorum. Sendika genel merkezi ve İstanbul 2 Nolu Şube’den özeleştiri bekliyorum. Başta Mutlu Akü işçileri olmak üzere Petrol-İş üyesi tüm işçi kardeşlerimi yaşanan bu olayın takipçisi olmaya, haksızlığa karşı hesap sormaya çağırıyorum.”