Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın Fransa’daki “Sarı yelekliler” eylemlerine ilişkin “Üç gün sonra bizim ülkemizde de bunla ilgili ne göreceğimizi ne kadar gideceğini görürüz görmez miyiz bize bağlı” sözleri yandaş basının hedefinde olmasına karşın, patronlar ve AKP şefleri Atalay’a desteklerini sunmayı sürdürüyor.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ardından Meclis Başkanı Binali Yıldırım da Atalay ile basının karşısında poz vererek Türk-İş’in sermaye devleti için ne anlama geldiğini anlattı. Türk-İş’in sermayeye kritik anlardaki ‘hizmetlerine’ değinen Yıldırım, Türk-İş’in işçi sınıfı içindeki sermaye ajanı olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koydu.
Türk-İş merkezine dün ziyarette bulunan Binali Yıldırım, Ergün Atalay’ın hedef alınmasına tepki göstererek şöyle konuştu: “Türk işçi hareketinin, emeğin en büyük örgütü Türk-İş'in, Türk-İş Genel Başkanı'nın saçma sapan haberlerle yıpratılmasına asla gönlümüz razı gelmez. Bugün bu ziyaret, Meclis Başkanı sıfatımla hem bir iadeiziyaret hem de bu son günlerde yaşananlara karşı bir cevaptır. Biz, Ergün Bey ve arkadaşlarını 30 yıldır tanırız. Her zaman sağduyunun yanında olmuş, mesele memleket olunca, mesele millet olunca 'gerisi teferruat' diyerek en önce adım atmış, yola çıkmış bir kardeşimizdir. Türk-İş, aynen durduğu yerde, çizgisinde, geçmişte olduğu gibi gelecekte de devam edecek ve bu ülkeyi gayrimeşru yollardan ülkenin huzurunu bozmaya çalışanlara karşı emek örgütlerinin sigortasıdır. Bu görevini sürdürmeye de devam edecektir.”
Ergün Atalay’ı ziyaret eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da “Türk-İş Başkanımız Ergün Atalay, demokrasiye, devletine, ülkesine, milletine bağlı, olaylara Türkiye penceresinden bakan, istikrarın yanında olan, yerli ve milli düşünceye sahip bir değerimizdir” demişti.
Petrokimya İşçileri Birliği: Atalay mücadelenin önüne geçme derdinde
Petrokimya İşçileri Birliği de Yıldırım’ın Atalay’a sahip çıkmasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada Atalay’ın rolüne dikkat çekilerek şöyle denildi: “Hepimiz biliyoruz ki, Atalay gibi sendika ağaları işçi hakları için mücadeleyi büyüteceğine, onun önüne geçme derdindedir. Ülkemizde ücret zamları için kitlesel eylemler düzenlenmiş olsa, hiç şüphesiz Atalay ne o koltukta otururdu, ne de işçi sınıfının yanında olurdu, işçilere terörist demek için burjuva siyasetçilerle yarışırdı.”
Binali Yıldırım’ın sözlerine atıf yapılan açıklamada “Geçmişte olduğu gibi bugün de sermaye sahipleri adına çalışmaya devam etmektedir, işçileri mücadeleden geri tutmaktadır, işçi sınıfına doğrudan sefaleti dayatmaktadır, ihanet etmektedir, hem de yüzbinlerce üyenin aidatlarıyla bunu yapmaktadır!” ifadeleri kullanıldı.
Atalay’a istifa etme çağrısı yapılan açıklama şu vurguyla noktalandı: “Grev yasaklarıyla, açlık sınırının altında ücretlere mahkum etmesiyle, işçilerin kıdem hakkını gasp etmek istemesiyle, en ufak işçi eylemini şiddetle bastırmasıyla, sendikal örgütlenme süreçlerinde patronlara hizmet etmesiyle, sermayenin demir yumruğu haline gelmiş AKP iktidarının koruduğu Ergün Atalay istifa etmelidir!”