Kartal Belediyesi’nde çalışan bir işçi, belediyedeki pandemi süreci çalışma koşullarını Kızıl Bayrak’a değerlendirdi. Yarı kapasitede çalışanla belediyenin çalıştığını ve iş yükünün arttığının altını çizen işçi, bu süreçte virüse yakalananlar olduğunu ancak pozitif çıkan işçilerin yakın çevresindeki işçilere test yapılmadığını aktardı.
“Normalleşme” adımlarının ardından çalışma ortamında değişiklik yaşanmadığını ifade eden işçinin aktarımları şöyle:
“Pandemi döneminde belediye %50 personel kapasitesiyle çalıştırıldı. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, Destek Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı Bina İç Temizlik, Sağlık İşleri Müdürlüğü ve Dış Temizlik personelleri bu dönemde az sayıda personel ile daha fazla saat ve daha yoğun iş sürecine girmişlerdi. Hatta pandemi döneminde çalışan personel için 1 maaş ikramiye ödemesi sözü basına verilip, sonrasında Belediye Başkanı yönetimi tarafından yalanlandı.
“Pandemi koşullarında çalışırken, önlemler çok sınırlıydı. Birçok müdürlükte ve özellikle Park Bahçeler, Fen İşleri ve Destek Hizmetleri Müdürlüğü personelleri günde en fazla 3 maske ile çalışmak durumunda bırakılıyordu.
“Virüse yakalanan işçi arkadaşlarımız oldu. Fen İşleri, Bina İç temizlik, Hukuk İşleri, Dış Temizlik ve daha birçok müdürlükte virüse yakalanan oldu. Virüse yakalanan işçiler 14 gün karantina uygulaması için eve gönderiliyor. Bu süre zarfında sadece yol ve yemek paraları kesiliyor.
“Virüse yakalanan işçilerin yanındaki arkadaşlara test uygulanmıyor, bakanlığın kararı doğrultusunda semptom göstermesi bekleniyor.
“Normalleşme süreci sonrasında çalışma ortamımızda herhangi bir değişiklik yaşanmadı. Birkaç gün önce vaka görülen Hukuk İşleri Müdürlüğü’nde tüm personel teste gönderildi ve ‘semptom varmış gibi yapılması istenip’ test yaptırmaları söylendi. Müdürlük ve o kat boşaltılıp dezenfekte edildi.
“Bizler sendikaya üyeyiz, ancak sendikamız da bir şey yapmıyor. Belediye işçileri olarak bizlere pandemi boyunca ‘çalışın’ dediler, ancak maskeyi bile sayı ile verdiler. Virüs kapan arkadaşlarımızın maaşlarından yol ve yemek paraları kesildi. ‘Sen kendini koru’ denildi. Bazı müdürlüklerde insanlar bir odada 8-9 kişi çalışmak zorunda bırakılıyor. Buna dair bir tepki gelişmiyor.
“Dışarıya ne kadar ‘sosyal demokrat’ görünse de bu belediyeler, tıpkı AKP gibi işçi sömürüsüyle kasalarını dolduruyor. Örneğin bizim bulunduğumuz belediyenin ilçe başkanının yeğenine 3 milyon liralık ihale verildi. Verdiği ikramiye sözünü inkâr ederek, müdürleri aracılığıyla TİS süreci için, ‘Zam istemeyin belediyenin durumu kötü’ naraları attı. Kendi yandaşına geldiğinde milyon liralık ihale veren, bunu da gayet meşru bir şey gibi savunan bir burjuva belediyesidir söz konusu olan. Onlar için hiçbir zaman işçi sağlığı önemli değildir. ‘Çark dönsün basına reklamımızı yapalım, işçiler ne yaparsa yapsın’ zihniyetine sahipler.”