Birçok ilde olduğu gibi Ankara’da da ilerici, devrimci güçler bir süredir sendikal bürokrasinin yasakçı ve ihanetçi tutumuna karşı birlikte hareket ederek, işçi ve emekçilere dönük çalışmalar sürdürüyorlardı. Bu çalışmaların en sonuncusu 1 Mayıs’taki ortak hareket etme tutumu olmuştu.
Ankara’da ilerici ve devrimci güçlerin basıncını üzerinde hisseden sendikal bürokrasi, bundan bir ay önce “1 Mayıs’ı birlikte örgütleyelim” diyerek çağrıda bulundu. Fakat yapılan toplantılar gösteriyor ki, sendikal bürokrasi süreci hiç de beraber örgütleme yanlısı değilmiş, tersine ilerici ve devrimci güçleri oyalamak için bu çağrıyı yapmışlar.
Yapılan toplantılarda ilerici ve devrimci güçler kürsüde direnenlerin, Mahmut Konuk, Yasin Keskin ve Şişli Direnişçileri gibi direnen işçi ve emekçilerin olması gerektiğini söylemiş ve bunu somut olarak önermişlerdi.
İlerici ve devrimci güçlerin bu önerisi ve diğer önerileri sendikal bürokrasi tarafından kabul görmeyince 1 Mayıs günü miting alanında ilerici ve devrimci güçler ve 6 yıldır KHK saldırısına karşı direnen Mahmut Konuk tarafından sendikal bürokrasinin kürsüsü tam açıklama yapılırken protesto edildi.
Görülüyor ki sendikal bürokrasi ve onun Ankara’daki önde gelen temsilcilerinden DİSK Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, protestodan oldukça rahatsız oldu. 1 Mayıs akşamı Mahmut Konuk’u arayan Tayfun Görgün, “Bundan sonra kara listedesin, bulunduğumuz hiçbir alanda sana söz vermeyeceğiz” tehdidinde bulundu. Bunun üzerine Mahmut Konuk T. Görgün ile arasında geçen telefon diyaloğunu kamuoyu önünde paylaşarak sendikal bürokrasinin düştüğü aciz durumu teşhir etti.
Kızıl Bayrak / Ankara