Edebiyatın ustası Yaşar Kemal’i kaybettik

Türkiye ve dünya edebiyatının usta kalemlerinden Yaşar Kemal yaşamını yitirdi.

  • Haber
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 28 Şubat 2015
  • 17:40

Bir süredir İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde tedavi gören 92 yaşındaki Yaşar Kemal hayata veda etti.

İnce Memed, Ağrı Dağı Efsanesi, Yer Demir Gök Bakır, Yılanı Öldürseler gibi onlarca kitaba imza atan, Türkiye ve dünyada birçok ödüle layık görülen edebiyatın usta kalemi Yaşar Kemal 1955 yılında yazdığı ‘İnce Memed’ romanıyla Türkiye ve dünyaya adını duyurmuştu. Yaşar Kemal’in İnce Memed’i dünya genelinde 40 dile çevrildi.

Eserlerinde Çukurova'dan beslenen Kemal, ağalık düzenini, Anadolu halkının sömürülüşünü eleştiren ve bunu eserlerinde büyüleyici bir anlatımla ortaya koydu, hayatı boyunca üretmeye hiç ara vermedi.

Kemal son romanı ‘Tek Kanatlı Kuş’u 2013 yılında yayınlamıştı.

Yaşar Kemal, Adana'nın bir ilçesi olan Osmaniye'nin Türkmen köyünde (Hemite Köyü) tek Kürt ailenin çocuğu olarak 1923'te dünyaya geldi. Asıl adı Kemal Sadık Göğceli olan usta yazarın, küçük yaşta geçirdiği kaza sonrası gözlerinden biri kör oldu. Yaşar Kemal, öğrenim hayatını ise ancak ortaokula kadar sürdürebildi.

Adana'da pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı. Yaşar Kemal'in 1940’lı yıllarda yazdığı şiirler ilk olarak önce Çığ dergisinde, ardından da başka dergilerde yayınlandı.

Henüz 17 yaşındayken politik nedenlerden dolayı tutuklandı. 1940’lı yılların başlarında Pertev Naili Boratav, Abidin Dino, Arif Dino gibi sanatçı ve yazarlarla ilişki kurdu. Bu yıllarda öğretmen vekilliği ve kütüphane memurluğu da yaptı.

 

Yaşar Kemal: Sanatım proletaryanın çıkarlarının emrinde

Hayatının geri kalan yıllarında pek çok kez baskılarla karşı karşıya kalan Yaşar Kemal sanat anlayışını şöyle tarifliyordu:

"Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi... Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa, ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım.

Ben etle kemik nasıl biribirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum."


Yaşar Kemal, siyasi görüşü ile sanatının paralel olduğunu, 'halk ve doğa'ya inandığını, sanatının proletaryanın çıkarlarının emrinde olduğunu dile getirdi.