Meksika’da öldürülen Ingrid Escamilla’nın bedenine yapılan işkence ve görüntülerin yayınlanmasının ardından kadınların öfkesi dinmiyor. Geçtiğimiz yıl en az 3 bin 825 kadının katledildiği ülkede art arda yaşanan kadın cinayetlerine karşı kadınlar sokakları terk etmiyor.
Ingrid Escamilla’nın 14 Şubat’ta 46 yaşındaki erkek arkadaşı Erik Francisco Robledo tarafından vahşice katledilmesi sonrası 20 Şubat’ta yedi yaşındaki bir kız çocuğunun okul çıkışında kaçırılıp öldürülmesi kadınların öfkesinin taşmasına neden oldu. Fatima Cecilia Aldrighett adlı kız çocuğunun bedeni daha sonrasında çöpte bulundu. Fatima’nın cinsel saldırıya uğradığını ve dövüldüğünü gösteren izlere rastlanmıştı.
Ingrid Escamilla’nın katledilmesinin ardından kadının işkence yapılmış fotoğraflarının gazetede yayınlanması Meksika’da ve dünya çapında büyük bir öfkeye yol açtı. Gazete katliamın 14 Şubat’ta gerçekleşmesine atıf yaparak “Bu bir aşk tanrısının hatasıydı” diye manşet attı. Kadınlar bu manşet sonrası sokakları doldurmaya başladı. Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu Ulusal Saray’ın dışında kitlesel bir eylem düzenlediler. Kadınlar sorumlu gazetecilik çağrısı yaparken “Bir cinayet daha değil” sloganları attı. Kadınlar, anayasa mahkemesinin kapılarını kırıp içeri girdiler. Ardından da anayasa mahkemesini ateşe verdiler. Escamilla’nın olay yerindeki fotoğraflarını yayımlayan La Prensa isimli gazetenin bir aracını yaktılar.
“Artık yetti. Her şeyi yakıp yıkmaya hakkım var benim”
Sendika.org’un haberine göre 2016 yılında beşinci kattan atılarak öldürülen María de Jesús Jaime Zamudio’nun annesi, eylemde sarf ettiği sözlerle eylemin simgesi haline geldi. “Artık yetti. Her şeyi yakıp yıkmaya hakkım var benim. Kimseden de izin istemiyorum… Çünkü kızımı öldürmeden önce başka kadınları öldürüyorlardı” diyen Zamudio’nun konuşması şöyle:
“Artık yetti. Her şeyi yakıp yıkmaya hakkım var benim. Kimseden de izin istemiyorum… Çünkü kızımı öldürmeden önce başka kadınları öldürüyorlardı. Peki biz ne yapıyorduk? Evlerimizde oturup ağlayarak dikiş dikiyorduk. Artık bitti.
Artık sessizliği kırdık ve acımızı bir sirke dönüştürmelerine izin vermeyeceğiz. Konuşacaksak hepsi hakkında konuşacağız. Tecavüz edilen bütün kadınlar hakkında, öğretmenler ve devlet memurları tarafından taciz edilenler hakkında, yüzlerine asit atılan kadınlar hakkında.
Kendi babalarının beşiklerinde tecavüz ettiği kız çocukları hakkında. Kendim için, ailem için, kızım için ve tüm o isimsiz kadınlar için adalet istiyorum.
Çünkü her gün birimizi öldürüyorlar, sonra birimizi daha, birimizi daha. Hâlâ kızımın davası çözülmedi ve bugüne kadar 10, 100, 1000 tane yeni dava gördüm.”