Krizin etkileri işçiler, emekçiler, kadınlar için kendini gösteriyor. İlerleyen aylarla birlikte daha yıkıcı sonuçlarını yaşayacağız. Veriler bu yönde. Kriz dönemlerinin kadın işçi ve emekçiler için hem ekonomik hem de psikolojik açıdan olumsuzlukları katmerli.
Ekonomik kriz sinyallerini verdiğinden beri işten çıkartılma tehdidi altındayız. Aradan geçen zamanda kimimiz işten de çıkartıldık. İşten atmalar, krizin en büyük tehdidi olduğu gibi en büyük de gerçekliği. Birçok fabrikada, işyerinde toplu işten atmalar yaşanıyor. Sözleşmedeki enflasyon zammı ücretlere yansıtılmıyor. Zam dönemi gelen işyerlerinde “şimdlilik zam yok” deniyor. İşten atılmasak da işten atılma korkusu ile daha fazla iş yükünün altına sokmaya çalışıyorlar. Üretimde düşme olmasa da aynı iş 100 yerine 70 işçiye yaptırılıyor.
Kriz birçok fabrikaya yansıyor. Tekstil iş kolunda binlerce işçinin sırf Antep bölgesinden çıkartıldığının verileri ortada. Tekstil iş kolu kadın işçilerin yoğun olduğu alan, bu işten atmaların da dolaysız olarak iş kolundaki kadın işçileri vurduğunu söyleyebiliriz. Kadın işçi sayısının özellikle son yıllarda arttığı otomotiv ve elektrik-elektronik fabrikalarında da krizin yansımaları birçok örnekle kendini gösteriyor. Son günlerde yansıyan iki örneği de kriz ve kadın işçiler açısından inceleyebiliriz.
Kadın işçilerin yoğun çalıştığı Sumirico (Dytech) ve Mutlusan Elektrik'te yaşanan örnekler, elbette birçok örnekle birlikte, işten atılma, yoksulluk sınırının altında bir ücret ile krizin bedelini bizlere ödetmeye çalıştıklarını gösteriyor. Kârına kâr eklerken, kârı paylaştırmak aklının ucuna bile gelmeyen patronlar, krizin sonuçlarını sırtımıza atıyorlar. Kârları ile yeni evler, arabalar alan, yeni işyerleri açan, daha uzun daha lüks tatiller yapan patronlar kârdan zarar etmeye başlayınca, işçisiyle birlikte aşma projeleri devreye sokuyor. Açlık, yoksulluk sınırında çalıştırdığı işçilerin ücretlerine göz dikerek kârdan zarar etmemenin derdindeler.
Sumirico (Dytech) üretiminin çoğunu Tofaş'a yapıyor. Tofaş krizinden etkileniyor, yan sanayisi olarak üretim yapan Sumirico'ya anında yansıyor. Tofaş'ta işten atmaların yaşandığı, haftalık çalışma gününün düşürüldüğü yansıyor. Sumirico'da bayram döneminde de Cumartesi günü izinli olarak geçti. Benzer uygulama yeniden devrede. İki hafta Cumartesi günleri izin olacak. Bu izinlerin daha da artacağı fabrika yönetiminin açıklamasından yansıyor. Ve en belirleyici olanı, bu izinlerin bir kısmının ücretsiz izin olacağı. Patron krizi atlatabilmek için Sumirico işçilerine “bir sizden bir benden” diyor. İlerleyen zamnalarda tamamen ücretsiz izinlere dönüştürülme riski yüksek. İşçiler, bu durumdan rahatsız ve kaygılı.
Mutlusan Elektrik'te haftalardır Cuma günleri işten atılma günü. “Bizde Pazartesi değil Cuma sendromu” var diye yaşadıkları psikolojik baskıyı anlatan işçiler, kriz bahanesi ile işten atılmaların mağduru. Montajda 70 kadın işçi çalışırken bugün sayı 30'a düşmüş durumda. 21 Eylül Cuma günü de kadın işçi Burcu Koçlu işten çıkartıldı. “Artık yeter! Bıçak kemiğe dayandı!” diyen kadın işçi, boyun eğip gitmedi, fabrika çıkışında arkadaşlarına seslendi. Sessizlik sürdüğü sürece kriz bahane edilerek işten atmaların devam edeceğini ifade eden kadın işçi, örgütlenme çağrısı yaptı.
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları olarak, krizin sonuçlarını ödememek için örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka çaremiz olmadığını bir kez daha söylüyoruz. Bizleri ücretli köleler olarak görenlerin ekonomik düzeni krizleri yaratıyor, varsın sonuçlarına da katlansınlar. Biz kadın işçiler olarak diyoruz ki;
- Krizin bedelini ödemeyi reddediyoruz!
- İşten atmalar yasaklansın!
- Herkese iş tüm çalışanlara iş güvencesi sağlansın!
- Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları