Kastaş direnişçileri kadına yönelik şiddete karşı davalarına çağırdı

Kastaş direnişçileri, üretim müdürünün hakaretler savurarak kendilerini darp etmesine karşı açtıkları davanın, 4 Kasım Cuma günü Karşıyaka Adliyesi’nde görülecek ilk duruşmasına “25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü öncesinde seslerimizi birleştirelim” şiarıyla çağrı yaptı.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 03 Kasım 2016
  • 08:19

Kastaş direnişçileri hakaretler savurarak kendilerini darp eden fabrika üretim müdürü Zeki Özmen’e açtıkları davanın ilk duruşmasına çağrı yaptı.

Üretim müdürünün saldırısının anlatıldığı açıklamada, fabrikada kadın işçilere yönelik baskılardan bahsedildi. Sermaye ajanlarının kadın işçileri yıldırma, sindirme, onursuzlaştırma politikalarıyla kurdukları yoğun sömürü düzenlerine karşı direnişçilerin ses çıkarmasına tahammül edemeyen üretim müdürü Zeki Özmen’in darp ve hakaretlere başvurduğuna dikkat çekildi.

Fabrikadaki bu saldırının toplum genelinde özellikle emekçi kadınlara yönelik baskılardan; şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetlerden bağımsız olmadığı hatırlatılarak, şöyle denildi:Evde yemek yapmadığı için veya sadece kocasının canı sıkıldığı için şiddete uğrayan, gece sokakta yürüdüğü için tecavüz edilebilir olarak görülen, müdür, formen veya patronları tarafından tacize uğrayan biz emekçi kadınlar bu vahşete dur demek zorundayız.”

“25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü öncesinde seslerimizi birleştirelim” denilen açıklamada, 4 Kasım Cuma günü, saat 10.00’da Karşıyaka Adliyesi önüne çağrı yapıldı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Bizler Kastaş Kauçuk fabrikasında özellikle kadın işçilere yönelik baskı, yoğun sömürü, mobing ve taciz uygulamalarına karşı sendikal örgütlenme çalışması yaptığımız için 25 Mart günü işten atıldık. Kadın kimliğine yönelik bu saldırılar çifte sömürü tablosunu çok net bir biçimde gösteriyordu. Taciz ve baskı kadınlık onurumuzu zedelerken, patronlar için daha fazla kar elde etmenin zemini haline gelmişti. Bütün bunlar hemen her fabrikada işçi kadınların yaşadığı ortak sorunlardı. Bu nedenle işten atıldıktan sonra direnişe geçerek bu sorunları görünür hale getirmeye çalıştık ve “Tüm kadın işçiler adına direniyoruz” dedik.

25 Mart günü işten atılırken işçi arkadaşlarımıza yaptığımız konuşmalarda; söylemeye cesaret edilemeyen gerçekleri haykırdık. Kadın işçileri yıldırma, sindirme, onursuzlaştırma politikalarıyla kurdukları yoğun sömürü düzenlerine karşı yaptığımız bu müdahaleye fabrika yönetimi tahammül edemedi. Bu tahammülsüzlük üretim müdürü Zeki Özmen’in bize yönelik uyguladığı darpla ve sarf ettiği hakaretlerle gözler önüne serildi. İşte bu tahammülsüzlüğün göstergesi olan darp ve hakarete karşılık açtığımız davanın ilk duruşması 4 Kasım Cuma günü gerçekleşecek.

Bizler Kastaş’ta çalışırken de direniş süresince yaşadığımız kadın kimliğimize dönük tüm saldırıların kadının bu toplumda karşı karşıya kaldığı saldırılardan bağımsız olmadığını biliyoruz. Özgecan Aslan’dan, küçük Irmak’tan, şort giydiği için tekmelenen emekçi kadından ve daha yüzlerce, binlerce kadının bu düzende maruz kaldığı insanlık dışı olaylardan bağımsız olmadığını biliyoruz. Evde yemek yapmadığı için veya sadece kocasının canı sıkıldığı için şiddete uğrayan, gece sokakta yürüdüğü için tecavüz edilebilir olarak görülen, müdür, formen veya patronları tarafından tacize uğrayan biz emekçi kadınlar bu vahşete dur demek zorundayız.

Bizler geleceği örüyoruz ve ne yazık ki ördüğümüz bu geleceği tacize, baskıya, şiddete sessiz kalarak büyütüyoruz. Bu sessizliğimiz bize sokak ortasında bir kadının öldürülmesi olarak dönüyor. Bu sessizliğimiz küçücük çocuklarımıza cinsel istismar olarak dönüyor. Bu sessizliğimiz işyerlerimizde uğradığımız sömürünün katmerlenmesi olarak dönüyor.

Artık bu gidişe bir dur demenin zamanıdır! Fabrikalarımızda, işyerlerimizde, mahallemizde ve sokakta yan yana gelmenin zamanıdır. Biz mücadele etmedikçe hiçbir şey kendiliğinden değişmeyecek. Hatta koşullarımız, yaşamlarımız daha da kararacaktır! Bizler bu karanlık düzene söz söyleyen iki işçi kadınız. Cüretimiz insanca yaşamak için, kadına yönelik şiddete, tacize ve tecavüze karşı ses olmak içindir. Fabrika müdürüne açtığımız davayı da bütünün bir parçası olarak görüyor ve 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü öncesinde seslerimizi birleştirmeye çağırıyoruz. 4 Kasım Cuma günü görülecek ilk duruşma öncesinde gerçekleştireceğimiz basın açıklamasına işçi ve emekçi kadınları ve yüreği eşitlik ve özgürlükten doğru atan tüm duyarlı tüm dostları bekliyoruz.

Basın açıklaması

Yer: Karşıyaka Adliyesi önü
Tarih: 4 Kasım Cuma
Saat: 10.00

Direnişçi Kastaş işçileri

İLİŞKİLİ HABERLER