Kartal’da 25 Kasım etkinliği

İstanbul’un Kartal ilçesinde, Erzincan ve Gümüşhane/Şiran köy dernekleri ile İşçi Emekçi Kadın Komisyonları tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü gündemli etkinlik ve eylem gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 25 Kasım 2019
  • 11:26

Erzincan ve Gümüşhane/Şiran köy dernekleri ile İşçi Emekçi Kadın Komisyonları’nın birlikte örgütlediği “Kadınıyla erkeğiyle insanca yaşamak istiyoruz!” şiarlı 25 Kasım etkinliği 24 Kasım Pazar günü saat 15.00’te Kartal Cemevi’nde gerçekleşti.

Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Onlar için her şey bitti” şiiriyle açılan etkinlik, ilk olarak katledilen kadınların temsil edildiği bir sokak canlandırmasının izlenmesiyle başladı. Ardından Mirabel Kardeşler başta olmak üzere katledilen kadınlar için saygı duruşu gerçekleştirildi.

Saygı duruşunun ardından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün tarihini anlatan kısa bir sinevizyon yayınlandı. Sinevizyon sonrasında etkinliğe katılan emekçi bir kadın Ataol Behramoğlu’ndan “Kendime ve herkese sorular” şiirini okudu.

Sonrasında “Kadına yönelik şiddete karşı biz de varız” diyen gençler bir şiir dinletisi sundu.

İEKK: Sorunun kaynağı olan sisteme karşı mücadele!

Şiir sunumlarının ardından İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) adına yapılan konuşmada kadına yönelik şiddete karşı verilen mücadelede bir simge haline gelen Mirabel Kardeşler’in katledilmesinin üzerinden yarım asırdan fazla zaman geçtiği halde toplumsal eşitsizliğe dayanan bu sistemin yeni tek adamlar yaratarak şiddeti körüklediğine, krizleri ve savaşları yoğunlaştırdığına vurgu yapıldı. Kadını edilgen bir nesne olarak gören kapitalizmin kadını evde ve işte çifte mesaiye koştuğu belirtilerek kadına yönelik şiddetin fiziki ve cinsel şiddete indirgenemeyeceğinin altı çizildi. AKP’li yıllarda kadın cinayetlerinin yüzde 1400 arttığı ifade edilerek Nadira Kadirova örneği üzerinden gerici iktidarın kadın cinayetlerinin bizzat faili de olduğu vurgulandı. Sorunların kaynağının toplumu cinsel, dinsel ve etnik temelde bölerek devamlılığını sağlayan kapitalizm olduğunun altı çizildi. Eşitsizliği yaratan ve eşitsizlikten beslenen sisteme karşı kadın erkek el ele mücadele çağrısı yapıldı. Son olarak salondaki emekçi kadınlar 25 Kasım günü 19.00’da Taksim’de gerçekleşecek olan eyleme katılmaya davet edildi.

İEKK konuşmasının ardından Tuzla’dan katılan bir emekçi müziğiyle etkinliğe katkı sundu.

Müzik dinletisinin ardından bir kadın cinayetini konu alan tiyatro gösterimi yapılarak etkinlik sona erdi.

Etkinlik salonunun girişine yapılan ve katledilen kadınların fotoğraflarının yer aldığı sergiye emekçiler yoğun ilgi gösterdi. Etkinlikte aynı zamanda İEKK’nın “Çalışma Yaşamında Haklarımız” broşürü de işçi ve emekçi kadınlara ulaştırıldı.

“Kelebeklerin çağrısına kulak verelim!”

Etkinliğin sonlanmasının ardından Kartal Meydan’daki basın açıklamasına geçildi. 18.00’de başlayan basın açıklamasında işçi-emekçi kadınların şiddet ve sömürünün katmerlisini yaşadıkları vurgulanarak kadınların maruz kaldığı cinsel, fiziki, psikolojik ve ekonomik şiddetten söz edildi. “25 Kasım kadına yönelik her türlü şiddete, gericiliğe karşı ses çıkarma; ekonomik krizin faturasını en ağır şekilde bize kesen kapitalist sisteme karşı alanlara çıkma günüdür” denildi. “Kelebeklerin çağrısına kulak verelim! Erkek sınıf kardeşlerimizle el ele vererek kadınıyla erkeğiyle insanca yaşayacağımız bir düzeni kurmak için mücadele edelim!” çağrısıyla basın açıklaması sona erdi.

Ardından Gümüşhane Dayanışma Platformu da (GÜDAP) Gümüşhane’de devam eden siyanürlü altın aramalarını protesto etti. “Bugünlerde tüm Türkiye’yi köstebek gibi delik deşik eden zihniyetin gözünü Gümüşhane’ye diktiğini görmekteyiz ne yazık ki” diye başlayan basın açıklamasında Uşak-Eşme’den Kazdağları’na uzanan doğa katliamına değinilerek küresel sermayenin paralelinde hareket eden medyanın bunları görmediği teşhir edildi. 12 bin yıllık Dipsiz Göl’ün altın aramak için kurutulmasının sorumluluğunun birkaç memura yıkılmasıyla olayın geçiştirilmek istendiği vurgulandı. Basın açıklaması doğal zenginliklere sahip çıkma ve tüm memleketin sit alanı ilan edilmesi talebiyle sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / Tuzla