İzmir’de 25 Kasım: Kadınlar “Yaşamak istiyoruz” dedi

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’yle ilgili olarak İzmir’de yürüyüş yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 25 Kasım 2019
  • 23:15

İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla Alsancak ÖSYM önünde bir araya gelen yüzlerce kadın “Yaşamak istiyoruz” pankartı arkasında yürüdü.

Saat 18.30’da toplanan yüzlerce kadın yağmura rağmen coşkulu bir şekilde yürüdü. Eyleme Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası ve Devrimci Gençlik Birliği de dövizleriyle katıldı.

Yürüyüş esnasında sıklıkla “Kadın cinayetleri politiktir!”, “Yaşasın kadın dayanışması!”, “Krizin faturasını ödemeyeceğiz!”, “Kadın cinayetlerine son!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Kadının kurtuluşu sosyalizmde!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları atıldı.

Yürüyüşün ardından Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde İzmir Kadın Platformu adına basın açıklaması yapıldı. Açıklamada “2019 yılı bitmeden 350’den fazla kadın katledildi” denerek, şunları söylendi:

“Her gün sayısız kadın tacize, tecavüze ve şiddete uğruyor. Kadına yönelik şiddeti önlemek bir yana perçinlemek isteyen erkek egemen iktidar ve güruhu 6284 No’lu kanuna, İstanbul Sözleşmesi’ne saldırıyor. Ocakta Meclis’e sunulması planlanan 2. yargı paketinde nafaka hakkını sınırlandırmaya, çocuklara tecavüz eden kişinin çocukla evlenmesi halinde cezasız kalmasına uğraşıyorlar.”

Açıklamaya şöyle devam edildi: 

“Halkları birbirine kırdırmaya, kadın bedenini savaş ganimeti haline getirmeye uğraşıyorlar. Savaşla kadınları daha fazla yoksullaştıran, yoksulluğu kadınlaştıran ekonomik krizi saman altı etmeye, krizin sonuçlarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Çünkü savaş koşullarında her şey olasıdır, mubahtır, savaş konusu dışında konuşmak dahi vatan hainliğidir. Ülkenin ‘olağan’ koşullarında dahi her gün LGBTİ+’lar şiddetle ve cinayetle burun burunalar. Her gün bir nefret suçu işleniyor. Ya eşcinsellere yönelik şiddet haberi ya da bir trans katliamı haberi duyuyoruz. Her gün doğa talanı ile karşılaşıyoruz. Her gün yeni bir zam haberini görüyoruz. Her gün hak gaspı, irade gaspı görüyoruz. Bunun en büyük örneğini halkın iradesine darbe vurarak atanan kayyımlarda gördük. Belediyelere kayyım atanmasıyla birlikte kadının yönetim mekanizmalarında temsili konusunda önemli bir uygulama olan eş başkanlık sistemine de, kadın merkezlerine de, sığınma evlerine de darbe vuruyorlar.”

“Yaşam hakkını savunan kadınlar müebbetle yargılanıyor”

Açıklamada ayrıca şunlar söylendi:

“Üniversitelerde cinsiyetçi politikalar hüküm sürüyor. Öğrenci kadınların can güvenliği askıda bırakılıyor. Akademisyenler katlediliyor. Çalışan kadınlar eşit olmayan düşük ücrete mecbur bırakılıyor, sigortasız, kayıtsız, güvencesiz esnek çalıştırılıyor. Ev içi emeğe hapsolan kadınların emeği giderek daha fazla hiçe sayılıyor. Eşit işe eşit ücretin bile uygulanmadığı, kriz koşullarında ilk önce gözden çıkarılanların kadınlar olduğu, hatta işsizliğin sebebinin kadınların çalışması olarak gösterildiği bu sisteme karşı mücadele etmek zorundayız. Tüm bu süreç devam ederken kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet artarak devam ediyor. Kadın katilleri ya da tecavüz, şiddet failleri ya cezasızlıkla ödüllendiriliyor ya da trajikomik cezalara çarptırılıyorlar. Ya da Rabia Naz’da, Nadira Kadirova’da olduğu gibi failleri bir türlü yargılanamıyor. Tersinden de ölmemek, hayatta kalmak için yaşam hakkını savunan kadınlar müebbet cezalarla yargılanıyor.”

“Karanlık tabloya rağmen umudumuzu kaybetmeyeceğiz”

Son olarak açıklama şu sözlerle bitirildi:

“Karanlık tabloya karşı umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Neşemizi ve isyanımızı kuşanıp; emeğimize ve bedenimize, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için mücadeleye devam edeceğiz. Mirabeller’in kanat çırpışını, dünyanın birçok yerinde özgürlük kavgası veren kadınların isyanını arkamıza alıp; yaşanılabilir, eşit, sömürüsüz bir dünya için kadın dayanışmasını büyüteceğiz. Dominik’teki Mirabeller’in çığlığını, Şili’de direnişi palyaço performansı ile büyüten, polis tarafından kaçırılıp, tecavüz edilip ardından katledilen Daniela Carrasco’nun isyanıyla büyütelim. Haklarımız ve hayatlarımız için, şiddete karşı hayatı savunmak için, eşit ve özgür bir yaşamı kurmak için tüm kadınlar için, LGBTİ+’lar için daha fazla dayanışmaya, daha fazla örgütlenmeye devam edeceğiz.”

Kızıl Bayrak / İzmir